3 yıl oldu İbrahim Gökçek’in şehitliği.
İbrahim Gökçek 7 Mayıs 2020’de ölümsüzleşti. Halkın sanatçısı, devrimci müzisyen, onurlu aydın İbrahim Gökçek sadece ülkemizin değil dünya halklarının devrim şehidi olarak tarihe geçti.
AKP faşizmi, ülkeyi talan ederken halkın payına açlık yoksulluk ama en önemlisi adaletsizlik kalıyordu.
Çalıp çırparken, doymak bilmez iştahlarıyla servetlerine servet katarken istiyorlardı ki kimse sesini çıkartmasın. Çıkartacaksa makul sınırlar içinde çıkartsın.
Ama öyle olmadığı günlerdi o günler. Mızrağın çuvala girmediği günlerdi. Grup Yorum konserleri artık yüzbinler değil milyonlarla izleniyordu. Faşizme karşı öfke devrimcilerin sloganları, devrim şarkıları ile dile geliyordu.
Faşizm elini beline attı
Yönetememe krizi büyüdükçe halkın da öfkesinin büyümesi kaçınılmazdır. Öyle de oldu. Grup Yorum konserlerine halk sadece müzik dinlemeye gitmiyordu elbette. Tepkisini gösteriyor, öfkesini haykırıyor, kendisini aç adaletsiz bırakana karşı gücünü görüyor-gösteriyordu.
Grup Yorum konserleri AKP faşizminin önüne geçmesi, engellemesi gereken faaliyetlerin en üst sırasına yazıldı. Yönetebilmeleri, halkı örgütleyebilecek, faşizmi yıkacak güç haline getircek devrimcileri hareketsiz bırakmak ile mümkündü AKP faşizmine göre. Bu anlamıyla GRup Yorum konserlerinin faşizm için çok büyük tehlikeye dönüşüyordu. Bu konserler halka umut oluyor, faşizme karşı birleşilebileceğini, faşizmin yenilebileceğini gösteriyordu.
Yasakladılar.
Faşizmin sanata bakış açısını en açık şekilde anlatan Nazi subayının “ne zaman sanattan bahsetseler elim belime (silahıma) gider” sözü, belki de dünyada AKP faşizmi kadar hiç bir iktidar tarafından sahiplenilmemiştir…
Grup Yorum’u susturursa kendisine karşı yapılacak her türden sanatın da sesini kısabileceğini iyi biliyordu faşizm. Bu yüzden konserleri yasaklandı Grup Yorum’un. Tüm sanatsal faaliyetlerini engellemeye çalıştı. Onlarca baskın düzenleyerek kurumlarını sürekli olarak talan etmiş, tüm müzik aletlerini parçalamış, grup emekçilerini defalarca gözaltına almış, işkencelerden geçirmiş, tutuklamıştı. Hatta işi o kadar ileri taşımıştı ki AKP faşizmi sanatçıları başlarına ödüller koyarak arananlar listesine koymuştu.
Grup Yorum’un Helin Bölek ve İbrahim Gökçek ile gerçekleştirdiği direniş faşizmin bu saldırılarının ne anlama geldiğini bilen ve bu saldırıları püskürtmeyi hedefleyen bir direnişti. Türkülerin, Grup Yorum’un susturulması hedefiyle başlatılan saldırının, sadece haklar ve özgürlükler mücadelesinin ve devrim mücadelesinin gerilemesi anlamına gelmediğini, aynı zamanda halktan yana sanatı da susturmayı hedefleyen bir saldırı olduğunu biliyordu Grup Yorum.
Bu anlamıyla çok önemli bir direnişti. Büyük bir direnişti. Büyüklüğü önemindendi.
Bu yüzden, faşizmin saldırılarıyla hedeflediğinin ne kadar önemli olduğunu (hem halk açısından hem de faşizm açısından) sadece konser yapma talebi karşılandığında, faşizmin saldırılarıyla hedefine ulaşamamış olacağı anlamına geleceğinin ve bu ulaşamayacağı hedefin büyüklüğünün görülmesi gerekir. Konser yasaklarının kaldırılması temel talepli direnişin yarattığı etki, ortaya çıkardığı güç öyle büyük oldu ki, sınırları aşan, tüm dünya halklarını etkileyen bir güce dönüştü. Her direnişte olduğu gibi bu direnişe de başlarken elbette büyük hedefleri olduğu muhakkaktır. Talepleriyle ve politik hedef ve amaçlarıyla önemi, direnişin ölüm orucu gibi insan oğlunun en etkili direniş yönteminin seçilmesi büyük etki yaratma hedeflendiğinin, büyük bir güç ortaya çıkaracağı öngörüldüğünün somut göstergesidir. Ancak böylesine büyük, dünya çapında bir etki örgörülebilmiş ise bu direnişin kahramanları ne kadar selamlansa eksik kalır.
Sonuç olarak Grup Yorum’un ölüm orucu direnişi ülkemiz gerçeklerinde, faşizmin saldırılarının püskürtülmesi hedeflenerek yapılmış bir direniş olarak yola çıktı ancak dünya çapında bir direnişe dönüşerek tarih sayfalarındaki yerini aldı.
Yıldızlı yürek İbrahim Gökçek şehit düşmeden birkaç gün önce yaptığı bir açıklamada, “bugün konser yasağımız kalksın, yapacağımız ilk konserde 3 milyon kişi toplarız” demişti. Daha sonra sanatçılardan yapılan açıklamalarda 3 milyon değil 5 milyon sayısı dile getirilmişti.
Evet ölüm orucu zaferinin büyüklüğünün, Grup Yorum’un yenilmezliğinin alanlarda görüleceği günler için mücadele sürüyor. İbrahim Gökçek’in iddiasıdır: Grup Yorum’un halkın gönlündeki yeri öylesine büyüktür ki ülkemizde yaklaşan seçimler için faşizmin partilerinin sınırsız imkanlarla alanları doldurma yarışına girdikleri bu günlerde, onların toplayamadığı milyonları Grup Yorum toplar. Bu Helin’in ve İbrahim’in zaferidir. Bunu AKP faşizmi engelleyemez. O meydanlarda yine milyonlar bir araya gelecek.
Tüm aşağılık yöntemleri denemelerine rağmen susturamadılar, bitiremediler. Bitirmek bir yana daha da büyüyen Grup Yorum’un gerçeği var. Artık Grup Yorum bir müzik grubu olmanın ötesinde bir okuldur. Bir direniş okuludur. Ve bu okulun en önemli öğretmenleri Helin Bölek Ve İbrahim Gökçek’tir…
İbrahim Gökçek’in gözlerinde görülen alanlar yine kızıla boyanacak… umudun türkülerini yine milyonlar tek ses olup söyleyecek.
Milyonlar hep bir ağızdan “Yıldızlı Yürek İbrahim Gökçek” diyecek.
Yakındır…