RTÜK’te İç Kavga: “RTÜK toplantısı, çökmekte olan bir siyasi iradenin hezeyanlarına sahne oldu”…

Krizler, direnişler, çelişkileri derinleştiren bir rol oynarlar. AKP iktidarının “güçlü, yıkılmaz” görünümünün sarsılmasıyla birlikte, kurumlardaki, hayatın çeşitli alanlarındaki çelişkiler de daha açık bir biçimde kendini göstermeye başlıyor.

RTÜK’ün son toplantısında da bu çelişki yaşandı.

RTÜK’ün 11 Ağustosta televizyon kanallarına cezalar yağdırdığı toplantı, aynı zamanda RTÜK içindeki çelişkilerin derinleştiği bir toplantı oldu.

*

RTÜK üyesi, İlhan Taşcı, “Oyunu belli ettiği” gerekçesiyle toplantıya alınmadı.

Taşcı, geçen hafta, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in televizyon kanalı yöneticilerini özel hattan arayarak yangın görüntülerini yayınlamamasını istediğini ortaya çıkarmıştı. Bu nedenle “oyu belli olduğu için” toplantıya alınmadığı belirtiliyor.

Kuşku yok ki, bu göstermelik bir gerekçedir; ötekilerin “oyu belli” değil mi?

*

Toplantıda ise sadece bir üye, Okan Konuralp, cezalara karşı çıktı. Konuralp, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada da cezalara karşı çıkarak “RTÜK toplantısı, çökmekte olan bir siyasi iradenin hezeyanlarına sahne oldu” dedi.

Konuralp, Üst Kurul toplantısında halkı bilgilendiren kanalların anti demokratik şekilde cezalandırıldığını belirtti.

*

RTÜK, baskı zulüm zorbalık düzeninin bir kurumudur. Kurulduğundan bu yana, “halktan yana” tek bir kararı yoktur. Faşist iktidarların düzen içi ve dışı, tüm basın yayın organları üzerindeki baskısını uygulamak ve meşrulaştırmak işlevini yürütmektedir. Bu nedenle RTÜK’te yer almak, bu baskı aygıtını meşrulaştırmak ve RTÜK’ün halka karşı işlediği suçlara ortak olmaktır.

Bugün RTÜK’ün bu uygulamalarına karşı çıkan bir üyesi varsa, yapacağı bellidir; istifa etmek ve özeleştirisiyle birlikte, bugüne kadar o kurumda halka karşı kararların nasıl alındığını halka açıklamaktır.

Sosyal ağlarda paylaşın