Müşterek Saldırı Uçağı savaştaki her amaç için farklı uçak geliştirmenin masraflı olmasından dolayı tek bir uçağın tüm görevleri yerine getirmesi amacıyla tasarlanan bir savaş uçağıdır.
Sonradan F-35 Lightning (Şimşek) olarak adlandırılan çok amaçlı savaş uçağını geliştirme programı, Amerika Birleşik Devletleri tarihindeki en kapsamlı silah sistemi oluşturma projesidir.
F-35, 2040’lı yıllarda dünyanın en önde gelen avcı uçağı olması için tasarlanmıştır. Ayrıca havadan-havaya yeteneği olarak F-22’den sonra gelen tek uçak olarak da planlanmıştır. F-35 tasarlanırken istenilen özellikler ise şunlar olmuştur:
Geçmişteki avcılardan dört kat daha fazla etkili havadan havaya mücadele, sekiz kat daha etkili karaya saldırı, üç kat daha etkili stratejik keşif ve hava savunması, daha küçük radar izi ve daha uzun menzil.
Projenin maaliyetini düşürmek için, daha sınırlı savaş uçağı özel-
liklerine sahip olacak (hız, uçuş yüksekliği, manevra kabiliyeti) ve esas olarak karadaki hedefler için kullanılacak. Bu nedenle, savaş operasyonlarında, daha pahalı ama çok daha güçlü olan F-22 savaş uçağının koruması altında hareket etmelidir.
Üretilen F-35’lerden sadece 2500’ünün ABD için olacağı öngörülüyordu. Kendi maliyetlerini düşürmek için Amerikalılar “müttefiklerini” yeni uçağın gelişiminin finanse edilmesine katılmaya ve sonra onu satın almaya davet ettiler.
Programa on ABD “müttefiki” dahil oldu. Avustralya, İngiltere, Danimarka, İsrail, İtalya, Norveç, Türkiye, Hollanda, Güney Kore ve Japonya. Ki müttefikler değişik modifikasyonlara sahip F-35 alacaklar. ABD müttefiklerine verilen uçakların, ABD Silahlı Kuvvetleri’ne verilenlere kıyasla her zaman kısıtlı imkanlara sahip olacağı da vurgulanmalıdır.
Hatta farklı müttefiklere verilecek uçaklar arasında da “müttefike duyulan güven”e göre fark var. F-35 programı birçok teknik sorun nedeniyle uzun bir gecikme ile devam ediyor. Sonuç olarak şu ana kadar umut vermeyen, vasat özelliklere sahip, ancak tahmin edilenden daha yüksek maliyet ve işletme maliyetlerine sahip, güvenilir olmayan bir uçak olarak görünüyor.
F-35 programına Türkiye, 2002’nin başlarında yedinci ortak olarak katıldı. 2007’de Türkiye, F- 35’in üretimine katılmak için anlaşma imzaladı. Türk şirketlerine 12 milyar dolar değerinde uçağın parça üretimi için sipariş verildi. İlk başta, Türk Hava Kuvvetleri 11 milyar değerinde 116 uçak satın alma niyetinde olduğunu açıkladı; ancak daha sonra sipariş 120’ye çıkarıldı.
2011 yılının başından bu yana, F-35 ile ilgili olarak Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde sorunlar başlamıştır. Amerikalılar, Türkiye’ye uçuşu kontrol eden yazılım kodları vermeyi reddetti ve Türkiye, sipariş edilen uçakların teslimatını dondurmaya karar verdi.
Yazılım anlaşmazlığına rağmen, Türkiye yine de iki uçak sipariş etti, ancak onlarda da teknik sorunlar ve artan maliyet ortaya çıktı. Uçak teslimatı teknik sorunlardan dolayı 2015 yılından 2017 yılına ertelendi ve nihayet 2018 yılında ilk teslim yapıldı. Türkiye’nin 2018’den itibaren her yıl 10 uçak, on yıl boyunca toplam 16 milyar dolarlık 100 uçak alması bekleniyordu.
30 Haziran 2018’de, ilk F-35 Türkiye’ye Fort Worth, Teksas’ta Lockheed Şirketi’ne teslim edildi. Daha sonra uçak Türk pilotların eğitimi için ABD Hava Kuvvetleri’ndeki Luke üssüne uçtu.
Ancak 18 Haziran 2018’de, ABD Kongresi, teslim edilen F-35’in Türkiye’ye transfer edilmesini yasakladı. Ağustos ayında, benzer bir yasak Başkan Trump tarafından da imzalandı.
Sonunda, 23 Ağustos 2018’de ABD Senatosu; Türkiye, Rus S-400 füzelerinin teslimatından vazgeçinceye kadar Türkiye’ye F-35 uçağının transferini yasakladı. 2019’un Nisan başlarında, F-35’in Türkiye’ye tesliminin, Ankara’nın Rus S-400’ün teslimine devam etme kararı nedeniyle askıya alındığı açıklandı.