Bengisu Demirel’e Şakran Hapishanesi’nde kurulmak istenen komploda, işkencecilerin kendilerini Halkın Hukuk Bürosu avukatları olarak tanıtmaları üzerine, Halkın Hukuk Bürosu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada bu duruma da değinerek, işkencecilere, “büromuzun adını kirli ağızlarınıza alamazsınız” diye seslendi.
“Faşizmin son çaresi gizli tanıklardır. Halkı, Emniyette, hapishanede, mahkemede yalan beyanları kabul etmeye zorlamak faşizmin acizliğinin ilanıdır” başlıklı açıklamanın bir bölümünde, komploda HHB adının kullanılmasına değinilerek şöyle denildi:
“Büromuzun adını kullanarak itirafçılaştırma politikalarında sonuç almaya çalışanlara hatırlatıyoruz: 32 yıldır halkın avukatlığını yaparak halkın güvenini kazandık. 32 yıldır yalanlara sarılanların değil, onuru, gerçeği canı pahasına savunanların avukatlığını yaptık. “Ben sabahlara güneş olmaya gidiyorum, kimse karanlıklara uyanmasın diye” diyerek direnen Mustafa Koçak’ın avukatlığını yaptık. Ebrumuz, korkuyla, tehditle devşirdiğiniz gizli tanıklarınıza, itirafçılarınıza, “ben canımı ortaya koyuyorum doğru için, sen neyini ortaya koyuyorsun” demişti.
Ebru bu sorunun cevabını canıyla verdi.
32 yıldır yarattığımız değerler, avukatlık geleneğimiz halkımızın nezdinde bir güven ve itibar simgesidir. Siz büromuzun adını kirli ağızlarınıza alamazsınız.”
Halkın Hukuk Bürosu açıklamasının sonunda Bengisu Demirel’e yönelik eşkiyalığın takipçisi olacakları belirtilerek şöyle denildi:
“Halkı, iliğine kadar sömürdüğünüz, sokaklarda katlettiğiniz, cehaletin kucağına attığınız düzeninizin ömrünü uzatmak için insanlığın lanetlediği yöntemlerle halkı teslim almaya çalışıyorsunuz. Çabanız boşunadır.”