Susurluk’ta 1996’da yaşanan bir kaza sonrası devlet-mafya ilişkisinin ayan beyan açığa saçılmasıyla “pisliği devrim temizler” sloganı dillere dolanmıştı. O günlerde kullanılan tarihi bir slogan ise bugün yaşananları açıklamakta: “Susurluk devlettir”
AKP faşiziminin tümünün nasıl bir yozlaşmanın içinde olduğunu daha net gösteren şeyler yaşanıyor bugünlerde…
Sedat Peker isimli faşist çeteci, AKP içinde bir kesimle arasının bozulması sonrası yurt dışına çıkmıştı. AKP’den bazı beklentiler içerisindeyken, evlerine yapılan baskınlar sonrası kuyruğuna basılmış kedi gibi bağırmaya başlayan çeteci devlet içinde yaşanan pislikleri saçmaya başladı. Belli aralıklarla 3 videoda duyurduğu kirli ilişkiler devlet gerçeğini görmek için incelenmeye değer.
Aynı zamanda halk düşmanı katil Mehmet Ağar ile pastadan pay alma kavgasına giren Sedat Peker, şu an milletvekili olan Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar’ın kırgız bir genç kıza tecavüz ettiğini anlattı. Genç kız tecavüz konusunda suç duyurusunda bulunduktan bir gün sonra genç kız helikopter ile alındığını ve ertesi gün kızın cesedinin bulunduğunu dile getirdi.
Sedat Peker’in anlatımının hemen ardından tek tek açıklamalar geldi. Tabii ki iddialar yalanlanıyordu. Elazığ Cumhuriyet savcılığı, Jandarma komutanlığı, Tolga Ağar.. tek tek açıklamalarda bulundu.
İddialar ile ilgili bir soruşturma yok. Açılan tek bir soruşturma var o da genç kızın otopsi raporunda çelişkiler olduğunu açığa çıkartan gazeteciye açılan.
Sedat Peker’in bir diğer beyanı ise Kolombiya’dan Türkiye’ye doğru yola çıkacakken yakalanan 5 ton kokainin Mehmet Ağar’a ait olduğuydu. Daha sonra Panama’da ele geçen 700 kg kokainin de Mehmet Ağar’a ait olduğunu dile getiren Sedat Peker’in açıklamalarını doğrulayan Mehmet Ağar’ın kanlı ve pislik dolu geçmişi ve henüz tek bir gözaltının olmaması.
Tonlarca kokain Türkiye’ye doğru yola çıkacakken yakalanıyor ancak henüz ülkemizde bir tek soruşturma yok. Mehmet Ağar ve Sedat Peker, AKP’nin uyuşturucu ve benzeri kirli işlerini yürütmek için kullandığı iki faşist. Mehmet Ağar kirli işlerini yürüteilmek için binlerce halk çocuğunu katleden eli kanlı bir katildir. Sedat Peker ise AKP tarafından düne kadar kullanıldıktan sonra kullanım süresi dolan bir çeteci.
Ancak burada görülmesi gereken asıl önemli nokta şu; uyuşturucu, fuhuş, kaçakçılık, kumar gibi gayrı meşru işlerin hiç biri yoktur ki içinde devlet olmasın. En altından en üstüne devlet vardır. Bunun kanıtı bugün yaşananlardır. Susurluk bitmemiştir. Bugün devlet-mafya ilişkilerinin geldiği durum Susurluk’tan kat kat ötededir. Susurluk devlettir gerçeği hiç bu kadar alenileşmemiştir. AKP mafyadır. AKP oligarşik çetedir. Özellikle, Erdoğan ailesi ve akraba çevresi bu yozlaşmanın baş sorumlularıdır. Halk açlığa, yokluğa, sefalete mahkum edilirken oligarşi ülkeyi kemirmek için her türlü pis işi rahatlıkla yapıyor. Polisin, askerin yargının da bu çarkın içinde olduğunu düşündüğünüzde, bu zulümden kurtulmak için başlıkta sözünü ettiğimiz “pisliği devrim temizler” sloganı ile örgütlenerek bu güruh ile savaşmaktan başka bir yol kalmıyor.
Jandarma komutanlığının yaptığı açıklamaya göre Yeldana Kaharman ile ilgili iddialar gerçek değildi. Yeldana Kaharman jandarmaya hiç gelmemişti ve şikayette bulunmamıştı!!! Tolga Ağar ile jandarma komutanı orgeneral ile kameralara verdiği samimi pozlar iddiaların gerçek olup olmadığını gösteriyor. Suç duyurusunda bulunan genç kızın ifadesi yırtılıp kız da öldürüldükten sonra ortada konuşulacak bir konu kalmıyor. Otopsi de istendiği şekilde çıkartılırsa katil Mehmet Ağar’ın kokainman oğlu Tolga Ağar da aklanmış oluyor.