SURİYE KURTARILDI MI YOKSA İŞGAL Mİ EDİLDİ?
Amerikan emperyalizmi ve işbirlikçileri tarihlerinin en büyük ideolojik saldırısını yapıyorlar. Suriye bugün dünya halklarının katili emperyalistlerin, Katar gibi krallıkların, AKP iktidarı gibi faşistlerin ve eli kanlı işbirlikçi
çetelerinin denetimi altındadır.
Bunun adına “Suriye’nin kurtarılması, özgürleştirilmesi” diyorlar.

Suriye’yi yerle bir ettiler. Milyonlarca Suriyeliyi mülteci durumuna düşürdüler.
Suriye’de yüzbinleri katlettiler.
Suriye topraklarını parçalara böldüler.
Bunun adına “Suriye’nin kurtarılması” diyor, katliamlarını, yıkımlarını dünya halklarına pazarlamaya çalışıyorlar.
Aynı şeyleri söyleyen işbirlikçileri de emperyalizmin suç ortaklığını, ideolojik propaganda ortaklığını yapıyorlar. Suriye’nin kuzeyinde Kürt milliyetçileri ve onların peşine takılan oportünist sol da bu politikaların parçası
olmuştur. Suriye’nin işgal edilmesi, parçalanması ve katliam, yıkım, yağma suçlarının ortaklarıdırlar.
SURİYE KURTARILDI MI YOKSA İŞGAL Mİ EDİLDİ?
SURİYE KURTARILDI MI YOKSA PARÇALARA MI BÖLÜNDÜ?
BOP ÇERÇEVESİNDE SURİYE’DE EMPERYALİST İŞGAL YAŞANMIŞTIR
AKP FAŞİZMİ BU İŞGALİN İŞBİRLİKÇİSİ VE SUÇ ORTAĞIDIR!
Suriye de BOP’un hedefindeydi. Suriye’de de ABD ve Türkiye’nin desteklediği silahlı çeteler Beşar Esad liderliğindeki meşru Suriye hükümetini, Suriye ordusunu ve sivil halkı hedef alan silahlı saldırılara başladı.
13 yıl süren çatışma süreci başlatılmış oldu.
Bugüne kadar gerçekleştirilen silahlı ve bombalı saldırılarda yüzbinlerce kişi katledildi ve yaralandı.
Suriye halkı bu saldırılara ve emperyalizmin projelerine karşı güçlü bir direniş gösterdi.
Denilebilir ki,
BOP’un önünde Suriye halkının direnişi barikat oluşturdu. Emperyalist saldırganlık karşısında yer alan güçleri bir cephede birleştirdi.
Savaş 2011 yılından beri sürüyordu.
El Kaide, El Nusra Cephesi, Heyet Tahrir-Eş Şam (HTŞ), Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Suriye Milli Ordusu (SMO) vb. bu savaşta emperyalizmin kullandığı çetelerdi.
Birçoğu Suriyeli değildi. Birçoğu Arap bile değildi. Suriye’de İslam için bulunduklarını söylüyorlardı.
Doğrusu Suriye’de Amerika için savaşıyorlardı.
Bir kısmı emperyalizmin güya “terörist örgütler listesinde” de yer alıyordu. Bugün yönetime getirildiler ve bugün emperyalizmin hedefinde değil hizmetindeler. Liderlerinin ve yöneticilerinin başlarına güya para ödülü de
konulmuştu; ama bunlar da yalandı.

TÜM BU SALDILAR, İŞGALLER, KATLİAMLAR NEDEN YAPILDI?
Süreç; Gorbaçov aracılığıyla sinsice gerçekleştirilen karşı-devrim sonucunda, SSCB’nin yıkılması ve Rusya’da kapitalizmin restorasyonuyla başlar. Avrupa’nın doğusundaki sosyalist sistemlerin yıkılışıyla devam eder.
Bu dönem kimi zaman “tek kutuplu dünya” kimi zaman da “yeni dünya düzeni” olarak adlandırılmıştır.
Her iki kavram da emperyalizmin ideologlarına aittir.
Emperyalizm, bu dönemde önüne iki hedef koydu:
Birincisi; sosyalist sistemlerin yıkıldığı ülkeleri denetim altına almak; pazarı haline dönüştürmek.
İkincisi; sosyalist sisteme yakın durarak veya onun oluşturduğu dengeler içinde nispeten emperyalizmden bağımsız kalabilmiş ülke ve bölgelere müdahale etmek.
HEDEF, AMERİKAN İMPARATORLUĞUDUR!
NASIL YAPACAK?
1)TÜM DÜNYANIN YENİ SÖMÜRGELEŞTİRİLMESİ ZORUNLUDUR!
2)Bu katliamlar ve işgaller ABD EMPERYALİZMİNİN TAM EGEMENLİK SAVAŞIDIR!
- Emperyalizm, halklar için demokrasi değildir.
- Emperyalizm, demokrasi ve demokratikleşme hevesli değildir.
- Emperyalizm demek, sadece petrol ve pazar demek değildir.
- Savaş sürüyor; çünkü emperyalizm demek, savaşlar demektir.
- Savaşlar sürüyor; çünkü ABD emperyalizminin imparatorluğu önünde tüm dünyanın diz çökmesi isteniyor.
Emperyalizm demokrasi dedikçe; dünyanın dört bir yanında milyonlarla halkların kanı dökülüyor.
Emperyalizm demokrasi dedikçe; ülkeleri işgal ediyor, din, mezhep çatışması büyüyor.
Emperyalizm demokrasi dedikçe; halklar birbirine düşmanlaştırıyor, milliyet çatışmalarında milyonların kanı dökülüyor, ülkeler parçalanıyor, emperyalist işgal ve yağma büyüyor.
Emperyalizm demokrasi dedikçe; sömürü devasa boyuttan da çıkıyor, dünyanın dört bir yanında açlar yoksullar ordusuyla ifade ediliyor.
Tayyip, BOP Eş Başkanlığı görevine getirildi. Ilımlı İslam modeliyle Kafkaslar, Balkanlar, Orta Doğu, Afrika’da örnek olarak sunularak aslında ideolojik dönüşümün öncüsü yapıldı. Emperyalistler, Türkiye’de bir model yarattılar. Tayyip işbirlikçilikte görülmediği kadar vatanımızı, halkımızı, zenginliklerimizi emperyalizme sattı.
Dünyada, en büyük askeri ve ekonomik güç karşısında boyun eğmeyen Cepheliler de var. Dünya halkları için bundan daha umut verici, bundan daha güven verici bir şey olabilir mi?
Halkların gücüne inananların inancını, bin kat daha güçlendiren direnişlerdir. DİRENMEKTİR!
“Kadir-i mutlak emperyalizm” değerlendirmeleri yapanların, “artık bu dünyada ABD, AB’nin onayını almadan hiçbir şey olmaz” diyenlerin teorilerini iflas
ettiriyor direnişler.
- devam edecek –
