TERÖRİZM VE DEMOKRASİ…
ABD’NİN “TERÖRİST” DEDİKLERİ DEVRİMCİLER,
“TERÖRİZM” DEDİĞİ MEŞRULUKTUR!
Emperyalizm, gerçekleri bu iki kelimenin ardına gizleyip katliamlarını meşrulaştırarak halkların öncü, örgütlü güçlerini fiziki olarak imha etmeye çalışıyor.
Örgütsüz kalabalıklar değil, örgütlü halk korkutuyor emperyalizmi.
Tüm halkımızı örgütleyeceğiz.
Bulunduğumuz her yeri, direniş mevziisine çevireceğiz; çünkü EMPERYALİZME VE İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI DİRENMEYEN ÇÜRÜR, SAVAŞMAYAN ÖLÜR!
AMERİKAN EMPERYALİZMİ BİR ÜLKEYE SALDIRMAK İÇİN BEŞ TEMEL YÖNTEM DENİYOR:
1-Hedefindeki ülkelerde gladio (kontrgerilla), dinci, milliyetçi örgütler kullanarak iç savaş çıkartmak.
2-Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı ile saldırmak.
3-NATO kararı ile saldırmak.
4-Koalisyon müttefikleri ile beraber saldırmak.
5-Tek başına saldırmak.
Libya’dan Suriye’ye, Afganistan’dan Irak’a, Ukrayna’ya bu yöntemleri kullandılar. Libya’da kabileleri silahlandırdılar, yetmedi. Başka ülkelerden çeteler toplayıp Libya’ya soktular, yetmedi. NATO kararı alıp ülkeyi bombaladılar, açıktan işgal ettiler.
Suriye’de IŞİD’ten HTŞ’ye çeteler örgütlediler.
Kürt milliyetçilerini ordulaştırdılar, silahlandırdılar.
Avrupa emperyalistlerinden Türkiye, Mısır, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri’ne saldırı koalisyonu oluşturdular. Emperyalistler ve işbirlikçileri bir aradaydı. Suriye’nin başına bir akbaba gibi çöktüler.
Libya, Irak, Suriye, İran gibi ülkeler, sosyalist sisteme sırtlarını dayadılar, yeni sömürge olmaktan kurtuldular.
1990’lardan itibaren sosyalist ülkelerde yaşanan karşı devrimler, sosyalist ülkelerin emperyalizm karşısında güç
olmaktan çıkması, Amerika’nın dünya imparatorluğu hayalleri kurmasına neden oldu.
Emperyalizmin ideologları;
- tarihin sonu geldi
- dünya koca bir köy artık dediler. Adını globalleşme koydular.
Artık dünyada emperyalist sermaye bir köy rahatlığında dolaşabilecek. Sömürecek. Yağmalayacak. Hiçbir engelle karşılaşmayacaktı. Hesaba katmadıkları halklardı. Halkların direnişiydi.
Hesaba katmadıkları Türkiye halklarının kurtuluş örgütüydü. Marksist-Leninist hareketti.
Emperyalizmin ideoloğu Francis Fukuyama artık sınıflar mücadelesi bitti, tarih siyasi evrimini tamamlamış, kapitalizm insanlığın ulaştığı nihai sistem dedi. Liberal demokrasi (neoliberalizm yani yeni sömürgecilik) tüm uluslar için nihai hükümet biçimi dedi.
Onlar sınıflar yok, artık tarihin sonu geldi, sınıflar mücadelesi bitti dediler.
Biz Marksist-Leninist ideolojiyle cevap verdik. Marks, tarih sınıflar mücadelesidir diyordu.
Tarihin akışı bugüne kadar şaşmaz şekilde Marks’ı doğruladı.
Liberalizmin ideologlarından Noam Chomsky, dünyanın artık global köy olduğunu söylüyordu. Halkların kurtuluşu komünizmde değildi. Halkları emperyalist sistem kurtaracaktı. Dünyanın Amerika, Almanya gibi ülkeleri, dünyaya zenginlik ve demokrasi taşıyacaktı.
Biz sosyalizm dedik. Biz bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm bayrağını Çiftehavuzlar’da dalgalandırdık.
