Gazi Mahallesi’nde polis tarafından araçları kurşunlanarak katledilen 17 yaşındaki Oğuzhan Erkul ve Barış Kerem davasında polislere para cezası verildi. İki genci katleden polislere 24 bin 300 TL para cezası verilerek bir kez daha polislerin ellerinin soğutulmaması gerektiği vurgulandı devlet tarafından. Hukuksuzluğun her geçen gün sürdüğü ülke Türkiye’de insan canın ne kadar ucuz olduğu Gazi’de yaşanan katliamla bir kez daha görüldü.
Gazi Mahallesi’nde 14 Nisan 2017’nin akşamı polis bir araca katliam amaçlı açtığı ateş sonucu Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul isimli iki genç yaşamını yitirdi. Savaş ortamını yansıtan vahşete ilişkin Olay Yeri İnceleme Tutanağı’na göre olay yerinden 35 kovan elde edildi. Mermilerinden 23’ünün araca isabet ettiği saptandı. Lastiklere mermi değmezken; arka cama dört, bagaj kapağına altı, ön tavana bir, stop lambasına iki, sol üst çamurluğun üstüne bir olmak üzere çok sayıda mermi isabet etti. Tüm bu vahşetin ise eğlenceden dönen gençlerin aracına ‘Dur’ ihtarına uymadıkları iddiasıyla polis tarafından ateş edilmesi sonucu meydana geldi.
Katletme amacıyla polisin yaptığı silahlı saldırıda, Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul hayatını kaybederken, aynı araçta bulunan iki genç ağır şekilde yaralanmıştı. Olayın ardından dört polise ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçlamasıyla iki buçuk yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. İlk duruşma 20 Mart 2018 tarihinde görüldü.
Bugün görülen karar duruşmasında ise iki genci katleden polislere 24 bin 300 TL para cezası verildi. Adaletin olmadığı ve hukukun işlemediğini vurgulan aileler ise karara itraz ederek yaptıkları basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdiler.
Adliye Sarayı’nın C kapısı önünde basın açıklaması yapan Oğuzhan Erkul’un annesi Seyran Erkul karara tepkisini şu sözlerle dile getirdi; “Adalet var diyenler duysun. Ben kaç yıldır buna güvendim. Yavrumu toprağa koydum, kanı yerde kalmayacak diye güvendim. Yavruma para biçtiler. Saz çalmak suç mu, türkü söylemek suç mu?” Anne Erkul, 4t yıldır adliyelerde adalet aradığını vurgulayarak konuşmasına şöyle devam etti; “Gazi Mahallesi’ymiş suçlu. Polislerin hiç suçu yokmuş.
Mahallesinin parkında saz çalarak türkü söyleyen yavrummuş suçlu olan. Dört yıldır yaşamıyorum. Küçük kardeşi dört yıldır, ‘abim nerede’ diye soruyor. Ben daha onun cevabını veremedim. Umutlarım burada suya düştü”
Anne Erkul konuşmasına şöyle devem etti; “O parayı ben onlara verim. Oğlumun değeri para değil. Nerede görülmüş bir arabaya 36 kurşun sıkmak. Türk bayrağının altına gizlenmiş teröristler var. ‘Avukatım, savcıyım’ diyerek gezen teröristler var. Hani nerede adalet? Söyleyin suçumuz nedir? Oğlum ne suç işlemiş diye sorduğumda cevap vermiyorlar”
Ailelerin ardından davanın avukatı Meral Hanbayat söz alarak şunları söyledi;
“Polislerin fail olduğu davalarda cezasızlık var. Ama bu kadar korkunç bir kararla karşılaşacağımızı beklemiyorduk. Dört yıl önce yaşanan ağır travma yeniden yaşandı. İstanbul 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi resmen polislerin sorgusuz ateş edebilecekleri emrini verdi. Cezasızlıktan başka ailelere bir işkencedir. Çocuklar öldürüldü ama cezası para. Çocukları öldürebilirsiniz ama alacağınız ceza bu kadar basit. Türkiye gerçeği bu. İnsanlar nefes alamıyor. Bu kadar mı pervasızlar. Onlarca kurşun araca, onlarcası ise çocuklara isabet etmiş. Atış sayısı ortada. Hedef gözeterek yapılmış. Aydınlık bir yerde onların çocuk olduğunu biliyorlar. Bu kadar basit mi çocuk öldürmek? Bu cezasızlıktan da öte bir ceza, bu bir teşvik. Bir vur emridir.”
Oğuzhan Erkul ve Barış Kerem Türkiye’de ne ilk ne de son katledilen çocuklar olarak tarihe geçtiler. Adaletsizliğin sürdüğü bir ülkede polise verilen bu yetkiyle daha nice katliamlar cezasız kalacağı görülmektedir!