İtalya’da 21 Mart günü 800’den fazla kişi korona virüs nedeniyle hayatını kaybetti. 20 Mart günü ise 600’den fazla… Toplamda 4 bin kişi 4 hafta içinde yaşamını yitirdi.
İlk ölüm 21 Şubat tarihinde gerçekleşmişti, ardından geç alınan tedbirler ve tüm ülkeyi kapsamayan karantina nedeniyle virüs tüm şehirlere yayıldı. Artık tüm ülkede sokağa çıkma, bir araya gelme yasağı var ancak her geçen gün hastanelerden yüzlerce ölüler çıkmaya devam ediyor. Fakat sadece virüs değil, özelleştirmeden ve kısıtlamalardan kaynaklı zayıflayan sağlık sistemi, yetersiz yataklar, solunum cihazları, doktorlar… bu koşullar ölümlerin artmasına neden oluyor.
İtalyan halkı sağlık sisteminin yetersizliğinin bedelini ödüyor adeta. Sağcı hükümetlerin, Avrupa Birliği kararlarının en ağır vurduğu, yoksullaştırdığı alanlardan biri sağlık kurumları olmuştu. İtalya’da 2017 rakamlarına göre her 1000 kişiye 3,2 hastane yatağı düşüyor. 2010 ile 2017 arasında İtalya’daki hastane sayısı yüzde 14.2% azaldı.
İtalya’da ameliyatların büyük çoğunluğu iptal edildi ve ameliyathaneler geçici yoğun bakım ünitelerine dönüştü. Tüm yataklar dolduğundan, birçok hastanede koridorlar ve idari alanlar hastalarla doldu.
Doktorlar ve hemşireler başta olmak üzere, tüm sağlık personelinin kısıtlı imkanlarla hastaları kurtarmaya çalıştığı röportajlar gerçekliği ortaya çıkarıyor. Yeterli ventilator olmadığı için her gün yaş sınırını düşürmek zorunda kalıyorlar, ve kurtarılabilecek hastalarını ölüme mahkum etmekten başka bir çareleri bulunmuyor İtalyan doktorlarının.
Aileler ise yakınlarının son anlarında yanlarında olamıyor, onları sessiz ve hızlı bir şekilde toprağa veriyorlar.