İstanbul(GHA)
Son operasyonların altında, devletin çaresizliği var. Çağlayan Eylemi’nden sonra faşist AKP iktidarının halka, kurumlara ve avukatlara saldırarak gözaltına alması ve tutuklamasıyla birlikte, devletin çaresizliği belirginleşti. ÇHD İstanbul Şube Başkanı Çiğdem Akbulut’un Mezapotomya Haber Ajansı ile yaptığı söyleşide, savcının haklarında yakalama kararı olmayan avukatlara “Sizin hakkınızda da bir şeyler buluruz” dediğini belirtti.
Bilindiği gibi, İstanbul’da 6 Şubat’ta Çağlayan Adliyesi’ne yönelik yapılan eylem sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında Grup Yorum üyeleri, Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatları, Halkın Gücü TV çalışanları, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSKAD) yöneticileri, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyeleri ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyeleri dahil olmak üzere 96 kişi saldırıya uğramış ve gözaltına alınmıştı.
Ayrıca gözaltına alınanlar arasında ÇHD Genel Merkez yöneticisi ve HHB avukatı Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, HHB avukatları Seda Şaraldı ve Didem Baydar Ünsal ile iki yıldır ev hapsinde olan Ayten Öztürk de bulunuyordu. Toplamda 61 kişi hukuksuzca tutuklanmıştı.
Operasyonlarla devletin çaresizliği tekrar ortaya çıktı
Çağlayan adliyesine yönelik eylem sonrası devlet, kurumlara saldırarak bir şeyler bulma umudu taşıdığını ortaya koydu ve bir kez daha devrimcilerin karşısında acizliğini göstermiş oldu. ÇHD İstanbul Şube Başkanı Çiğdem Akbulut, avukatlara yönelik gözaltı operasyonu ile başlayan hukuksuzlukları değerlendirirken, Adliye önündeki çatışma sonrası HHB üyesi avukat Seda Şaraldı hakkında sadece tutuklama kararı olduğunu hatırlatarak, ancak orada bulunan ve hakkında gözaltı kararı dahi olmayan isimlerin de tutuklandığını söyledi.
Hukuksuzlukta son nokta, Avukata yakalama kararı olmadan gözaltı
Halkın Hukuk Bürosu’nun bir hukuk bürosu olduğu için savcı eşliğinde gerçekleşen bu operasyonda, Seda Şaraldı dışındaki HHB avukatlarının kendi haklarında yakalama kararı olmadığını belirten ÇHD İstanbul Şube Başkanı Çiğdem Akbulut, savcının ciddiyetsizce “Sizin hakkınızda da bir şey buluruz” şeklinde yaklaştığını ifade etti. Hakkında gözaltı kararı olmayan avukatlar, o sırada büroda bulundukları için gözaltına alındı. Şaraldı hakkındaki yakalama kararının gerekçesinin ise hiçbir dayanağı olmadığına vurgu yaptı.
Avukatlara yöneltilen iddialarda çelişki yumağı
Gözaltıların ilk gününde avukat kısıtlılığının getirildiğini hatırlatan Akbulut, emniyet ifadelerinde sadece adliye önündeki eylemi yapanları tanıyıp tanımadıklarının sorulduğunu aktardı. HHB’ye yapılan baskında ele geçirilen dijital materyallere de değinen Akbulut, “Dijital materyaller örgüte ait bilgiler olarak servis edildi. Ele geçirilen bu dijital materyallerin tamamı büronun müvekkillerinin dava dosyalarına dair bilgi ve belgeleri içeriyordu” şeklinde konuştu.
Avukatlara yöneltilen iddialarda çelişki yumağı.
Av. Şaraldı ve Kozağaçlı’ya “örgüt yöneticiliği” iddiasının yöneltildiğini kaydeden Akbulut, gerçekleştirilen çatışmanın bir “örgüt eylemi” olduğu iddiasının sadece iddia aşamasında olduğunu ve ne dosyanın içeriğinde ne de savcı ya da sorgu hakimliği tarafından bu iddianın bir dayanağının olmadığını belirtti. Akbulut, daha önceki HHB davalarını işaret ederek, “Arkadaşlarımız nasıl hiçbir dayanak olmadan bir ‘yöneticilik’ iddiasıyla suçlanıyorlarsa, bu iddiayı besleyecek şekilde tanık ifadelerinin dosyaya doldurulabileceğini öngörüyoruz” dedi.
GHA