Boğaziçi Üniversitesi önünde kayyum rektör Melih Bulu’yu protesto etmek amacıyla açılan sergide “Kabe fotoğrafının yere serildiği” iddiasıyla gözaltına alınan 4 Boğaziçi öğrencisinin 2’si tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen 2 öğrenci tutuklandı. Diğer 2 öğrenci ise adli kontrol ile serbest bırakıldı.
Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasını Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri haftalardır protesto ediyor. Boğaziçi’lerin mücadelesi, akademisyenlerin, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerin öğrencilerinin ve dünyadaki üniversitelilerin desteğiyle büyüyerek sürüyor. Bu mücadale tabiki faşist iktidarın gözüne battı. Bir haftadır süren serginin görüntülerinin 29 Ocak’ta sosyal medyada provokatif bir dille hedef gösterildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı jet hızıyla harekete geçti. Basın Suçları Soruşturma Bürosunca, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan bir soruşturma açtığını açıkladı.
4 Ocak’tan bu yana süren direnişi bitirmek amacıyla başlayan bu aşağılık saldırı sonucu Başsavcılıktan gelen açıklamada şu şekilde, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından, Boğaziçi Üniversitesi önünde Kabe fotoğrafının yere serilmesi olayı ile ilgili olarak ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama’ suçundan resen soruşturma başlatılmıştır.” Ayrıca Başsavcılık’tan yapılan açıklamada yeni bir soruşturma daha başlatıldığı belirtildi.
Yeni soruşturmaya ilişkin ise “Ayrıca LGBTİ+ isimli Çalışma kulübünün odasında arama kararına istinaden yapılan aramada PKK terör örgütüne ait örgütsel doküman ele geçirilmiş olup Cumhuriyet Başsavcılığımızca resen bir soruşturma daha başlatılmıştır. Her iki soruşturma da titizlikle yürütülmektedir” denildi.
Soylu, Twitter hesabından yaptığı nefret söylemi şu şekilde idi, “Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe-i Muazzama’ya yapılan saygısızlığı gerçekleştiren 4 LGBT sapkını gözaltına alındı!” Bu ifade üzerine sosyal medyadan Soylu’ya tepki yağdı.
AKP faşizmi Boğaziçi protestoları karşısındaki çaresizlikten halkın dini duygularını sömürerek kurtulmaya çalışıyor.
Boğaziçi üniversitesine atanan rektörden sonra başlayan eylemlerin talepleri şöyle:
1. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.
2. Polis, kampüsü ve çevresini bir an önce terk etmelidir.
3. Nefret söylemleri ve hedef göstermelerle öğrencileri ayrıştıran, kampüsü güvensizleştiren kayyum Melih Bulu derhal istifa etmelidir!
4. Rektörlük seçimleri, üniversitelerin tüm bileşenlerinin katılımıyla demokratik bir biçimde yapılmalıdır.
AKP faşizmi aklı sıra hakkında bir çok farklı düşünenin olduğu, halkın büyük çoğunluğunun hassas yaklaştığı LGBT üzerinden demagoji ve karalama yürüterek direnişin meşruluğunu, haklılığını gölgelemek istiyor.
Bunun için de üzerine atladıkları malum resimi kullanarak salyaları ile direnişe saldırıyorlar. Sanki direniş LGBT taleplerinin etrafında sürüyormuş gibi şişiriliyor.
Soylu’nun yaratmak istediği havanın etkisinin dağılması Boğaziçi direnişinin taleplerinin ısrarla tekrar edilmesi ve yapılan gayrı meşru atamanın teşhir edilmesine bağlı gibi görünüyor…
Öğrencileri hedef alan bir diğer kişi Melih Bulu oldu. Melih Bulu hesabından yaptığı paylaşımda “Bir grup kendini bilmez tarafından İslamiyetin kutsallarına saldırı hiç bir şekilde kabul edilebilir değildir. Bunun Boğaziçi değerlerinde asla yeri yoktur. Bu şuursuz saldırıdan sorumlu olanlar hakkında kapsamlı soruşturma başlatılmıştır.#bogazicilgbtrezaleti” ifadelerini kullandı.
Tutuklanan iki öğrenci bir video ile durumları hakkında bilgi verip dayanışma çağrısında bulundu.