Serbest Bırakılan Filistinli Tutsaklardan Biri de FHKC’den Halide Cerrar’dı: “AKLA GELEBİLECEK EN KÖTÜ HÜCRELER” BİLE ONLARI TESLİM ALAMADI

Ateşkes anlaşmasıyla birlikte serbest bırakılan tutsaklardan biri de, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) yöneticilerinden 61 yaşındaki Halide Cerrar’dı.
Halide Cerrar, daha önce FKHC’nin siyasi büro üyesiydi, 2006’da Filistin Yasama Meclisi’ne milletvekili seçilmişti.
Serbest bırakılacaklar listesinde yeralanlardan biri de oydu; ancak yine de İsrail’in onu bırakacağından şüpheliydiler.

Onun serbest bırakılış anı, basına şöyle yansıdı: “İsrail’in 26 Aralık 2023’te Ramallah’taki evinde alıkoyduğu ve idari tutukluluk kapsamında hiçbir suçlama olmadan cezaevinde tuttuğu Cerrar’ın, dün gece serbest bırakıldığında saçlarının beyazladığı, zayıfladığı ve zorlukla yürüdüğü görüldü.”

Çünkü, Cerrar, İsrail’in hapishanelerinin en kötü hücrelerden birinde 160 gün tutulmuştu.

Filistin direnişinin serbest bıraktığı İsrail’li esirlerin sağlık durumları gayet iyiydi. Görünümleri gayet iyiydi. Fakat özgürlüğüne kavuşan Filistinli erkekler ve kadınlar öyle değildi.
İsrail hapishanelerinde geçirdikleri sürede işkence, darp, taciz, hakaret herşeyi yaşamışlardı. Serbest bırakılacakları gün bile işkence yapılmıştı.

SERAHİN: “CERRAR, AKLA GELEBİLECEK EN KÖTÜ HÜCREDE TUTULUYORDU”

Filistin Esirler Cemiyeti Basın Sorumlusu Emani Serahine, yaptığı açıklamada, İsrail makamlarının Cerrar’ı temiz hava ve yiyecekten mahrum bıraktığını belirtti.
AA Ajansına açıklama yapan Serahine, “Esirlerin işleriyle ilgilenen kurumlar, İsrail’in Halide’yi serbest bırakma kararından şüpheliydi, onun başına gelenler son derece korkunçtu.” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“12 Ağustos 2024’ten bu yana Halide, İsrail’de akla gelebilecek en eski ve en kötü hücrelerden birinde hücre hapsinde tutuluyordu. İsrail makamları, Halide’ye karşı tecritten, açlığa ve insan hayatının ihtiyaç duyacağı en küçük ayrıntıdan bile mahrum bırakmaya kadar her düzeyde baskı ve istismar suçları işledi. Halide’nin hücre hapsi müddetinin ucu açıktı. … Cerrar, İsrail hapishanesinde tutulduğu müddetin çoğunu hücre hapsinde geçirdi.”

CERRAR: HÜCRE KAPISINDAKİ DELİKLERİ BİLE KAPATTILAR

Halide Cerrar, Ağustos 2024’te kendisini ziyaret eden avukatı aracılığıyla yazdığı mektupta, “Her gün ölüyorum çünkü kaldığım hücre havanın bile girmediği küçük kapalı bir kutuya benziyor.” demişti.
Kaldığı hücrede sadece tuvaletin bulunduğunu, onun üzerindeki küçük pencerenin de kapatıldığını aktaran Cerrar, “Hücre kapısındaki delikleri bile kapattılar, bana nefes alacak hiçbir şey bırakmadılar.” açıklamasında bulunmuştu.
Cerrar, mektupta hücre hapsini daha da kötüleştiren şeyin yüksek sıcaklıklar olduğunu belirtmiş, kendini “bir fırının içindeymiş gibi hissettiğini… Hücresindeki suyu bile kestiklerini… içme suyu istediğinde 4 saat sonra getirdiklerini…” anlatmıştı.

“AKLA GELEBİLECEK EN KÖTÜ HÜCRE” DE ONLARI TESLİM ALAMADI!

Cerrar, bu işkence ve tecrit sürecinden çıktığında, zayıflamış, bedenen küçülmüştü, ayakta zorlukla duruyordu. Ama Filistinli tutsaklar, direnişleriyle büyüyerek tahliye oldular. “Akla gelebilecek en kötü hücre”, Cerrar’ı teslim alamamıştı.

Sosyal ağlarda paylaşın