Sessiz imha sürüyor: Hasta Tutsak Tahliyesine 10 gün Kala Hayatını Kaybetti.

Ülkemiz hapishanelerinde sürekli olarak hasta tutsakların ölüm haberleri çıkıyor. Bir biri ardına tabutlar çıkıyor.
Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan hasta ve yüzde 96 engelli İbrahim Yıldırım (68), dün akşam saatlerinde yaşamını yitirdi.
5 yıldır hastalıklarına ve hastane raporlarına rağmen tahliye edilmeyen Yıldırım, beyninde tümör bulunuyordu ve geçirdiği ameliyatlar nedeniyle sağ gözünü kaybetmişti, sol gözünde ise yüzde 49 görme kaybı vardı. 2011 yılında “KCK Operasyonları” kapsamında yargılanıp “örgüt üyeliği” iddiasıyla ceza verilen Yıldırım’ın 25 Ağustos’ta tahliyesi bekleniyordu.

Hasta tutsakların serbest bırakılması, infazının ertelenmesi yasal bir hak. AKP iktidarı döneminde binlerce hasta tutsak tabutu çıktı hapishanelerden. Çıkmaya devam ediyor. Direnmemek, sesini çıkarmamak faşizmin hasta tutsaklar politikasından korumuyor. Ölümler sürüyor. Faşizmin hasta tutsaklar politikasına karşı politika üretilmedikçe, etkili direniş gerçekleştirilmedikçe ölümler sürecek.
Hapishanelerden çıkan her tabut Gökhan Yıldırım ve Sibel Balaç’ın direnişinin önemini ve haklılığını ispatlıyor. Bu yüzden Gökhan Yıldırım ve Sibel Balaç’ın direnişi büyütülmelidir. Faşizmin saldırılarının hedefindeki kesimlerin de bu direnişe katılması gerekir ki ölümler dursun. Ölüm Orucu direnişindeki iki direnişçinin talebi on yıllardır faşizmin hapishanelerde gerçekleştirdiği sessiz imhayı durdurmak içindir.
Bugün İbrahim Yıldırım yarın bir başkası. İdam cezası yasalarda yok ancak hapishanelerde katliam sürüyor.
Bugün (güncellenmemiş bilgilere göre) 1600’ü aşkın hasta tutsak var. Ve bunların büyük kısmı ölümcül hasta.
Daha fazla ölüm yaşanmaması için Gökhan Yıldırım ve Sibel Balaç’ın yaşaması, yani taleplerinin karşılanması gerekir. Bunun için tekrar etmek gerekirse; Faşizmin sessiz imha politikasının hedefindeki herkesin direnişi büyütmesi zorunluluktur…

Sosyal ağlarda paylaşın