17 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan’ı vurarak katleden polis memurunun tutuklu yargılandığı davanın 4. duruşması görüldü.
Korona virüs nedeniyle uygulanan sokağa çıkma yasağında sokak ortasında polis tarafından katledilmişti Ali.
Adana Seyhan’da tekstil işçisi, 17 yaşında bir genç “dur ihtarına” uymadığı gerekçesiyle polislerce vuruldu.
Polis memurunun tutuklu yargılandığı davanın 4. mahkemesi geçtiğimiz hafta görüldü.
Yargılanan polis memuru duruşma salonuna, SEGBİS ile katılım sağladı.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına katılım sağlama talebinde bulunan avukat, talebinin tutanağa geçirilmesini istedi. Hakim, kurumun katılmaya hakkı olmadığını söyleyerek “3 kez reddettik, tekrar mı ret edelim?” söyleminde bulundu. ÇHD avukatı, haklı bir talebi ifade ettiklerini söyleyip bu taleplerinin reddedilmesinin tutanağa geçmesi gerektiğini söyledi.
Mahkemenin ilerleyen dakikalarında sanık avukatı söz alarak:
“Müvekkilimin maktulü tanımadığı gibi öldürme kastıyla hareketini gerektiren bir durum yoktur. Müvekkil neticeyi öngörmediği gibi öldürme kastı taşımamıştır. Olay öncesine bakıldığında müvekkilimin sokağa çıkma yasağını ihlal eden şahıslar hakkında adli işlem yapmak üzere bakanlık tarafından görevlendirilmiştir. Müvekkilimiz olay günü oruç tutmakta, maskeli ve epilepsi hastasıdır. Maktulü yanına çağırdığında maktul koşmaya başlıyor. Müvekkil maktulün peşinden gidip defalarca sözlü ihtarda bulunuyor. Olay yeri hem terör faaliyetleri hem polise yönelik saldırılar açısından bilinen bir yer. Müvekkilimiz bu nedenle silahını kurarak sokağa giriyor. Müvekkilimiz maktulu tanımıyor. Maktulün vefat ettiğini dahi anlamıyor. Maktulün yanına vefat ettiğini bilmeyerek sakince gidiyor. Vefat ettiğini görünce ‘benim de çocuğum var ölme ölme’ diyor. Sonra 112’yi arayarak haber veriyor. Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne müzekkere yazılarak sanığın kullandığı ilaçlar sebebiyle sinir sisteminde ani kasılmaların tetiklenmesinin ve ani kasılmalar sonucu silahın ateş almasını mümkün olup olmadığının sorulmasını talep ediyoruz. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bir polis memurunun uykusuzluk sonucunda meslektaşını boynundan vurmasını basit taksir olarak kabul etmiştir. Olay günü havanın sıcak olması, müvekkilin epilepsi hastası olması gözetilerek müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz.”
Suriye’li bir genci katlettikten sonra savunma olarak, “Müvekklim o gün oruçluydu.” denmesi halk tarafından büyük tepki topladı.
Pandemi sürecinde onlarca işçi genç bu şekilde katledildi.
Karantina döneminde kazandığı paranın daha fazlasını, sokakta olduğu için kesilecek cezaya vermemek için Ali kimlik kontrolünden uzaklaşmak istedi.
Bu esnada ‘dur’ ihtarına uymadığı için katledildi.
20 yaş altına sokağa çıkmak yasak olmasına rağmen çalışmaya ailesine bakmaya ve dolayısıyla dışarı çıkmaya mecbur kalan binlerce gençten biriydi.
Ali, bu düzenin katlettiği ilk genç değildi, sonuncu da olmayacak.