İŞBİRLİKÇİ, UZLAŞMACI SENDİKALAR BİLE, BU KADARINA “EVET!” DİYEMEDİ. KAMU EMEKÇİLERİ 18 AĞUSTOS’TA İŞ BIRAKTI!

Kamu emekçilerinin Toplu sözleşme sürecinde hükümetin açıkladığı zam teklifi o kadar düşüktü ki, işbirlikçi, uzlaşmacı sendikalar bile bu rakama evet diyemedi.
Hükümetin dayattığı sadaka zammı teklifine karşı, kamu emekçilerinin örgütlü olduğu 6 Konfederasyon ve 1 sendika, ortak eylem kararı alarak 18 Ağustos’ta iş bıraktılar.
Hükümetin, Sağlık Bakanlığı’nın, PTT idaresinin “iş bırakma yasadışıdır, gereken yapılacaktır” tehditlerine rağmen, onlarca ilde kamu emekçileri iş bırakma eylemine katıldılar. Çünkü bıçak, çoktan kemiği geçmişti.
İş bırakma eylemine paralel olarak çeşitli şehirlerde basın açıklamaları ve mitingler yapıldı. En kitlesel miting Ankara’daydı.

ÇAĞRICI SENDİKALAR:
18 Ağustos’ta iş bırakma için çağrı yapan sendikalar arasında yıllardır gerici faşist AKP’nin destekçisi olan konfedarasyonlar da bulunuyor. AKP faşizminin sefalet dayatması o kadar aleni ve pervasız ki, bu sendikalar bile, “göstermelik” de olsa, “yasak savma” kabilinden de olsa, birşeyler yapmak zorunda hissediyorlar kendilerini. Değilse, tamamen bitecekler!
18 ağustos’ta iş bırakma çağrısı yapan kamu emekçileri konfedarasyonları ve sendikaları şunlar:

  • Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (ASİM-SEN),
  • Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK),
  • Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (BİRLEŞİK KAMU-İŞ),
  • Devlet Memurları Konfederasyonu (DMK),
  • Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAK-SEN),
  • Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK),
  • Yurt‑Sendikaları Konfederasyonu (YURT-SEN)

BU SÖZLEŞME, 25 MİLYON KİŞİYİ KAPSIYOR!
Sözkonusu toplu sözleşme, 4 milyon kamu emekçisi, 2,5 milyon emekliyi kapsıyor. Bu emekçileri ve emeklileri, aileleriyle birlikte düşündüğümüzde, yaklaşık 25 milyon kişiyi doğrudan etkileyen bir rakam var masada.
Hükümet 2026 için yüzde 10 artı yüzde 6, 2027 için ise yüzde 4 artı yüzde 4 şeklinde bir zam teklifi getirdi masaya.
Sendikalar adına tdün yapılan ortak açıklamada şöyle denildi:
“Söz konusu teklif, hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri tarafından tepki ile karşılanıyor, “sefalet teklifi” olarak adlandırılıyor..

GHA-Yorum:
ÇIKIŞ; GÖSTERMELİK EYLEMLER DEĞİL, UZUN SOLUKLU DİRENİŞLERDİR!

Konfederasyonlar, “Sefalet teklifini kabul etmiyoruz” derken sonuna kadar haklılar elbette.
Ancak sendikaların sözlerinin karşılıksız olduğu nokta; bu hak mücadelesini sonuna kadar sürdüremeyecekleridir.
Sonuçta hak gaspları, işten çıkarmalar, sefalet ücretleri dayatması yeni değildir. İktidarı bu konularda bu kadar pervasız kılan, sendikaların güçsüzlükleri, uzlaşmacılıkları, teslimiyetçilikleridir.
18 Ağustos iş bırakma gününde, Ankara’da miting sonrası Hazine ve Maliye Bakanlığına yürüyüş yapılacaktı. Ancak, işbirlikçi Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, polisin yürütmeme tehditleri karşısında “Onları zor durumda bırakmayacağız” diyerek yürüyüşü iptal etti.
Devrimci işçilerin, kamu emekçilerinin defalarca kanıtladığı gibi, “direnişten başka çıkış yoktur!”
Uzun soluklu direnişler ve bedeller göze alınmadıkça, faşizm koşullarında kazanımlar elde etmek mümkün değildir. Bunun yolu da ömrünü tüketmis sendikalarda degil, isci ve kamu emekcisi meclislerinde örgütlenmekten gecer.

Sosyal ağlarda paylaşın