Engin Karataş, Muğla’nın Bodrum ilçesinde sınıf öğretmeniyken, 29 Ekim 2016’daki Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilmişti. Engin Karataş Bodrum’da gerçekleştirdiği yaratıcı eylemlerden tanınıyor. “işimi istiyorum” diyerek Bodrum’da yaptığı eylemlerin çoğunda gözaltına alındı. OHAL komisyonu Engin Karataş’ın gerçekleştirdiği eylemleri gerekçe göstererek başvurusunu reddetmişti.
Engin Karataş bu karara karşı itiraz davası açtı.
Ankara 22. İdare Mahkemesi, Milli Eğitim Bakanlığı’na yazdığı yazıda, Karataş’ın iddia edildiği gibi “DHKP-C ile irtibatlı olduğuna dair” belgeleri istedi.
Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu mahkemeye gönderdiği 27 Temmuz 2021 tarihli yazıda, ellerinde sadece OHAL Komisyonu kararı olduğunu, iddialarla ilgili başka bir rapor, tutanak veya belge olmadığını ifade etti.
OHAL Komisyonu ise Bakanlığa gönderdiği yazıda, Karataş’ın personel dosyasında örgüt bağlantısı bilgisine yer verildiğini ileri sürmüştü.
AKP iktidarı OHAL ile tüm kamu emekçilerine yönelik gerçekleştirdiği KHK saldırısı ile yüzbinlerce emekçiyi işinden etmişti. AKP’li olmayan herkesi bir şekilde yasa dışı örgüt üyesi gibi göstererek işten çıkaran iktidar, iddialarını ispatlayacak delil veya kanıt sunmaya da gerek duymadı.
Karataş konuyla ilgili, “Bakanlık belge ve soruşturma olmadığını belirtmiş. Yani Komisyon belge var diyor, Bakanlık yok diyor. Belge yoksa Komisyon niye var diyor? Belge varsa Bakanlık niye yok diyor?” dedi.
Karataş, eylem yapmaya nasıl başladığını şöyle anlatmıştı :
“İşten atılmadan önce hakkımda hiç dava açılmamış, ömrümde hiç gözaltına bile alınmamıştım. İhraçtan ertesi günden itibaren üç gün boyunca okuluma gitmiş ve ders işlemiştim. Sonrasında Nuriye Gülmen ve Acun Karadağ’ı Facebook’tan takip edip etkilendim. Dizlerim titreyerek okulumun önündeki Bodrum Belediye meydanında sessizce döviz taşımaya başladım.”
“İşimi istiyorum” eylemleri gerekçe gösterilerek işten çıkartılmasında sakınca görülmedi :
Engin Karataş yaptığı açıklamada “Komisyon benim davamı neredeyse hiç incelemeden reddetti. UYAP’a bakmışlar ‘Ohoo bir sürü davası var’ diye düşünüp irtibat kurmuşlar. Fakat bu davaların işimi geri istediğim için açıldığını hiç incelememişler. Komisyona ‘İşten atılmamı neden onaylıyorsunuz?’ diye sorunca cevaben ‘İşini geri istediğin için işten atılman uygundur’ cevabını verdi.”
İşten çıkartılmasına yaptığı itiraz, işten çıkartıldıktan sonra yaptığı eylemler gerekçe gösterilerek reddedildi. Bu hem AKP adaletsizliğinin trajikomik örneklerinden birisi, hem de AKP’nin kurduğu OHAL komisyonunun işlevinin işten çıkartmalara yasal kılıf uydurmak olduğunun ispatı…