Ölüm orucundaki Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek için, 14 şubat’ta başlayacak olan davada, onlarca yıl cezası istenecek.
Peki “ağır” suçu ne?
Hangi suç, onun onlarca yıl hapishanelerde tutulmasına gerekçe sayılıyor?
Suçu, iddianamede “örgüt kurmak ve yönetmek” olarak belirtiliyor.
İDDİANAMEDE NE VAR?
İbrahim Gökçek’e örgüt yöneticisi olarak ceza vermek için, 159 sayfalık uzun bir iddianame hazırlandı.
İddianamede “örgüt kurduğuna ve yönettiğine” dair “delil” olarak şunlar yer alıyor:
– 2005 yılından itibaren dosyalara girmiş olan polis (Terörle Mücadele-TEM) kayıtları.
– 9 tanık ifadesi
– Gözaltındaki “örgüt tavrı”
İstanbul polisinin Terörle Mücadele Şubesi’nin 2005’den itibaren biriktirdiği uydurma itirafçı ifadeleri, Gökçek’in “örgüt yöneticiliğinden” cezalandırılmasına gerekçe yapılıyor.
KANIT OLMAYAN KANITLAR
Mesela bir tanık şu ifadeyi vermiş: “İsmini ve açık kimliğini sizden öğrendim. Kendisi DHKP/C örgütünün legal kurumlarından İdil Kültür Merkezi bünyesinde bulunan Grup Yorum isimli müzik grubunun üyesidir”.
Peki şimdi bunun neresi aleyhte bir kanıt.
“Grup Yorum isimli müzik grubunun üyesidir”.
Bunu dünya alem biliyor.
DHKP-C’yle kurulan bağ, subjektif.
– Bir başka bölümde İbrahim Gökçek’e polis tarafından arama kararı çıkarıldığı, bu nedenle gözaltına alındığı, fakat, ASLINDA “arandığı suçtan dolayı 30 Aralık 2005’te ifade verdiğinin tespit edildiği” belirtiliyor. Bunun ardından da serbest bırakılmış.
Polisin, yargının kendi bürokratik karmaşasını göstermesinin dışında bu kayıtların da Gökçek hakkında aleyhinde bir delil oluşturmadığı açık.
En “kuvvetli” kanıt ise, şubede işkence altındaki tavrı.
Polis ve savcı, ellerinde hiçbir şey olmadığı için bunu “BAŞLIK” yapmışlar: “Gözaltı İşlemlerinde Örgütsel Tavrı” başlığı altında şu belirtiliyor:
“Şüpheli İbrahim Gökçek gözaltında bulunduğu süre içerisinde görevlilere mukavemette bulunduğu, slogan attığı görevli personeli tehdit ettiği, kendisine verilen yiyecekleri kabul etmeyerek açlık grevine gittiği, avukat görüşme tutanağına imza atmamış, kendisine ikram edilen yiyecekleri kabul etmeyerek açlık grevine gittiği anlaşılmıştır.”
Açlık grevine gittiğini anlamışlar. Çok zekiler!
Ama buradan örgüt üyeliği, örgüt yöneticiliği, örgüt kurmak suçlamasıyla nasıl bir bağ kurmuşlar, o belli değil.
Peki başka ne var derseniz.. Başka da bir şey yok.
İtirafçılar, gizli tanıklar olsa da, onlar üzerinden de Gökçek’i mahkum edecek bir kanıtları yok.
Bütün bunlara rağmen onu tutsak ederek hapiste tutmak istiyorlar.
Tablo budur.
Bu tabloda sadece AĞIR ADALETSİZLİK var.
