Sorun Varsa Ulaş Çözer
“Hasta la Victoria Siempre!“ (Zafere kadar daima!) şiarı eşliğinde savaşan Fidel ve yoldaşlarının önderliğinde zafere ulaşan Küba Devrimi…
Filistinli yurtseverlerin mücadelesi…
Fransız emperyalizminden sonra Amerikan emperyalizmine karşı da direnip savaşan Vietnam halkının kurtuluş savaşı…
Dünya halklarının ilerici, devrimci adımları devrimci gençliği derinden etkilemektedir.
…
Ve komutan Ernesto Che Guevara, dünya halklarına sesleniyor: “İki, üç … Daha Fazla Vietnam!”
Söz konusu olan emperyalizme karşı direnip savaşan halkların gerçekliğidir.
Bu gerçeklik, halkların yenilmezliğidir.
Ve işte bütün bunlar, bu gerçeklik, gençliği de etkilemektedir.
Ki gitgide militanlaşan gençlik, odağında silahlı mücadelenin olduğu arayışlara yönelmiştir.
İşte tam bu noktada, Mahir, bu arayışları doğru devrimci yöne kanalize etmenin, iktidar hedefli bir silahlı mücadeleyi geliştirmenin mücadelesi içindedir. Bu amaçla, pratik adımlar da
atmışlardır. 1969 başlarında SBF ve ODTÜ’de THKP / C’nin çekirdeği sayılabilecek, kendi iç disiplini olan gizli örgütlenmeler oluşturulur.
Elbette, Ulaş, “çekirdek“içindedir.
Ulaş, her zaman pratik ve sonuç alıcı düşünür. El attığı işten mutlaka sonuç alır. Emekçidir.
Örneğin; köfte ekmek yapıp satma işini organize eder ve ODTÜ’de yaparlar bunu. Ulaş, mezbahaneden kesilmiş bir koyun alır ve bunu parçalara ayırıp kıyma ve et haline getirdikten sonra
pişirip satarlar.
Ulaş, kasap değildir. Köfteci de değildir. Ama ihtiyaçlara çözüm bulmanın emekçisidir.
Sorun çözmenin ustasıdır. Öyle ki bir köfte
aleti bile icad ederler. Böylece seri üretim sağlanacaktır.
Hem gelir elde etmek hem de deposunu kullanmak için “Çıt Kuruyemiş“ adı altında kuruyemişçi dükkanı açılmasını da Ulaş organize eder. Bir süre çalıştırırlar bu dükkanı.
Gelir elde etmek için kimi kitle ilişkilerinden aidat, bağış topladıkları da oluyordu ve Ulaş, bu işi de organize edenlerdendi.
Sorun neredeyse, çözmek için Ulaş oradaydı.
Çözümün
kendisiydi Ulaş.
Daktilo, teksir makinası mı gerekiyor? Ulaş bulur…
Bir yerden bir yere bir şeyler taşımak için araç mı gerekiyor?
Ulaş halleder…
Aliağa’da greve çıkan işçilerin geçimleri için para mı lazım?
Ulaş bir biçimiyle ayarlayıp gönderir…
Ve bir ara, bir bankaya memur olarak girip çalışır. Neden?
Elbette, bankaların iç işleyişlerini öğrenmek için. Olası bir kamulaştırma eyleminin gerekli bilgisini edinmek için…
Ulaş, 1969 baharındaki ODTÜ işgaliyle ilgili Nisan ayında tutuklananlar arasındadır. Polis, ODTÜ yurdunu basıp 113 öğrenciyi gözaltına alır ve bunlardan 16’sı tutuklanır.
Ulaş da içlerindedir, ki 23 Haziran’a kadar tutuklu kalır.
Tahliyesinin ardından, Ağustos ayının ortalarında on kadar arkadaşıyla Anamur’da Toros Dağlarına çıkıp kamp yaparlar.
Ulaş, gelir elde etmek için köfte yapıp satar. Eğitim için dağlara çıkıp kamp yapar. Dükkan açar, aidat toplar, bildiri dağıtır, boykot
ve işgallerin örgütlenmesinde yer alır. Halk düşmanlarıyla olan çatışmaların en önündedir.
Anti – emperyalist eylemlerin içindedir ve Vietnam Kasabı Commer’in arabasını tutuşturanlardandır.
Ulaş, devrimcidir ve devrimin önündeki irili ufaklı bütün sorunları çözebilecek sıra neferidir…
(Yukarıdaki Anlatım, Boran Yayınları tarafından 2014’de yayınlanan “Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş” kitabından alınmıştır. syf. 66)