Sosyalizmin orak çekiçli bayrağı dünyanın ülkemizin dört bir yanında dalgalanacak dedik. Ve Amerikan imparatorluğunun karşısına dikildik.
Emperyalizmin teorisyenleri Amerika’nın tüm dünyaya hâkim olduğu bir imparatorluk görüyor, dünya halklarına bu imparatorluğun kurtuluş olduğunu telkin ediyordu.
Dünyada sol bu imparatorluk karşısında eğilmeye başladı. Amerika terör listeleri yayınlıyor, ülkeleri, örgütleri hedef gösteriyordu. FARC’tan PKK’ye, Filipinler Komünist Partisi’nden Küba’ya emperyalizmle görüşme, barış masaları kurma yarışına girdiler. Emperyalizmle barışmak sisteme boyun eğmek, sosyalizm idealini, MarksistLeninist ideolojiyi terk etmekti.
Çünkü bizim Kızıldere’miz vardı. Kızıldere’de Mahirler “Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik” dediler.
“Teslim olmak yok” dedik. Biz onlarca Kızıldere daha yarattık. Teslimiyeti yere çaldık. Mahkûm ettik. Lanetledik.
Bizim yolumuzu hep Kızıldere aydınlattı.
Biz diyoruz ki; emperyalizmle barışarak, uzlaşarak bir arada yaşamak mümkün değildir. Emperyalizm karşısında sadece ve sadece savaşarak var olabiliriz. Hayatta kalabiliriz.
Bunun için; HALKIMIZI VE TÜM DÜNYA
HALKLARINI BU EMPERYALİST SALDIRGANLIK KARŞISINDA POLİTİKLEŞMİŞ ASKERİ SAVAŞ STRATEJİMİZ İLE SAVAŞA DAVET EDİYORUZ.
HALKIMIZI VE TÜM DÜNYA HALKLARINI, DÜNYANIN EN BÜYÜK ASKERİ VE EKONOMİK GÜCÜ OLAN AMERİKAN EMPERYALİZMİNE KARŞI BİRLEŞMEYE, SİLAHLANMAYA VE SAVAŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ!
Evet, ne söylediğimizin, ne istediğimizin farkındayız.
Vietnam Savaşı 1962’de başlamıştı. Vietnamlılar Dien Bien Phu’da Fransızları mağlup etti ve onlar da yerlerini Amerikalılara bıraktılar.
1) 30 Nisan 1975’te Vietnam bağımsızlığını kazandığında, ABD 200 yıllık tarihindeki ilk ve o zamana dek tek yenilgisini almış oldu. Bunu yaptık, yine yaparız!
2) İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda tüm dünyanın tekellerini sosyalizmin ana yurdunun işgaline karşı 27 milyon ölerek kovduk. Yine başarırız!
3) Dünya savaşları bile dört yıl sürdü; biz yedi yıl boyunca aralıksız direndik ve tecridi yendik. Yine yeneriz!
Tüm vatan hainlerinden halkımız adına davacıyız!
ABD, imparatorluk kurmak istiyor ve imparatorluğunun önünde tüm dünyanın diz çökmesini istiyor.
Açıkça ilan ediyoruz ki:
Bu gezegende, bu dünyada ABD’ye karşı olmaktan daha meşru hiçbir şey yoktur!
HALKLARIMIZIN GELECEĞİNİ; EMPERYALİZME KARŞI SAVAŞIMIZLA, SAVAŞÇILARIMIZLA BİZ YARATACAĞIZ!
SONUÇ VE İSTEM;
Yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığımız nedenlerle,
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Hakkında, Vatana İhanet, (TCK m.301), Devlete Karşı Savaşa Tahrik
(TCK m.304), Yabancı Devlet Aleyhine Asker Toplama (TCK m.306) ve soruşturma sonucu tespit edilecek diğer suçlardan haklarında kamu davası açılarak yapılacak yargılama sonucunda cezalandırılmalarını kendi adımıza asaleten, Türkiye halkları adına vekâleten talep ederim.
Şadi Naci ÖZPOLAT
Ali Ercan GÖKOĞLU
- BİTTİ –
