Ülkemizde son zamanlarda ortalığa saçılan yozlaşmanın boyutu bazı çevreleri sarsmaya devam ediyor. Tecavüz, cinayet, katliam, soygun, mala çökme, tonlarla ifade edilen uyuşturucu kaçakçılığı… detaylarıyla anlatılması ile AKP faşizminin içinde bulunduğu yozlaşma AKP yöneticilerini bile susturmuş, televizyonlara çıkamaz hale getirmiş durumda.
Bu durum belli ki HDP’yi pek etkilememiş. Hatta HDP İstanbul milletvekilinin bugün yaptığı açıklamadan sonra AKP’yi kurtarmak için kafa yormaya başlamış olduklarını görmek mümkün.
Kronos Haber isimli sitenin sorularını yanıtlayan HDP İstanbul milletvekili Erol Katırcıoğlu, Erdoğan Biden görüşmedsinde Biden’ın Erdoğan’a “Demokrasiye yönelik adımlar atarsanız size destek veririz” dediğine dair duyumlar aldıklarını belirtip AKP ile yeniden bir “çözüm süreci” başlatılırsa HDP olarak iktidarla uzlaşabileceklerini söyledi.
Deniz Poyraz’ın işkence ile katledildiği HDP İzmir il binasına yapılan saldırıyla ilgili de AKP’ye “Sakın demokratik bir yola doğru evrilme, burada dur” denilmiş olduğunu öne sürdü !!! Yani HDP’ye göre AKP demokrasiye yönelmek istiyor ama bazı güçler ! buna engel oluyor. Zaten bu zamana kadar yaşanan zulmün kaynağı AKP değil MHP. AKP’nin MHP’lileşme tehlikesi mevzu bahis. HDP İzmin il binasına yapılan saldırıdan AKP’in haberi yok ! Buna HDP’nin kendisi dahi inanmıyor ama halkın inanmasını istiyor. Halkı buna inandırmayı kendine görev edinmiş belli ki. Bu sayede AKP faşizmi ile uzlaşma yolu bulabileceğini zannediyor…
HDP ABD’nin patronluğunu benimsediği için, Biden’in AKP ile devam edeceğinin işaretlerinden aldığı cesaretle böylesine bir açıklama yapabiliyor. Nasıl bir ikiyüzlü siyaset izlendiğini belki anlamayanlar olacaktır. Ancak, reformizmin en iflah olmayan, en ilkesiz, en omurgasızı HDP’nin tarihi benzer politikalarla doludur.
“17000 faili meçhulü unutmaya hazırız”’dan “AKP’ye iktidarı altın tepside sunduk”a, “biz bu konuda AKP ile aynı saftayız” açıklamasından, faşist katil Erdoğan’ı ayakta alkışlanmasının ardından sorulan soruya “bugün olsa yine alkışlarım”a kadar, açıklamalarıyla ve politikalarıyla bir çok konuda AKP’nin payandası olmaktan çekinmemiştir HDP. Gezi ayaklanmasından, 17-25 aralık’a kadar AKP’yi sıkıştıran, yıpratan bir çok kritik süreçte hep AKP’yi desteklemekten çekinmemiştir.
Yaşanan bir çok şey, yapılan bir çok açıklama ve bugüne kadarki pratiği AKP’nin en “muhalifi” görüntüsü vermeye çalışan HDP’nin aslında, AKP istediğinde uzlaşmaya, işbirliği yapmaya hazır olduğunu gösteriyor.
Ülkede dökülen her damla kanın, katledilen her ana kuzusunun, açlıktan, hastalıktan ölen bebeklerin, hapishanelere doldurulan 10 binlerce insanın, Soma’da, Ermenek’de ve ülkenin her köşesinde hemen hergün yaşanan iş cinayetlerinde ölenlerin, kürt halkına yaşatılan katliamların saymakla bitmeyecek adaletsizliklerin sorumlusu AKP faşizminden hesap sormak gibi bir politikası yoktur HDP’nin. Onun tek derdi uzlaşmaktır. Kendilerine düzen içinde siyaset yapabilmeleri için izin verilmesidir. Emperyalizmin icazetidir. Çünkü ülkeyi yönetenin ABD olduğunu en iyi bilendir. Dolayısıyla yeni patron Biden’in ağzından çıkan “Demokrasiye yönelik adımlar atarsanız size destek veririz” sözüne nasıl bir anlam yüklemişse hemen AKP’nin demokratikleşmesini destekleyeceğini duyurmayı kendine görev bilmiş.
Partilerine açılan kapatma davası, bir çok milletvekilinin, parti başkanlarının, parti kurmaylarının yıllardır hapiste tutulması HDP’nin AKP ile uzlaşmasına, işbirliği yapmasına engel değildir.
Daha dün HDP İzmir binasına yapılan faşist saldırıda bir genç, 20 yaşında Deniz Poyraz katledildi. Hem de en vahşi işkencelerle. “Deniz’in cenazesi sıcakken olur mu ?” diyenler olacaktır bu açıklama için. Tam tersine mesajın yerine ulaşması için Deniz’in cenazesinin soğumaması gerekiyor HDP’ye göre. “Biz her ne olursa olsun sizinle uzlaşırız” mesajı ancak böyle olaylar sonrası yapıldığında etkili olacağı düşünülmüş belli ki. Böylesi bir katliam sonrası gönderilen mesaj ile samimiyet ispatında bulunmaya çalışıyor HDP.
AKP’nin yıprandığı, halkın çok geniş kesiminin nezdinde meşruluğunu yitirdiği güçsüzleştiği gerçeği HDP’de durumdan faydalanma “büyük siyaseti” histerisi yaratıyor . Yine AKP’yi kurtararak çözüm sürecinde yaşadıkları “mutlu günlerine” dönmenin hayellerini kurduruyor.
HDP’lilerin gündem ile ilgili sert açıklamaları da var tabii ki. Hatta AKP’ye karşı oldukça radikal söylemlerde kullanılıyor zaman zaman. Yüzlerce de açıklama yapılmış olabilir. Bu açıklamaların hiç biri Katırcıoğlu’nun açıklamasının önüne geçemez. HDP’nin faşizme karşı hangi çizgide olduğunu belirleyen İstanbul milletvekili Erol Katırcıoğlu’nun açıklamasında belirlediği çizgidir. Uzlaşma çizgisidir. İcazet çizgisidir. AKP faşizmine mesaj verilmiştir. AKP bugün HDP ile iş yapmak istediğinde Erol Katırcıoğlu’nun açıklamasını yada mesajını dikkate alacaktır.