
- GÜN, açlığın coşkusuyla yüründü Paris sokaklarında!
Zehra Kurtay’ın açlığının 150’nci gününde, Paris sokaklarında açlığın türküsü yankılandı.
Sokak, direnişin ve dayanışmanın coşkusuyla fethedildi.
Kortejin en başında açlık silahını kuşanmış savaşçılar vardı; Zehra Kurtay, Nezif Eski, ve Fransız çiftçi Francois…
Açlık silahını kuşanıp, emperyalizmin iltica politikasına meydan okuyorlardı.
Açlıklarıyla, emperyalizmin iltica politikalarının ezdiği, baskı ve tehdit altında tuttuğu tüm insanlara “boyun eğmeyin, direnin!” çağrısı yapıyorlardı.
Yürüyordu Zehra 39 kiloluk bedeniyle.
39 kiloluk bedeniyle, kortejin başında bir “koç başı” gibi, dövüyor emperyalizmin kalesini..
Açların direnişini örnek alıp açlık grevine başlayan biri daha vardı Zehra’nın yanıbaşında:
Nader Ayache!
Nader, Tunuslu bir öğrenciydi; sinema alanında doktora yapıyordu ve fakat Fransa onun için de “sınırdışı” kararı almıştı. Nader, yürüyüşde yaptığı konuşmada, “Zehra’nın direnişinden ve kararlılığından etkilendiğini, kendisinin de kağıtsızlar statüsünde süründürüldüğü için açlık grevine başladığını” anlattı.

Yürüyor Zehra 39 kiloluk bedeniyle… Arkasında yüzler… İncecik kalmış bedeni, güçlü bir barikat örüyor emperyalizmin iltica politikasına karşı.
- 29 Kasım Cumartesi günü yapılan yürüyüş, coşkuluydu. Dinamikti. Kitleseldi.
300 kişiyi aşan kortej, aynı zamanda yoldaşlık kortejiydi. Avrupa’nın birçok şehrinden gelen Zehra’nın yoldaşları da yürüyordu yanıbaşında.
Zehra bir ara içtiği suyun genzine kaçması sonucunda nefes alamaz gibi oldu.
Kortej durdu. Yoldaşları pervane oldular etrafında.
Ancak Zehra’nın nefesi açılınca kortej de yürümeye, yeniden nefes alıp vermeye başladı.
Yoldaşlık yürüdü Paris sokaklarında.
*
320 kişi saydılar kortej görevlileri.
Yürüyüş boyunca ve durduklarında, müzik vardı hep.
Fransız Farfare bando takımı, direniş şarkılarını Paris sokaklarında çalarak kortejle birlikte yürüdü.
Grup Yorum, türküleri ve halaylarıyla yürüyüşteydi.
*

Direnişin nedeni ve talepleri, yürüyüş boyunca slogan olup gökyüzüne haykırıldı. Döviz olup ellerde taşındı.
Atılan sloganlardan bazıları şunlardı:
“Zehra Kurtay Onurumuzdur”; ki, yürüyüşün özeti gibiydi bu slogan.
“Zehra için Adalet”…
“Zehra Kurtay Yalnız Değildir!”; kızıl bayraklarla uzayıp giden kortej bunun kanıtı değil miydi zaten!
“Hak Gaspına Boyun Eğmeyeceğiz!”,
“Direne Direne Kazanacağız”,
“Hiç Kimse İllegal Değildir, Herkes için Oturum”,
“Zehra Kurtay için Oturum!”
*

Kızıl bayrakların ve kitlenin Zehra’yı sımsıkı kucakladığı bu yürüyüş, yaklaşık 45 dakika sürdü.
Strasbourg Saint-Denis’deki yürüyüşte, kortejin yönü, Direniş Çadırı’na doğruydu.
Yol boyunca mahalle halkı ve esnaflar, bazen alkışlarla, bazen uzaktan seslenişlerle Zehra’ya desteklerini sundular.
Yürüyor Zehra.
Bir çadır ve 39 kiloluk bir beden, yürüyor.
39 kiloluk beden, 2,5 asırlık Fransız devletini dize getirecek.
Çünkü Zehra haklıdır!
Çünkü, direnen kazanır sonunda!
Zehra kazanacak!





















