Tarihin Işığında… “Yirmi yedi yaşına bastığım bu gecenin sabahını kimse unutmayacak.”

1980 yılında darbeyle iktidara gelen Amerikancı faşist cunta karşısında, solun çeşitli kesimleri mücadele arenasından çekilirken, o koşullarda dövüşenler de vardı.
Ömer Yazgan da onlardan biriydi.
17 Ocak 1981’de gerçekleştirdikleri bir eylemden sonra yoldaşlarıyla birlikte tutsak düştüler. “THKP-C Üçüncü Yol” adlı örgütün kadro ve militanlarıydılar.
Cuntanın mahkemelerinde idam cezasına çarptırıldılar.
Amerikancı faşist cuntanın, onların idam cezasını onaylaması sonucunda da Ömer Yazgan, Mehmet Kanbur, Erdoğan Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz, 28 Ocak 1982’de İzmit Kapalı Cezaevi’nde idam edildiler.
Ömer Yazgan, bir piyade teğmeni idi. Devrimciydi. Oligarşinin ordusundan ayrılıp halkın savaşçısı olmuştu. Ömer Yazgan’ın idamdan önce yazdığı mektup, 24 yıl sonra ortaya çıktı.
Mektupta, tıpkı Denizler’in, Yusuflar’ın, Hüseyinler’in darağacında gösterdikleri yiğitlik gibi bir yiğitlik vardı. Mahirler’in Kızıldere’de “biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik” diyen yol göstericilikleri vardı.
Ölüm yıldönümünde bu mektubu yayınlıyoruz:

“29 Ocak 1983

Sevgili Anama, Babama ve Kardeşlerime,

Şu anda saat 04.00 ve ben infaz için son hazırlığım olarak bu mektubu yazıyorum.
Bundan böyle benim düşmanlarım sizlerin de düşmanıdır. Siz olmasanız da benim kanımı
yerde bırakmayacak kardeşlerim var. Halkımızın yazgısı bu değil. Çok evladını
kaybetti. Ama bir gün kazanmayı da öğrenecek. Diğer devrimciler sizlerin evladıdır.
Tarih, biz zulme karşı çıkanları her zaman haklı çıkardı, çıkaracak.

Malım mülküm yok ki miras bırakayım. Size ve yoldaşlarıma ancak mücadele anılarımı
miras bırakabilirim. Ben şu anda oldukça moralliyim. Beni tek üzen şey, Türkiye Halk
Kurtuluş Partisi-Cephesi’nin bir üyesi olamadan ölüme gitmektir. Gelecek
devrimcilerin birliği ile partimizin geleceğidir, buna inanıyorum.

Halkımızın mücadelesi haklıdır, meşrudur. Meşru olmayan, bu zorbaca düzeni
sürdürmekten yana olan katillerdir. Biraz acele etmek zorundayım. On dakika bile
bana çok görüldü. Elimde kelepçe ile yazmak zor. Yeğenlerim geleceğimizin umududur.
Ben düşüncelerimi daha önce çok yazdım. Burada tekrarlamama gerek yok. Bana inanın
yeter. Gözyaşlarınızı düşmanlardan gizlemeyi öğrenmelisiniz. Kesin olarak
soğukkanlılığınızı yitirmeyin.

Az sonra son görevimi yapmak üzere darağacına çıkacağım. Sloganlarımı haykıracağım,
dizlerim titremeyecek. Yirmi yedi yaşına bastığım bu gecenin sabahını kimse
unutmayacak. Ellerinizden öperim.

Tek Yol devrim. Kahrolsun Faşizm.
Ömer Yazgan”

Sosyal ağlarda paylaşın