Mahir Kılıç aylardır CHP il binasının önünde direniyor. Tam 159 gündür açlık grevinde ve en son 27 ocak Pazartesi günü su şeker ve B1 almayı da kestiğini duyurdu. Yani eğer talepleri karşılanmazsa o kadar açlığın üzerine su şeker ve B1 almadığında her an her dakika hayatını yitirebilir
Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda “İstanbul yeniden halkın oldu ama dahası var. Türkiye’de halkın iktidarını kuracağız” dedi.
Kapısında bir işçinin ölümüne direndiği bir İl başkanı’nın bu anlattığına kim inanır? Mahir Kılıç aylardır CHP il binasının önünde direniyor. Tam 159 gündür açlık grevinde ve en son 27 ocak Pazartesi günü su şeker ve B1 almayı da kestiğini duyurdu. Yani eğer talepleri karşılanmazsa 159 günlük açlık grevinin üzerine su şeker ve B1 almadığında her an her dakika hayatını yitirebilir. Çünkü normalde bir insanın su almadığında yaşayabileceği süre en fazla 8-9 gün.
Mahir Kılıç’ın İstanbul İl Başkanlığı’nın kapısında direnmesinin sebebi Halkın iktidarını kuracağını iddia eden Canan Kaftancıoğlu’nun verdiği sözü tutmaması. Ankara CHP genel merkez binasının önünde yaptığı direnişin ilerlemesi sonucunda Canan Kaftancıoğlu’nun bizzat kendisinin Mahir’e işine geri dönmesine dair verdiği söz sonrasında direnişine son vermişti. O sözün yerine getirilmesini istiyor.
Yani “işini istiyor” !
Sadece işini.
Canan Kaftancıoğlu’nun “çalışma hakkı”, “sendika hakkı” gibi hakları bilmemesi düşünülemez. Mahir sendika temsilcisi olması sebebi ile ve kadro için açtığı davayı kazanmasının ardından İzmir belediyesi tarafından işten atıldı. Başka hiç bir sebebi yok!
Mahir’in kapısının önünde ölümüne direnişini görmezden gelen, dönüp bakmaya bile tenezzül etmeyen birinin “halkın iktidarı” kelimesini telafuz etmesi inandırıcı olmaktan öte kaba bir demagoji.
“Önce kapının önünü süpür” derler adama…
“Önce kapının önünde direnen emekçinin hakkını ver hele, halkın iktidarı sana kalmamış” derler.
Bir kere Canan Kaftancıoğlu’nun şu kurduğu “İstanbul yeniden halkın oldu ama dahası var” cümlesi üzerine de bir kaç kelime etmeden geçmek olmaz .
Birincisi Canan Kaftancıoğlu’nun cümle içinde kullandığı “yeniden” kelimesini neden kullandığını anlatması gerekir. Tarihte İstanbul’u halk mı yönetti? Eşit ve adil bir paylaşımın olduğu bir sistemde yaşadı da sonradan kayıp mı etti? Ve “yeniden” “halkın (mı) oldu”?
Peki nasıl “halkın oldu”, onu da bir açıklamalı Canan Kaftancıoğlu. Yani İstanbul Belediyesinin el değiştirmesi ile nasıl bir devri kapatıp açtınız? İşsizliğe mi çare oldunuz? Evsizlere ev mi verdiniz? Artık halk evine “ne yemek götüreceğim” diye düşünmeyecek mi? Halk çok mutlu ve refah yaşıyor da kimsenin haberi mi yok? Kapıya dayanmış İstanbul depremi ile ilgili acil bir eylem planınız var da halkın mı haberi yok? Sorular çoğaltılabilir.
İstanbul belediyesini kazanarak “yeniden halkın oldu” dediğiniz İstanbul ne kadar halkın olduysa, siz -es kaza- iktidara geldiğinizde iktidar da o kadar halkın olur.
Siz iktidara geldiğinizde ülkeyi nasıl yöneteceğinizi Mahir Kılıç’a yaptıklarınıza bakarak görmek mümkün.