OECD Türkiye, ülkemizde “şiddetli yoksulluk içinde olan 6,5 milyon çocuk var” dedi.
OECD: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü. İsminden de anlaşılacağı üzere bir emperyalist kuruluş olan OECD sadece ülkemizde değil tüm dünyadaki yoksulluğun sorumlusudur. Emperyalizmin kalkınma örgütüdür. İşbirliği diye ifade edilen ise yeni sömürge ülkeler ile emperyalistler arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerdir. Emperyalizmin sömürge ülkelerin ekonomisini kontrol altında tutmak için etkin olarak kullandığı OECD’nin verdiği rakamlara göre 6,5 milyon çocuk açlık çekiyor. OECD “gıda krizinden doğrudan etkilenen, şiddetli yoksulluk içinde 6,5 milyon çocuk var” diyerek ifade ediyor ülkemizdeki AÇLIĞI.
Yine OECD’nin raporuna göre, Türkiye çocuklarda yoksulluğun en yüksek olduğu ülkelerden biri…
Emperyalizmin yarattığı krizlerden sadece yoksullar etkilenir zaten. Yoksulların, emekçilerin bu oluşan krizlerde tek damla sorumluluğu yokken kriz deninen kavram yoksulları daha fazla yoksullaştırır, açlığı büyütür. Buna rağmen krizin yaratıcıları emperyalistler, işbirlikçi tekeller servetlerini büyütürler…
Bu düzenin sahipleri krizlerden besleniyor. Emperyalizm krizlerden beslenir. Krizler kapitalist üretim ilişkilerinin yapısında vardır. Kriz kaçınılmazdır. Bu düzenin sahipleri krizlerle servetlerini büyütür, halkı yoksullaştırır.
Burada görülmesi gereken şey; bu düzen yıkılmadan krizler bitmeyecektir. Çocuklarımız yoksullaşacak açlık çekecektir. Açlığa son verecekler açlığa mahkum edilenlerdir gerçeği tarihler boyunca geçerliliğini koruyan bir gerçektir. Açlığa son vermek için bu düzene yıkmak için örgütlenmek zorunluluktur…