Filistin direnişi, son İsrail saldırısına güçlü bir şekilde karşı koyuyor.
Sadece savunmakla yetinmeyip, saldırıyı esas alan bir direniş şekli bu.
Hem askeri boyutuyla, hem de kitlesel direniş boyutuyla, savunmadan çok saldırıyı esas alan bu direniş tarzıyla Filistin halkı, bir kez daha direniş tarihine parlak bir sayfa ekliyor. Dünya halkları için örnekler yaratıyor.
GAZZE’DEN FÜZE SALDIRISI
Filistin direniş grupları, 11 mayıs sabahı işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan Mescid-i Aksa’ya saldırının ardından, Mescid-i Aksa’daki ve aynı bölgede yer alan Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki polislerin geri çekilmesi ve gözaltına alınan Filistinlilerin serbest bırakılması için İsrail’e 18.00’e kadar süre tanıdılar.
Sürenin bitiminde Gazze’den İsrail’in başkenti Tel-Aviv’e yoğun bir füze saldırısı başlatıldı.
Hamas tarafından yapılan açıklamada, Tel Aviv’e 130 roket atıldığı belirtildi.
Açıklamada “Şimdi, sözümüzü yerine getirirken, El-Kassam Tugayları düşmanın sivil binaları hedef almasına cevaben 130 füze ile Tel Aviv ve çevresinde en büyük füze saldırısını başlattı” denildi.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Benny Gantz, ortak açıklamalarında eylemleri gerçekleştiren Hamas ve İslami Cihad’ı tehdit ederek onların “büyük bir bedel ödeyeceğini” söylediler.
Filistinli örgütlerin Gazze’den başta Tel Aviv olmak üzere İsrail kentlerine yönelik saldırıları gece boyu sürdü.
“Geri çekilirse geri çekiliriz; ileri giderse ileri gideriz.”
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubyede füze atışlarını üstlenen bir açıklama yaparak, saldırının “İsrail’in Doğu Kudüs’teki saldırıları ve işlediği suçlar ile Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşananlara karşı” misilleme olduğunu belirtti. Ubeyde, “Bu, düşmana verdiğimiz bir mesajdır. İyice anlamalıdır ki, geri çekilirse geri çekiliriz; ileri giderse ileri gideriz.” dedi.
İsrail Kentlerinde Sirenler
İsrail, Filistin’den gelebilecek füze saldırılarına karşı ülke çapında “demir kubbe” denilen bir koruma duvarı oluşturmuştur. Bu sistem, füzeleri havada imha etmeyi amaçlayan bir sistemdi. Bu güvenlik duvarının bir parçası olarak, füze saldırıları gerçekleştiğinde saldırının yöneldiği şehirde sirenler çalar.
Bu defaki füze saldırısının yoğunluğu nedeniyle, Kudüs’ten Tel Aviv’e, Beyt Şems’den, Siderot’tan Lod’a kadar bir çok şehirde sirenler çaldı.
Ama daha önemlisi, İsrail devletinin “delinmez”, “aşılmaz” dediği kubbe, yoğun füze saldırısı altında delindi.
Bir çok füze, Tel Aviv başta olmak üzere, çeşitli İsrail şehirlerine düştü. İsrail televizyonları da bazı füzelerin şehirleri vurduğu haberlerini verdiler.
Gazze Şeridi’nden İsrail’e düzenlenen roket saldırılarında Trans-İsrail petrol boru hattına (Eilat-Ashkelon petrol boru hattı) ait bir petrol tankı da isabet aldı. Roketin isabet ettiği tankta yangın çıktı. İsrail’in Askalan kentindeki bir enerji tesisi de vuruldu.
İsrail Meclisi Boşaltıldı, Uçuşlar Durduruldu
Roket sirenlerinin çalınması ve bazı füzelerin demir kubbeyi aştığının duyulması nedeniyle İsrail’in bir çok şehrinde panik yaşandı. İsrail’de hayatın bir çok alanı alt üst oldu.
– Sirenler nedeniyle İsrail Meclisi de boşaltıldı. İsrail meclisinde oturuma ara verilirken, milletvekilleri sığınaklara tahliye edildi.
– Yahudilerin kutladığı “Kudüs günü” nedeniyle düzenlenen bayrak yürüyüşü de sonlandırıldı.
– Ayrıca füze saldırısı nedeniyle eğitime de ara verildi.
– Roket saldırıları nedeni ile Ben Gurion Uluslararası Havaalanındaki hava trafiği geçici olarak durduruldu ve uçuşlar Kıbrıs’a yönlendirildi.
