Küçüklere en çok sorulan soru hangisidir bilirsiniz: “Büyüyünce ne olacaksın?” Tabi bu soruya çocuklarımızın verdiği cevaplar da bellidir. “Doktor olacağım”…Bu cevapta ifadesini bulan asıl olarak çocuklarımızın hayalleri, geleceğe olan umudu ve içinden çıktığı aileye, topluma faydalı olma insanlara yardım etme isteğidir en saf haliyle ..pırıl pırıl bir cevaptır insanın içini aydınlatır. Çocuk içindeki umudu sevinci umudu size aktarır verdigi bu cevapla..
Çocuklarımızdaki bu umudu bile çalıyorlar çalmaya çalışıyorlar..
Bir 23 Nisan günü gene ekranlara çıkardılar devlet büyükleri koltuklarını onlara devrettiler. Utanmadan yurtlarda, cezaevlerinde tacize uğrayan, dayak yiyen fabrikalarda azgınca sömürülen çocuklarımızın varlığını unutturmaya çalışarak..
Utanmadan pişkince sordular ne olmak istersiniz diye işte bu soruya televizyon ekranlarında bir çocuğun verdiği cevap şu oldu: “alman vatandaşı olmak istiyorum”
İçimiz burkuldu utandık bu cevap karşısında ne olmuştu da bu çocukların hayalleri bile değişti böyle..ama bu utanç ne o küçük çocuğa ne de bize ait bu utanç faşizme ait..
Bu utanç çocuklarımıza bir gelecek sağlayamayan, eğitim veremeyen ama her 23 Nisanda kameralar karşısına geçip koltuğunu devreden faşizme ait..
Bakın şu rakamlara devlerin resmi rakamları;
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2018 yılı verilerine göre, ücretsiz işçi ya da ucuz işgücü olarak sömürülen çocukların işgücüne katılım oranı arttı. Bu dönemde ilkokul düzeyinde okullaşma oranı da düştü.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 28’ini oluşturan çocukların, aynı dönemde işgücüne katılım oranının yüzde 21,1’e yükseldiğini duyurdu.
Her geçen gün daha çok çocuğun sömürüsü üzerinde yükselen bir düzen bu. Gerçeğin sadece bir bölümünü ortaya koyan bu rakamların üstünü örtmek için 23 Nisan çocuk bayramı kutlanır bizim ülkemizde.
Üstünü örtmeye çalıştıkları gerçek Nazım ustanın dediği gibidir oysa:
Hani şimdi bize
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
Yalnız cumaları,yalnız pazarları
Hani şimdi biz
Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları,
Hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
Açılır kara kaplı kitap:Zindan
Kayış kapar kolumuzu
Kırılan kemik, kan
Hani şimdi bizim soframıza
Haftada bir et gelir
Ve
Çocuklarımız işten eve
Sapsarı iskelet gelir
Ama yok çocuklarımızın değil bu utanç..alman vatandaşı olmak isteyen çocuklarımıza hayallerini geri vermek, umutlarını geri vermek boynumuzun borcudur..bunun utancı içinde, çocuklarımızın umutlu düşleri içinde boğulacak faşizm. O günün kendisi çocuk bayramı olacak.
Hani şimdi biz
İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz