(Bir sosyal medya hesabından bir yaşanmışlık…)
Bugün bir marketten çıkıp arabaya marketten aldıklarımı koyuyordum. 65-70 yaşlarında bir amca yanaştı omuzuma dokundu.
-“Oğlum toz şeker kaç gündür yoktu acaba geldi mi? Fiyatı ne ona göre boşa girmeyim” dedi.
Ben de amcaya geldiğini ve fiyatının 32 buçuk olduğunu söyledim.
Amca ilk önce market kapısına doğru yöneldi. Çaktırmamaya çalıştı fiyatı duyunca. Sonra kapıdan dönüp tekrar omuzuma dokunarak
-“Artık şekerlerde şeker pancarı bile kullanmıyorlar ne kullanıyorlar bilinmiyor evladım” dedi.
Açıkçası kapıdan dönmenin pahalı gelip alamamanın verdiği gurur kırıcılığı böyle telafi etti.
Ondan sonra
-” Başka marketlere bakayım belki daha ucuz vardır olmadı şeker almayız ne olacak canım dedi.”
Bakın abartmıyorum bunu derken o amcanın gözlerinin içi nemliydi.
Ağlamamak, bu duruma öfkelenmemek için kendimi çok sıktım. Lakin o amcanın yaşadığı o çaresizliği hissettim. Bazı şeyleri direkt hissedince inanın televizyonlar da göründüğü gibi olmuyor. Yazık bizlerin gençliği yaşlılarımızın ise son kez rahat edecekleri zamanları çalınıyor birkaç kişi için..