Duvar gazetesinden Hacı Bişkin’in haberine göre Batman’da gözaltına alınan 26 kişinin savcılık sorguları sürerken gözaltında tutulanlardan birine şu soruyu yöneltti: Nezarethane görevlilerinin tuttukları tutanağa istinaden tarafınıza getirilmiş olan yemekleri yemediğiniz tespit edilmiştir? Yemekleri yememenizdeki amaçlarınız nelerdir? Bulunduğunuz nezarethanede yemek yememeniz yönünde kim/kimler telkinlerde bulundu? Yemek yememekteki amaçlarınız PKK/KCK terör örgütünün talimatları doğrultusunda açlık grevlerini desteklemek midir?
Gözaltında ifade vermemek bir haktır. Faşizmin, demokrasi mücadelesi veren, emperyalizme ve faşizme karşı mücadele eden insanları gözaltına alması her şekilde gayrı meşrudur ve gözaltına alınanların bu gayrı meşruluğa açlık grevi ile cevap vermesi doğal bir haktır.
Ancak faşizm kendine boyun eğilmesini, ne derse onun kabul edilmesini, gözaltında ağlayan yalvaran insanlar olunmasını istediğinden onurlu tavırlara düşmandır. Hak kullanımı bile örgüt tavrıymış gibi gösterilerek, hem hakkın kullanılmasının önüne geçilmek istenir hem de örgütlülüğü de sanki suçmuş gibi göstermek istenir.
Halkın örgütlü olması, örgütlü hareket edilmesi, belli olaylar karşısında örgütlülüğün ortak davranışlara sahip olması doğal olanıdır. Doğal olmayanı işkenceciliktir, haksız gözaltıdır, halka uygulanan terördür.
Gözaltında yemek neden yemediniz sorusuna verilen cevap ise işkenceci polisin istediği cevap idi: Verilen tüm yemekleri yedim.