Almanya Başbakanı Angela Merkel, 14 yıldır iktidarda.
Nazi zulmünün simgesi olan Auschwitz Toplama Kampını ilk kez ziyaret etti. Nazilerin katlettikleri için siyahlar giyinip, “Ölüm Duvarı”nın önüne çelenk bıraktı. Merkel’in ziyaretinin, Auschwitz-Birkenau Vakfı’nın 10’uncu yıldönümü dolayısıyla yaptığı davet üzerine gerçekleştiği belirtildi.
Merkel’in ziyaretinde, Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki de ona eşlik etti.
“Utanç Duyuyorum”!
Merkel, ziyareti dolayısıyla yaptığı açıklamada, Nazi toplam kamplarında ve en başta da Auschwitz-Birkenau kamplarında yaşananları hatırlatarak “Barbarca cinayetlerden derin utanç duyuyorum” dedi.
Auschwitz, Nazi zulmünün en yoğun yaşadığı kamplardan biriydi. Auschwitz’de kayıtlara göre, 1 milyon 100 bin kişi katledildi.
Polonya’daki Auschwitz Toplama Kampı, Yahudi soykırımının yaşandığı nazilere ait en büyük kamp olarak anılıyor.
Merkel kamptaki gaz odalarını da gezerken, kamptaki konuşmasında şunları söyledi:
“Almanların burada işlediği barbarca cinayetler nedeniyle derin utanç duyuyorum. Auschwitz, Almanların kurduğu bir toplama kampıdır. Buradaki acıların sorumluluğu asla bitmeyecek. Burada yaşananlar, bizim kimliğimizin bir parçasıdır. Burada yaşananları asla unutmayız ve hiçbir şey bunları küçümseyemez.”
Küçümseyen, Hatta Yok Sayan Kim?
Merkel 14 yıldır iktidarda.
14 yıldır Almanya’yı yönetiyor.
14 yıldır Almanya’nın sömürgecilik politikalarını belirliyor.
14 yıldır ırkçı saldırıların siyasi ve yönetim sorumluluğu ona ait.
Almanya, Nazi geçmişiyle hesaplaşmayan bir devlet ve toplumdur ve Merkel’in de bu hesaplaşmayı yapmak için kılını kıpırdattığı görülmedi.
Tersine, 14 yıllık Merkel iktidarı dönemi, ırkçı saldırıların arttığı bir dönemdir. NSU örgütlendirilmiş, desteklenmiş ve Merkel iktidarında NSU’nun üstü örtülmüştür.
NSU’nun üstünü örtenler, açık ki, Auschwitz gerçeğini açığa çıkaramaz, Auschwitz’den utanç duyamazlar.
Peki öyleyse Merkel’in orada ne işi vardı?
Auschwitz Toplama Kampı, ve diğer Nazi zulüm merkezleri, Almanya’daki iktidar temsilcilerinin bir tür “günah çıkarma” yeridir; kendi faşist yöntemlerini ve baskılarını unutturma aracıdır. Auschwitz Toplama Kampı’nı 1977’de SPD’li Başbakan Helmuth Schmidt, 1995’te ise CDU’lu Başbakan Helmuth Kohl ziyaret etmişti.
Bir önemli nokta daha:
Başbakan Merkel, kampı ziyarete gitmeden önce yaptığı açıklamada, Auschwitz-Birkenau Vakfı’na bütçeden 60 milyon Euro destek verileceğini belirtmişti.
60 milyon euro verilince, tarihin yükü hafifletilmiş oluyor!
Oysa o kampı Nazilerden kurtarmak için Sovyetler nasıl bir bedel ödemişlerdi?
Auschwitz’de katledilenlerin 900 bini gaz odalarında katledilirken, bir kısmı kurşuna dizilerek katledildi. Bunun dışında onbinlerce tutsak da hastalık ve açlıktan öldü. Kampta katledilenler arasında 80 bin Polonyalı, 25 bin Sinti ve Çingene ile 20 bin Sovyet askeri vardı.
Kamp, 27 Ocak 1945’te Sovyet Kızıl Ordusu’nun Polonya’ya girmesiyle nazilerden alındı ve kampta halen sağ kalmış olanlar kurtarıldı.