301 Madencinin katliamı olan Soma maden faciası ile ilgili kamu görevlilerinin yargılandığı dava başladı. Dava 12 Eylül’e ertelendi. Davanın seyrinin nasıl olacağı konusunda davanın 10 yıl sonra başlatılması ipucu veriyor. Unutulması için 10 yıl bekletildikten sonra ancak açılan davanın takipçisi olacağını söyleyen aileler mahkemeyi izlemeye geldiler.
Ülkemizde adaletin bu düzenin sahipleri için çalıştığının göstergesi olduğunu davayı izlemeye gelen Madenci yakınlarının söylediklerinde çok açık bir şekilde görmek mümkün. Naciye Kaya , “Suçun sahibi yok. Neredeyse ölenler suçlu diyecekler” derken, faciada eşini yitiren Gülfidan Köse ise “Katiller dışarıda, patron dışarıda. Mühendisler dışarıda. Enerji Bakanı dışarıda. İş güvenliği uzmanları dışarıda ama biz hala bunların içeri girmesi ve bir nebze adaletin peşindeyiz. Ama 10 yıldan beri bulamadık. Ülkede adalet yok” dedi.
BAROLARIN KATILMA TALEBİ RET EDİLDİ
Avukatlarla birlikte açıklamada bulunan Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona, “Bugün tam 9 yıl 360 gün sonra, yani 10.yıla beş gün kala maden faciasına sebep olanların ilk ana davası olan özel şirket mensuplarının yargılanmış olduğu bu katliamla ilgili davadan çok sonra bugün faciaya sebep olan kamu görevlileriyle ilgili davanın ilk duruşmasına girdik. Adalete ihtiyaç olduğunda koşa koşa gelmesi gereken adalet, maalesef düşe kalka, seke seke, topallaya topallaya, yerde yata yata, yuvarlana yuvarlana 9 yıl 360 gün sonra ilk duruşmasına sebep olacak şekilde adalet tecelli etmeye çalışmıştır. Ama bugün şunu gördük; katılma taleplerimiz barolarımızın reddedildi ve meslektaşlarımızın madenci yakınlarının katılma talepleri de şu ana kadar kabul edilmiş değil. Değerlendirmeye alındı. Dünya tarihine geçmiş en büyük katliamlardan birisi olan bir işçi, iş kazası olarak değerlendirilemeyecek bir katliam olarak değerlendirilecek Soma davasını, Manisa Barosu Başkanlığı olarak barolarımızla, meslektaşlarımızla birlikte madenci yakınlarımızla birlikte, mağdurlarla birlikte takip ediyoruz” dedi.
Patronların cezalandırılmaması için AKP faşizminin her türlü hileye başvurduğu, savcıları, mahkeme heyetlerini değiştirdiği, katılımı engellemek için tehdit şantaj ve mahkemeye katılımı engellediği Soma Katliamı davasında tek bir tutuklu var ! O da katledilen madencilerin avuatı Selçuk Kozağaçlı. Patronlardan tutuklu yok !.
“DOĞRU DÜRÜST DENETLENSE ŞU ANDA AMASRA, İLİÇ, ERMENEK OLMAZDI”
Faciada yaşamını kaybeden Uğur Çolak’ın annesi Gülsüm Çolak da “Aradan on yıl geçti. Onuncu yılı dolduruyor artık. Acı ne derlerse acı çektikçe pişen bir şeymiş. Çektikçe kendine daha böyle tanımlayan bir şeymiş. Geç gelen adalet, adalet midir? Bizim gözümüzde adalet sistemi insanın cebine göre işlememesi lazım. Adalet herkese eşit olması gerekiyor. Bu saatten sonra yargılanmış, yargılanmamış ne kadar önemli olduğunun hiç önemi yok. Bizim acımız hala acı. Canımız çok acıyor. 301 tane anne, 301 tane baba, kardeş 301 tane eş, 450 çocuk. Kamu görevlilerinin yargılanmasında benim zerre kadar hani umut verici bir şey yok. Adamlar neden geldiğini bile bilmiyorlar. Yani yaptıkları görevin ne olduğunu bile bilmediğini anladık biz burada. Yani eğer bunlar doğru dürüst denetlense şu anda Amasra, İliç, Ermenek olmazdı, herkes işini dört dörtlük yapsaydı. Bunların sistemi ne olmuş biliyor musun? Salla başını, al maaşını. Böyle olmaması gerekiyor. Herkesin sorumluluğunu bilmesi gerekiyor. Bizim çocuklarımız onlara emanetti. Devlete emaneti. Devletin görevi nedir? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Ama devlet halkını öldürüyor” diye konuştu.
MAHKEMEYE SAHİPLENME ÇAĞRISI
Avukatlar ve aileler, Soma katliam davasının sahiplenilmesinin önemine vurgu yaparak çağrıda bulundu. 12 Eylül’deki mahkemeye güçlü katılım olursa öyle kolay kolay katilleri aklayamayacakları hatırlatıldı…