HHB: ADALET BAKANLIĞI SUÇ İŞLEDİĞİNİ İTİRAF ETTİ!
Mecliste onanmasından itibaren, siyasi tutuklu, hükümlüleri ve gazetecileri kapsam dışı bırakan ‘Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’, dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar ile birlikte kanundan yararlanan yaklaşık 90 bin tutuklu ve hükümlünün de tahliye işlemleri başladı.
Adalet Bakanlığının yaptığı açıklamada, korona virüsü nedeniyle hapishanelerde 17 tutsağın virüs testinin pozitif çıktığı ve 3 tutsağın yaşamını yitirdiği belirtiliyor. Halkın Hukuk Bürosu; bu sayıları yayınlayan Adalet Bakanlığının kendi suçunu itiraf ettiğini ayrıca hasta tutsakların ve siyasi tutsakların da derhal serbest bırakılması gerektiğini belirten bir açıklama yayınladı:
ADALET BAKANLIĞI SUÇ İŞLEDİĞİNİ İTİRAF ETTİ!
HAPİSHANELERDE KORONAVİRÜS SEBEBİYLE 3 HÜKÜMLÜ
YAŞAMINI YİTİRDİ!
SİYASİ TUTSAKLAR, HAPİSHANELERDE SALGIN DAHA DA
BÜYÜMEDEN DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR!
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül 13 Nisan 2020 tarihinde yaptığı basın açıklamasında; 5 farklı açık hapishanede 17 hükümlünün Covid-19 testinin pozitif çıktığını, 3 hükümlünün bu nedenle yaşamını kaybettiğini açıkladı. Hangi hapishanelerde vaka görüldüğü basın açıklanmasında söylenmedi. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Şakran Hapishanesinde görevli bir aile hekiminin hastalandığı İzmir Tabip odasınca açıklanmıştır.
Hapishaneler, dünya genelinde etkili olan bir salgının olduğu günlerde en güvensiz yerlerin başında gelmektedir. Kapalı ortam, gardiyanlarla sayım ve arama sırasında gerçekleşen temas salgın riskini daha da büyütmektedir. Adalet Bakanı yaptığı bu açıklama ile hapishanelerin salgın riskine karşı güvenli olmadığını itiraf etmiştir.
Ayrıca anayasa kapsamında yaşamlarından devletin sorumlu olduğu 3 hükümlünün salgın nedeniyle yaşamını kaybetmesi, yaşam hakkının ağır bir şekilde ihlalidir. AKP faşizmi 3 hükümlünün hayatını göz göre göre kaybetmesine neden olmuştur.
Kamuoyunda tartışılan ve halen TBMM’de görüşmeleri süren infaz değişikliği yasa tasarısı siyasi tutsakların tamamını kapsam dışında tutmaktadır. Ayrıca yasa değişikliği kapsamında kitap-yayın hakkı gibi pek çok hak gaspının önü açılmaktadır. Dolayısıyla yapılan yasa değişikliği tasarısında koronavirüs salgını sadece bir bahanedir. Hapishanelerde halen tutulan insanların yaşamı göz ardı edilmekte ve Adalet Bakanının açıklamasında görüldüğü üzere tutsakların hayatını kaybetmesine kasten izin verilmektedir.
Hapishanelerde var olan söz konusu salgın riski ile birlikte müvekkillerimiz ve avukat arkadaşlarımız adalet talebiyle ölüm orucundadır. Müvekkilimiz Mustafa Koçak 286 gündür İzmir Kırıklar 1 No’lu F Tipinde adil yargılanma talebiyle ölüm orucundadır. Müvekkilimiz Didem Akman ve Özgür Karakaya adalet talebiyle başladıkları ölüm orucunun 53. günündedir. Halkın avukatı Aytaç Ünsal ölüm orucunun 72. günündedir. Halkın Avukatı Ebru Timtik ölüm orucunun 103. günündedir. Müvekkillerimiz ve avukat arkadaşlarımız ölüm orucunun ilerleyen günlerindedir. Bu nedenle bağışıklık sistemleri zayıflamış durumdadır. Olası bir salgın riskinde etkilenme ihtimalleri yüksektir. Ayrıca hapishanelerde 1500’ün üzerinde hasta tutsak bulunmaktadır.
Adalet Bakanının açıklaması açıkça bir itiraf niteliğindedir. Hapishanelerde salgın büyük bir hızla yayılmakta ve canlar almaktadır. Buna karşı ölüm orucunda olan avukat arkadaşlarımızın, ölüm orucunda olan müvekkillerimizin ve hasta tutsakların tahliye edilmemesi olası kastla insan öldürme suçunu oluşturmaktadır.
Tüm siyasi tutsakların koşulsuz bir şekilde tahliye edilmesi gerekmektedir. İnfaz düzenlemesi ile bu konunun kapatılmasına izin vermeyeceğiz!
Ölüm orucunda olan avukat arkadaşlarımız ve müvekkillerimiz derhal tahliye edilmelidir. Tüm duyarlı kamuoyunu yakın ve ciddi tehlike içeren bu meseleye karşı dayanışmaya çağırıyoruz.
HASTA TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN! SİYASİ TUTSAKLAR DERHAL TAHLİYE EDİLSİN!
HALKIN HUKUK BÜROSU
14.04.2020