Yüksel direnişi onunla başladı.
Direnişe başladıktan sonra defalarca gözaltılar, tutsaklıklar yaşadı. Uzun süreli bir açlık grevine gitti. Aylarca direniş alanından uzak kaldı.
Ve 5 Kasım günü, o yeniden Yüksel’deydi.
Önlüğünü giydi… Ağır ve emin adımlarla Yüksel’e yürümeye başladı.
“İşimizi geri istiyoruz” yazılı kırmızı önlüğü vardı üzerinde.
İki tarafta yoldaşları, dostları vardı.
“Hoşgeldin” sesleri duyuldu iki yandan.
Evet Yüksel’e hoş geldi Nuriye Gülmen.
Onurlu, gururlu, emin adımlarla yürürken konuşmaya başladı.
İşkenceci polisler tarafından gözaltına alınıncaya kadar sürdürdü kısa konuşmasını.
Aşağıda işte bu konuşmanın metnini sunuyoruz.
Tarihe nottur.
NURİYE GÜLMEN, İKİNCİ KEZ YÜKSEL’E ÇIKARKEN KONUŞUYOR:
Halkımız!
tam üç yıldır
Kanun Hükmünde Kararnamelerle işten atmalara karşı,
ekmeğimiz ve onurumuz için direniyoruz.
Üç yıldır
AKP iktidarı her türlü komplo ile
aşağılıkça saldırılar ile
direnişimizi bitirmeye çalışıyor.
Bugün de benim üzerimden yeni bir komplo ile karşı karşıyayız.
(Bu sırada işkenceciler de Nuriye’nin üzerine doğru yönelirler.)
İşte geliyorlar.
Onlardan korkan onlar gibi olsun.
Ne yapacaksınız?
Gözaltına mı alacaksınız?
Tutuklayacak mısınız?
Sizden korkmuyorum
size boyun eğmeyeceğim
(polisler, bu sözlerin hemen ardından Nuriye Gülmen’i gözaltına almak izin fiziken saldırırlar. Nuriye Gülmen susmaz… o alana çıkışının temel nedeni olan sloganı ve arkasından da, direnenlerin temel bir sloganını durmaksızın tekrar eder).
İşimizi geri istiyoruz
işimizi geri istiyoruz
Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz
(Nuriye Gülmen bu sloganları atarken gözaltına alınıp işkencehaneye götürüldü.)
