“Şarkılarımızda gerçekleri anlatmamız istenmiyor”

10 aydır haksız hukuksuz yere tutsak edilen iki Grup Yorum emekçisi Sultan Gökçek ve Bergün Varan 30 eylül günü çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. Yaptıkları savunma yine Grup Yorum’a yakışır şekilde yaptığını savunan içerikteydi. Halk sanatçılığı nasıl olur sorusunun cevabı iki Grup Yorum emekçisinin savunmalarında sarfettikleri sözlerde saklı.

Her Kelimesi Haklılık ve Meşruluk ile Yapılmış Savunmalarını yayımlıyoruz:

Duruşma tarihi 30 Eylül’e denk geldi. Eşim İbrahim’in doğum günü. Yaşıyor olsaydı, 40 yaşında olacaktı.Onun deyimiyle, yoksul halk çocukları olarak bugün belki turşu suyu içecektik.Helin ve İbrahim’in uğruna canlarını koyduğunu halk sanatını bugün biz savunuyoruz.


Sultan Gökçek: Duruşma tarihi 30 Eylül’e denk geldi. Eşim İbrahim’in doğum günü. Yaşıyor olsaydı, 40 yaşında olacaktı.Onun deyimiyle, yoksul halk çocukları olarak bugün belki turşu suyu içecektik.Helin ve İbrahim’in uğruna canlarını koyduğunu halk sanatını bugün biz savunuyoruz. En büyük teröristler, bu topraklara kıyanlardir. Kepçeleriyle, betonlariyla onu katledenlerdir.İddianamede tek bir olay yok. Tek bir suç yok, şahsileştirme yok. Tek bir kitap ve attığımız sloganları koymuşsunuz. Orta Çağda, bu kişiyi tutuklayın, sonra suçunu buluruz diyorlarmış. Şimdi biz Orta çağdan da gerideyiz. Bizde tutuklayın, suçu olmasa da olur diyorlar. Grup yorum 35 yıldır şarkı söylüyor, albüm çıkarıyor, konser veriyor. Biz tutukluyuz, şarkılarımız söylenmeye devam ediyor. Devam edecek. Şarkılarımız halkın dilindedir.
Grup yorum; düzenin yarattığı hırsın bulunmadığı, emeğin gücüne inanan bir okuldur. Biz yeteneğe değil, emeğe inanırız. Kültür merkezimize baskına gelenler; bulaşık makinemizden, fırınımıza, fayansımıza kadar her şeyi kıran sözde soruşturma yürüten polislerdir.Bir baba, İbrahim’in babası Ahmet Gökçek de sizin mahkemenizde yargılanacak. Bir babanın evladının ölmesini istememesi nasıl suç olabilir?
Sultan Gökçek beyanlarını bitirdi .Bergün Varan konuşmaya başladı. Bergün Varan konuşmasının başında salonda bekleyen polislerin çıkartılmasını istedi.
Bergün Varan: Bana işkence yapan polisler kapının önünde duruyor, mahkemeyi baskı altına alıyorlar .Bu ülkede adalet yok, mahkemeler bağımsız değil, tarafsız değiller. Mahkemeniz de emir ve talimat almadan karar verebiliyor mu? Açıkça polis ve iktidar ile işbirliği içinde olan mahkemeleri görüyoruz. Bizden ne bekliyorsunuz? Bizim hayatımızla ilgili kararlar veriyorsunuz. Biz bunu kenarda oturup izlemeyiz. Neden tutuklu olduğumuzu bilmiyorum. 10 aydır tutukluyuz. İddianamede hiçbir fiil yok, suç yok. Bu durumun sona ermesini istiyorum. Bu bir siyasi yargılama. Tamamen siyasi kararlarla tutuluyoruz. Şarkılarımızda gerçekleri anlatmamız istenmiyor. Bu ülkede düşüncelerini ifade etmek suç. Bu ülkede 301 madenci, hiçbir önlem alınmadığı için, 3-5 kuruş kar uğruna katledildiler. Ben bunları anlatırım. Bu katliamı anlatan şarkılar yaptığımız için yargılanıyoruz. 19 Aralık 2000’de diri diri  yakılan insanları anlatıyoruz, 17 Ağustos depremini anlatıyoruz şarkılarımızda. Açlığı yoksulluğu anlatıyoruz. Vatanımızın nasıl peşkeş çekildiğini, her karışının nasıl satıldığını anlatıyoruz. ddianamede, ırkçılığa karşı yapılan konserler suç olarak isnat edilmiş.  Ben Almanya’da yaşadım. Bu ırkçılığa bizzat maruz kaldım. Irkçılığa karşı yapılan konserler nasıl suç olabilir? Yasal olan kültür merkezimiz basılıyor ve ben bu yüzden tutuklanıyorum. Kültür merkezimiz hala açık, faaliyet gösteriyor. Gizli tanık ifadeleri okudunuz. Bana dair hiçbir şey söylememiş. Grup yorum üyesidir, İdil kültür merkezi çalışanıdır diyor. Bunu ben sürekli söylüyorum zaten, evet ben grup yorum üyesiyim, İdil kültür merkezi çalışanıyım.

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.