Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’nin 11 aylık insan hakları raporunu açıkladı.
“Ocak-Kasım 2020 Hak İhlalleri Raporu” başlığıyla açıklanan raporda, ülkemizin kan revan içindeki tablosu görülüyor.
Ölümler, işkenceler, haklar ve özgürlüklerin gaspı, istisnai değil, Türkiye’nin günlük tablosu durumundadır.
2918 Kişi Katledildi!
Sezgin Tanrıkulu’nun 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası vesilesiyle sunduğu raporda, “devletin öldürme özgürlüğü”nün nasıl sistematik ve yoğun bir biçimde kullandığı görülüyor.
2 bin 918 kişi nasıl katledildi?
Raporda bunlar madde madde şöyle sıralanıyor:
- Yargısız infaz, dur ihtarı, rastgele ateş açma olayları sonucunda 13 kişi,
- Hapishanelerde 37 kişi,
- İşkence kötü muamele sonucu 3 kişi,
- Silahlı çatışmalarda 437 kişi,
- Kara mayınları, sahipsiz bomba ve patlayıcılar sonucu 1 kişi,
- Faili meçhul cinayetlerde 2 kişi,
- Kuşkulu asker ölümlerinde 6 asker,
- Sivil çatışmalar/nefret suçlarında 8 kişi,
- Göç yollarına sürülen, riskli yolları kullanmaya zorlanan 92 mülteci,
- Kadınlara yönelik cinayetler sonucunda 275 kadın,
- İş cinayetlerinde 2 bin 32 işçi,
- Diğer olaylarda 12 kişi.. KATLEDİLDİ..
Durmayan İşkence!
İşkence, 70 yıldır bu faşist devletin en köklü, en yaygın, en vazgeçilmez uygulamalarından biri olmuştur. Yıllar içinde biçimleri, yoğunluğu değişse de, devletin temel bir politikası olması değişmemiştir.
İşkencenin iki temel mekanı vardır: Polis ve jandarma karakolları ve hapishaneler. Bunların dışında, MİT’ten gizli merkezlere kadar bir çok yerde de işkence yapılır, fakat ağırlık buralardadır.
Tanrıkulu’nun açıkladığı “Ocak-Kasım 2020 Hak İhlalleri Raporu”ndaki işkence rakamları da bunu gösteriyor.
Devlete bağlı gözaltı, sorgu kurumlarında meydana gelen ve tabii “tesbit edilebilen” işkence sayısı, 1581… hapishanelerde yaşanan işkence sayısı ise 1712…
Muhalif Basın… Sosyal Medya… Hepsi Hedefte!
AKP faşizmi, işbaşına geldiği ilk yıldan itibaren basını susturmayı ve sindirmeyi amaçladı. Bunda oldukça büyük mesafe de katetti. Çünkü biliyor ki, basını susturamazsa, zulümden ve yalandan kurduğu iktidar, çökebilir.
Bu baskı ve terör politikası, özellikle son yıllarda sosyal medyayı da kapsayarak genişledi.
Rapora göre ülkemizde basına yönelik baskıların ve sosyal medya üzerindeki terörün dökümü şöyle:
- Hakkında dava/soruşturma açılan basın emekçisi sayısı 247…
- Hapishanede olan gazeteci, yazar, yayıncı sayısı 50…
- Gözaltına alınan gazeteci sayısı 82…
- Tutuklanan gazeteci sayısı 27…
- Saldırıya uğrayan gazeteci sayısı 21…
- Hakkında dava/soruşturma açılan gazeteci sayısı 51…
- Sosyal medya operasyonlarında gözaltına alınanların sayısı 706…
- Sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakkında dava/soruşturma açılanların sayısı 247,
- Sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklananların sayısı 25…
Derneklere… Eylemlere Saldırılar
Bugün hakları ve özgürlükleri için mücadele eden tüm halkın önünde şunlar vardır: Yasaklama, gözaltı, işkence, tutuklama, işten veya okuldan atılma…
Fakat işte tüm bunlara rağmen mücadele bitmiyor, eylemler durmuyor. İktidar, bu faşist ortama rağmen yapılan eylemlere de yine saldırıyor.
Saldırının, raporda yer alan ve aslında sadece kayıtlara geçenleri yansıtan rakamsal boyutu şöyle:
- Etkinlik ve eylemlerde gözaltına alınanlar sayısı 2038.
- Saldırılan, engellenen etkinlik, basın açıklaması ve eylem sayısı: 735.
- Yasaklanan etkinlik, gösteri, tiyatro sayısı 110.
- 36 ilde etkinlik ve eylemler yasaklandı.
- Eylemler nedeniyle 42 kişinin tutuklandı… 292 kişi hapis cezasına çarptırıldı.
- Polis tarafından parti ve dernek sayısı 23.