1 aylık yurt parasını ödeyemediği için yurttan atılmıştı. Esenyurt KYK Erkek Öğrenci yurdu bir aylık yurt bedelini ödeyemediği için Burak Başer’in öğrenim hakkını elinden almıştı bir bakıma. Milyonlarca öğrencinin yurt parası ödeyecek durumda değil ülkemizde. Bir aylık gecikme yurttan atılma gerekçesi yapılamazdı ki eğitim haktır. Eğitimini sürdürebilmesi için bir öğrencinin barınma ihtiyacı karşılanmalıdır. Yani yurt da haktır. Böyle sudan gerekçelerle bu hakkın gaspedilmesi kabul edilemezdi.
Bu yüzden Esenyurt KYK Erkek öğrenci yurdu önünde oturma eylemine başladı Burak Başer.
Kısa sürede etkili olan eylem halkın desteğini kazandı. Basında yer aldı. Halkın her kesiminden Burak Başer’e yapılan haksızlığa tepki geldi.
Direnmeye başlayan tek bir öğrenciydi. Tek başına küçük bir döviz ile yurt hakkının gasbedilemeyeceğini duyuruyordu. Hemen karşısında devleti gördü. 20 yaşında bir gencin karşısına onlarca polis dikildi.
Direnişten korktu AKP faşizmi çünkü bu direniş yüzbinlerce öğrencinin sorununu ele alıyordu. Ve bu sorunun çözüm yolunu gösteriyordu: DİRENMEK!
Burak Başer yurt önünde başlattığı oturma eylemi sadece kendisi için değil yurttan atılan, parasız-bilimsel-demokratik eğitim isteyen tüm öğrenciler için bir direnişti.
Direnişten korkan AKP faşizmi Burak Başer’i tutukladı. 15 Aralık günü kafeden işkence yaparak gözaltına aldılar onu. Arkadaşları da yanındaydı ve arkadaşlarını da aldılar. Eylemini destekleyen arkadaşlarının arasında Direnişler meclisi emekçisi Beyza Gülmen de vardı.
Güya AKP devleti çok güçlü. Ama bir tek öğrenciden, bir tek Dev-Genç’liden, onun direnişinden güçlü değil. Kortu AKP faşizmi. DİRENİŞ KARŞISINDA ÇARESİZLİĞİNİ GÖSTERDİ, ve onu da tutukladı. Onun direnişinin yanında olan Beyza Gülmen’i de tutukladı.
AKP faşizmi direnenlere düşmandır çünkü direnenlerin halka umut olmasını, gerçeklerin halklara açıklanmasını istemez.
Burak Başer’i sahiplenmek, onun yanında olmak yurtlardan atılan, parasız bilimsel eğitim isteyen, demokratik üniversite isteyen herkesin görevidir.