Avrupa (GHA) Halkın Hukuk Bürosu Enternasyonal Bürosu’nun yaptığı yazılı açıklamada, bugün 6 Şubat. Bugün, bir gecede binlerce insanımızın göz göre göre katledildiği, binlerce insanımızın betondan, kumdan mezarlara diri diri gömüldüğü, onları o mezarlara diri diri gömenlerin “asrın felaketi” diyerek, kader diyerek kendilerini aklamaya çalıştıkları o kara gecenin, o büyük katliamın yaşandığı gün. Bir yıl önce bugün, 6 Şubat 2023’te adına doğal afet denilen, sorumluların “asrın felaketi” diyerek sorumluluğu üzerlerinden atmaya çalıştığı bu katliamda, resmi rakamlara göre, 50 binden fazla insanımız katledildi. Milyonlarca insan kar altında, dondurucu soğukta günlerce yardım beklediler. Enkaz altında kurtarılmayı bekleyen binlerce insan inleyerek ya da donarak can verdi” dedi.
Devlet, katliamı müteahhitlerin üstüne atarak kendini aklayamaz.
HHB Enternasyonal Büro’nun açıklamasında, “İşte bu katliamın üzerinden bir yıl geçti. İhmalleriyle, yağma, talan ve rant üzerine kurulu şehircilik politikalarıyla binlerce insanı betondan-kumdan mezarlara gömenler, günlerce doğru dürüst yardım bile götüremeyenler, doğru dürüst arama kurtarma faaliyeti bile organize edemeyenler, aradan geçen bu bir yılda, katlettikleri binlerce canın acısına adaletsizliğin acısını da eklediler. Katliamın gerçek sorumluları, o beton mezarların mimarı olan 22 yıllık yağma, talan ve rant iktidarının sahipleri, hiçbir şey olmamış gibi, kendileri adeta sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi, katliamda hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi davrandılar. Katliamın sorumluluğunu bir kez daha sıradan müteahhitlere atıp, faturayı katliamda sorumlulukları olan alt dereceli devlet memurlarına kesip kendilerini temize çıkarmaya çalışarak, iktidara yakın müteahhitleri sorumluluktan kurtarmak için de her türlü hukuksuzluğu yapıp bir bir tahliye ederek halkı adaletsizliğe mahkum etmek istediler” denildi.
Yalan ve demagojilerle kurumlara saldırdılar.
İşte bu nedenle adalet, bugün halkımız için hiç olmadığı kadar acil, hiç olmadığı kadar yaşamsal bir ihtiyaç. Ve bu adaletsizliğin sorumluları, halkı adaletsizliğe mahkum edenler, halkın bu yaşamsal ihtiyacını, adalet talebini görmezden gelenler, bugün halkın adalet arayışını bir kez daha zorbalıkla bastırmaya çalışıyorlar. Diyen HHB Enternasyonal Büro açıklamasına devamla; “6 Şubat 2024 günü öğle saatlerinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı” önünde gerçekleşen silahlı saldırı eylemini bahane eden siyasi şube polisleri, olaydan sadece birkaç saat sonra, açık bir şekilde intikam amacıyla, gerçeklerin tartışılmasını engellemek amacıyla yalan ve demagojiler eşliğinde bir kez daha yasal, demokratik kurumların kapısına dayandılar. Kapıları kırarak, arama adı altında kurumları talan ederek, içeride bulunan kişileri işkencelerle gözaltına aldılar” denildi.
Operasyonlar AKP iktidarı zorbalığıdır.
HHB Enternasyonal Büro’nun açıklamasının son kısmında ise; “Baskın yapılan kurumlardan biri de Halkın Hukuk Bürosuydu. Saat 15.00 sıralarında Halkın Hukuk Bürosu kapısını kırarak içeri giren siyasi şube polisleri ve büroyu da talan ederek içerde bulunan meslektaşlarımız Betül Vangölü Kozağaçlı, Seda Şaraldı, Didem Baydar Ünsal ve Berrak Çağlar’ ile Berrak Çağlar’ın eşi Ali Sinan Çağlar’ı ve müvekkilimiz Şimal Deniz’i gözaltına aldılar…
GHA