Almanya Adalet İstiyoruz Komitesi, Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli hakkında hazırlanan iddianamenin Almanm burjuva basınına servis edilmesiyle ilgili bir açıklama yaptı.
“ÖZGÜL EMRE, İHSAN CİBELİK, SERKAN KÜPELİ’NİN İDDİANAMESİNİN BASINA GÖNDERİLMESİ YARGISIZ İNFAZDIR!” başlığını taşıyan açıklamada şunlar belirtildi.
ALMANYA FEDERAL SAVCILIĞI’NIN MEŞRULUK SORUNU VARDIR, BASINA BU İDDİANAMEYİ LANSE EDEREK MEŞRULUĞUNU SAĞLAMAYA ÇALIŞMAKTADIR!
İDDİANAMEDEKİ SUÇ SAYDIKLARINIZ; DEVRİMCİLERİN ALINLARININ AKIDIR, NAMUSUDUR, ONURUDUR!
YÜZYILLARCA DİRENEREK KAZANDIĞIMIZ HAKLARIMIZ VE DEĞERLERİMİZ İÇİN SAVAŞTIĞIMIZIN KANITIDIR!
FEDERAL SAVCILIĞIN SUÇ SAYDIKLARI BİZİM ONUR MADALYAMIZDIR!
“Halka korku yaymak ve bu şekilde devrimcilerle olan bağlarını koparmak istiyorlar.
…
1200 toplama kampı kuran… Alman emperyalizmi devrimcileri terörize edemez.
Kimin terörist olup olmadığına asla karar veremez.
Her türlü savaşta, katliamda parmağı olan ve bizzat yöneten alman emperyalizmi, faşizme karşı verilen mücadelenin meşru olup olmadığına karar veremez.
Devrimcileri demokratik hakları için yargılayan alman emperyalizmi suç işliyor!
Alman emperyalizmi tıpkı Türkiye faşizmi gibi bu iddianameyi yayınlayarak ve basına lanse ederek, terör demagojisi ile meşruluk kazanmaya çalışıyor.
Ama biz bu çabalarını boşa çıkaracağız!
Demokrasi maskeleri konu devrimcilere geldiğinde düşüyor…
Yayınladıkları bu iddianame acizliğin ve korkaklığın kanıtıdır.
Bu iddianame ile teşhir ve rezil edeceğiz sizi ve burjuva hukukunuzu.
Bu iddianameyi yayarak Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli yargısız infaz ediliyor.
Tekrar ediyoruz; Alman emperyalizmi ve Federal Savcı Suç işliyor!
Bu iddianameyi olduğu gibi yayınlayan burjuva basını da bu suça ortak oluyor.
Devrimcileri, sosyalistleri halka terörist gibi yansıtanlar, halka gerçekleri ve doğruları anlatamazlar ve halkı doğru yönlendiremezler.
Burjuva basını yayınladığı iddianameyi derhal geri çekmelidir ve alman emperyalizmin suçuna ortak olmaktan vaz geçmelidir!
Çünkü;
Federal savcılık faşizme ve emperyalizme karşı mücadeleyi yargılıyor.
Yargılanan dünya halklarının faşizme karşı mücadelesidir.
Yargılanan ırkçılığa karşı mücadele edenlerdir.
Bu yargılama şunu diyor; ‘naziler katletmeye devam edecek. çünkü asıl buna karşı mücadele edenler yargılanıyor.’
…
Sayılan bütün suçlamalar demokratik haklarımız ve özgürlüklerimizdir.
Eylem hakkımız, dernekleşme hakkımız, direnme hakkımız, tatil hakkımız, örgütlenme hakkımız ve düşünce özgürlüğümüz gasp ediliyor.
Bu suçlamalar Anadolu halkalarının değerlerine, devrimci değerlere saldırıyor.
Cenaze törenlerine katılmak, nişan yüzükleri takmak suç sayılıyor…
Anayasayı Koruma Örgütünün yasadışı yaptığı takipler, dinlemeler ve bunlardan oluşturdukları raporlar delil olarak kullanılıyor.
Nazilerden oluşan bu suç örgütünün raporları devrimcileri yargılamak için kullanılıyor.
Akın Gürlek’e iddianameyi kimlerin verdiğini biliyoruz.
