Paris Ceza Mahkemesi, sarı yeleklilerin liderlerinden Eric Drouet’ye eylemde çantasında sopa taşıdığı gerekçesiyle 500 euro para cezası verdi.
34 yaşında olan Drouet, nakliye şöförlüğü yapıyor. Bütün varlığı bir emekçi maaşı yani. Geçtiğimiz mart ayında da Drouet yine, başkent Paris’te ‘izinsiz gösteri’ düzenlediği gerekçesiyle 2 bin euro para cezasına çarptırılmıştı.
Para cezası, burjuvazinin sık sık başvurduğu bir ceza biçimi.
Yüksel direnişçilerine sürekli para cezası kesiliyor.
500 gündür direnen Mahmut Konuk’a 200 defadan fazla para cezası kesildi. Neredeyse her iki günde bir para cezası!
Düsseldorf’da oturum hakkı için direnenlere, farklı gerekçelerle para cezaları kesiliyor.
…
Emekçilerin parası yok ya;
bu nedenle, burjuvazi paranın en büyük yıldırma ve teslim alma aracı olduğunu düşünüyorlar.
Burjuvazi herkesi kendisi gibi sanıyor.
Burjuvazinin polisi, yargısı da öyle düşünüyor.
Düzenin ideolojisine göre, paranın satın alamayacağı hiçbir şey yoktur.
Paranın açamayacağı hiçbir kapı yoktur.
Paranın önünde eğilmeyecek hiç kimse yoktur.
Burjuvazi der ki, parayla satın alınmayacak insan yoktur, sadece bazılarının fiyatı pahalıdır.
Bütün bunlar burjuvazinin değerler dünyasının ürünü olan söylemlerdir.
…
Onlar için herşey, “para para para”dır.
Paraya tapmayan biri, paraya boyun eğmeyen biri onlar için anlaşılmazdır.
…
Burjuvazinin yasalarına göre, “suç karşılığında hapis ve adli para cezası olmak üzere iki tür ceza yaptırımı uygulanabilir.”
Adli para cezasına bir suçun cezası olarak yalnızca mahkemeler tarafından hükmedilebilir. Diğer tüm devlet kurumlarının verdiği para cezaları idari para cezasıdır. Adli para cezası, idari para cezasından farklı olarak ödenmediğinde hapis cezası ile sonuçlanabilecek bir yaptırım türüdür.
Yani, Paris Ceza Mahkemesi’nin veridğI para cezası ödenmezse, hapis cezasına çevrilecek. Bundan dolayı, para cezası, hapis cezası tehdidini de içeren bir ceza türü olarak kullanılıyor. Para cezası vererek ve hapis yatma tehdidiyle emekçiler “ıslah” edilmeye, teslim alınmaya çalışılıyor.
…
Türk Ceza Kanunu’nda ilginç bir ayrıntı var:
Adli para cezasının ertelenmesi, mümkün değildir. TCK’ ya göre, hapis cezaları ertelenebilir vema para cezaları ertelenemez.
Ne de olsa bu para!
Bir an önce, ceza olarak kesilenler alınsın ki, etkili olsun.
Ve, ne de olsa para bu; bir an önce burjuva devletin kasasına girmeli.
…
Ama burjuvazi yanılıyor.
Düzenin kültüründe parayı ne kadar “merkeze” oturtmuş olurlarsa olsunlar; direnişleri eylemleri parayla teslim alamayacaklar.
Çünkü emekçilerin onuru, değerleri, burjuvazinin parasından daha köklü bir tarihe sahiptir.
