Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından, ÇHD Onursal Başkanı Selçuk Kozağaçlı, geçen hafta tahliye edildi ve tahliyesinin üzerinden 24 saat bile geçmeden tekrar tutuklandı.
Peki tekrar tutuklanmasının gerekçesi neydi?
İlk akla gelen, hakkında yeni bir suçlama olmasıdır.
Fakat böyle bir şey yoktu.
Hakkında yeni bir suçlama, yeni bir soruşturma, yeni bir iddianame… Bunların hiçbiri yoktu.
Acaba polis, bir itirafçıya, Kozağaçlı üzerine yeni bir ifade mi verdirmişti?
Zaman zaman tahliyelerden hemen sonra böyle gerekçelerle tekrar tutuklamalar yaşandığı olmuştu.
Fakat hayır, Kozağaçlı’da böyle bir durum da yoktu.
Bir başka ihtimal;
acaba tahliye tarihini yanlış hesaplamış oldukları için mi, hemen tekrar tutukladılar?
Yok, yok, yok..
Bunların hiçbiri değildi Kozağaçlı’nın tekrar tutuklanmasının nedeni!
FAŞİZMİN KOZAĞAÇLI’YI TEKRAR TUTUKLAMA GEREKÇESİ:
“GELİŞİM PUANI YETERSİZ”!
Evet, yukarıdaki alt başlıkta bir ifade hatası, bir yanlışlık yok.
Selçuk Kozagaçlı tam olarak bu gerekçeyle tutuklandı.
Mahkeme, 16 NİSAN Günü, Selçuk Kozağaçlı’nın şartlı tahliyeye hükümlerine uygun olduğu… gerekçesiyle tahliyesine karar verdi.
AYNI GÜN, -ki burada devreye tetikci savcı Akın Gürlek giriyor- Cumhuriyet Başsavcılığı,
Selçuk Kozağaçlı’nın
“gelişim puanının düşük olduğu, topluma zarar verme riski olduğu, toplumla bütünleşmesinde ve gelecek motivasyonunda sorun olduğu…” gerekçesiyle tahliyeye itiraz etti.
17 NİSAN’DA, AYNI MAHKEME, tahliye kararını veren AYNI MAHKEME,
SAVCILIK İTİRAZI ÜZERİNE yeni bir karar vererek AKP iktidarının talimatı doğrultusunda, önceki kararını iptal edip, yeniden tutuklama kararı verdi.
GEREKÇELER!!!
MAHKEME’nin yeniden tutuklama kararında söylenenler, yeniden tutuklamanın gerekçesini çok açık bir şekilde ortaya koyuyor:
Mahkeme kararında deniliyor ki:
“- Gözlemlenen tutum ve davranış değişikliği ile gelişim motivasyonunun düşük olduğu,
- belirlenen gelişim puanının 37,75 olup bakanlık tarafından belirlenen eşik puanı (eşik puan 40) karşılamadığı,
- kişinin terör örgütü üyeliğinden ayrıldığına dair somut bir beyanı veya davranışının kurumca tespit edilemediği,
- kendisi hakkında kurum tarafından terör örgütünden ayrıldığına dair verilen samimiyet tasdik kararının da bulunmadığı,
- kişinin salıverilmesi sonrası toplumla bütünleşme süreci ve gelecek motivasyonu hakkında olumlu bir kanaat oluşmadığı,
- topluma ve mağdura zarar verme riski konusunda anlaşılır, samimi ve olumlu bir kanaat oluşamadığı gözlemlendiğinden…”
İşte BÜTÜN MESELE bu.
Düşüncelerini reddetmedi.
Halkın avukatlığını, tutsaklık koşullarında da bırakmadı.
Düşüncelerini yazılı, sözlü savunmaya devam etti.
Örgütsüzleşmedi.
Demokratik kurumlarla, tutsaklarla yazıştı.
Sözün özü; Selçuk Kozağaçlı, pişmanlık getirmediği için,
inançlarından soyunmadığı için tekrar tutuklandı.