Peki, Peter Frank emirleri kimden alıyor?
Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli’ye yapılan operasyondan hemen sonra Türkiye’ye giden, Türkiye adalet bakanı ve bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen bu savcı kimden emir alıyor olabilir?
Erdoğan’dan onur madalyası ve tebrikler alan Peter Frank bu iddianameyi yayınlayarak görevine devam ediyor.
Biz soruyoruz;
Türkiye faşizmi ile neyin pazarlığı yapıldı? Peter Frank Erdoğan’dan ne için onur madalyası aldı?
Kimlerin isimleri verildi ve neden Türkiye faşizmin emri üzerine devrimciler tutuklanıyor?
Bu soruların cevabını biliyoruz elbette.
ALMAN EMPERYALİZMİ DEVRİMCİLERİN KARŞISINDAN TİR TİR TİTRİYOR. DEVRİM VE SOSYALİZM İNANCINDAN KORKUYOR!
BU YÜZDEN BU İNANCI TAŞIYAN DEVRİMCİLERE KARŞI DÜŞMANDIR VE BU DÜŞMANLIĞINI 129A VE B YASALARI İLE GÖSTERİYOR!
BU DÜŞMANLIĞINI TÜRKİYE FAŞİZMİ İLE YAPTĞI PAZARLIKLAR VE İŞ BİRLİĞİ İLE GÖSTERİYOR!
BU DÜŞMANLIĞINI YAYINLADIĞI GÜLÜNÇ İDDİANAMELER İLE GÖSTERİYOR!
129 b yasasının kendisi anayasasının ilk 6 maddesinin reddedilmesidir.
129 b yasası dünya halklarının kazandığı tüm hakların gasp edilmesidir.
129 b yasası İzinli yaptığın bir eylemin yıllar sonra karşına delil olarak çıkması demektir.
İşte bu şekilde anti-faşist ve devrimci mücadeleyi bitirmek istiyorlar.
İnsanların kendi haklarını kullanmalarından korkmalarını istiyorlar.
Ama her ne olursa olsun, Federal savcılık ve alman emperyalizmi bilmeli ki;
Biz boyun eğmeyeceğiz!
Tarihsel olarak biz haklıyız.
Onlar da biliyor ki; meşru ve haklı olan biziz.
Onlar ellerindeki güçleri kullanarak ve iktidarlarını kullanarak, devrimcileri dört duvar arasına atarak kazanacaklarını sanıyorlar.
Oysa Almanya iki dünya savaşı çıkarmış ikisini de kaybetmiştir.
Kaybetmeye mahkumlar!
Şunu bilmeleri gerekiyor; Bugün Özgül Emre, İhsan Cibelik, yarın milyonlar olacak bu adaletsizliğe karşı çıkan.
O yüzden hapishaneler ile zulüm düzeninizi uzatırsınız ama asla kazanamazsınız.
Evet iktidarsınız, yargı mekanizması, basın televizyonlar gazeteler, maddi güç her şey sizin elinizde.
Ama bir eksiğiniz var; HALK.
Adaletsizliği yaşayan bir halkı bir yere kadar baskılar ile susturabilirsiniz, bir yere kadar yalan makinalarınızla kandırabilirsiniz.
Sıra ona geldiğinde onu tutamazsınız.
İşte o zaman yeni Özgüller, İhsanlar çıkacak karşınıza ve siz yine kaybedeceksiniz!
Biz diyoruz ki;
Faşizme karşı mücadele etmek suç değildir, ırkçılığa karşı mücadele etmek suç değildir.
Bu Mücadeleyi Yargılayamayacaksınız!
O mahkemelerde yargılanan olacaksınız!
Asıl mücadele etmemek, göz yummak onursuzluktur.
Biz Onurumuzu, İnancımızı ve Tarihimizi korumaya devam edeceğiz!
Biz Mücadeleyi Büyütmeye Devam Edeceğiz!
BİZİ TERÖRİZE EDEMEZSİNİZ, BİZİ YARGILAYAMAZSINIZ, BİZİ YILDIRAMAZSINIZ!
ÖZGÜL EMRE, İHSAN CİBELİK VE SERKAN KÜPELİ ONURUMUZDUR!
ALMANYA ADALET İSTİYORUZ KOMİTESİ