Halkın örgütlü yardımlaşma ve dayanışmasının gerçekleştirildiği Hatay Defne’deki Sevgi Parkı, Hatay Valiliği tarafından ortadan kaldırılmak isteniyor.
Hatay Valiliği, 28 Şubat’ta parktaki tüm kurumlara akşam 18.00’e kadar parkı terketmeleri için süre verdi!
Bir yandan Hatay’daki polis terörüyle parkın boşaltılması sağlanmaya çalışılırken, bir yandan da parkın boşaltılması için birbiriyle tutarlı olmayan sayısız gerekçe gösterildi.
GEREKÇELER BAHANE, AMAÇ DAYANIŞMA ÖRGÜTLÜLÜĞÜNÜ DAĞITMAK!
Valilik adına, Park alanındaki çadırlara, kurumlara giden görevliler, her yerde bir başka gerekçe ileri sürdüler.
Bir yerde “park alanında uyuz salgını başladığı” yalanı ortaya atıldı. Ki öyle bir şey yoktu.
Bir başka yerde, daha iyi bir çadırkent hazırlandığı söylendi; ki öyle bir çadırkent yoktu.
Valilik, “Dursunlu ve Narlıca’ya gidebilirsiniz” diyordu; ki sözü edilen bu alanlarda da ne elektirik, ne su, ne tuvalet var.
Bir başka gerekçe olarak ise “Buraya Kızılay yerleşecek” denildi.
Asıl amaç, Sevgi Parkı’ndaki örgütlü halk dayanışmasını yok etmekti.
PARKA GELEN POLİS ŞEFLERİNE HALKIN TEPKİSİ: “Yardıma Gelen Siz Değildiniz”
Valiliğin kararının arkasından Sevgi Parkı’na polis ve şefleri gelerek, Parkın tahliye edilmesi için halkı ve orada bulunan deprem gönüllülerini tehdit ettiler. Ekiplerin içinde “Terörle Mücadele Şube polisleri”nin de olduğu belirtildi. Polisin yanında bir de kim vardı dersiniz? AFAD görevlileri!
Ancak valiliğin ve polisin tehditleri halkın tepkisiyle karşılaştı.
Parktaki örgütlü insanları, gönüllüleri “muhatap” almak istemeyen, “sizinle konuşmak istemiyorum” diyen polis şefine, parktaki halkın cevabı net oldu:
“Bizi koruyan, ilaç veren, yemek sağlayan onlar oldu, siz değildiniz”.
Bir başka depremzede polisin “parkı boşaltın” sözlerine şu cevabı verdi:
“Tüm partililerden, gönüllülerden allah razı olsun. Devlet 3 gün bizi ölüme terkettiler. Neredeydiler?”
ÖRGÜTLÜ DAYANIŞMA, ÖRGÜTLÜ HALK SEVGİSİ
6 Şubat’ta 13 milyon insanımızın yaşadığı bir coğrafyada binalar üstümüze çöktüğünde, enkaz altından yükselen çığlıklar sahipsiz kaldı.
Enkaz altında kalmayanların çığlıkları karşılıksız kaldı.
O büyük katliamın ortasında, Kızılay ortada yokken, AFAD ortada yokken, Ordu ortada yokken, devrimciler, güçleri ölçüsünde halkın çığlıklarına yetişmeye çalıştılar.
Halkın örgütlü olarak sahiplenildiği yerlerden biri de Hatay oldu.
Halkın Sağlıkçıları, Halkın Gücü Komiteleri, çeşitli siyasi hareketlerin örgütlülüklerinin ilk ulaştığı yerlerden biri Hatay’dı.
Sevgi Parkı’nda halen Halkın Gücü Komiteleri, Halkın Sağlıkçıları, TİP, Halkevleri, TTB, KESK gibi çeşitli kuruluşların dayanışma ve yardım çadırları bulunuyor.
TAHLİYE DAYATMASINI KABUL ETMİYORUZ!
Halkın Gücü Komiteleri tarafından yapılan açıklamada, parkta yaşayan insanların zaten buranın kendi halkı olduğu, halkı kendi mahallesinden kovmak istedikleri, örgütlü güçleri kovmak istedikleri belirtilerek, buraya terketmeyecekleri vurgulandı.
- Hatay Deprem Kriz Koordinasyonu tarafından yapılan açıklamada ise,
“Parkları boşaltacağınıza sağlıklı barınma alanları sağlayın” çağrısı yapılarak açıklamanın devamında şöyle denildi:
“Parkta kalan kurumların ve insanların görüşü alınmadan, planlama sunulmadan yapılan tahliye zorlamasını kabul etmiyoruz.” - Türk Tabipler Birliği de bir açıklama yayınlayarak, bugüne kadar parka devletin ve valiliğin bir alt yapı hizmeti vermediğini belirtip, Hatay Valiliği’ne kararı geri çekme çağrısında bulundu.
BURADAYIZ… SEVGİ PARKI YIKILAMAZ, DAĞITILAMAZ!
Sevgi Parkı’ndaki çadırlar bugün de yerindeydi.
Bugün de halkın örgütlü dayanışması sürdü. Gün boyu, halkın sorunlarına çare bulunmaya çalışıldı.
Çocuklar, sabahleyin kendileri için kurulan küçük oyun parkının içinde başladılar güne.
Ama düşman halkın dayanışmasından korkuyor.
Halkın örgütlenmesinden korkuyor.
Halk örgütlülüklerinden korkuyor.
Bundan dolayı, Sevgi Parkı’ndan korkuyor.
Bundan dolayı, Sevgi Parkı’na saldırabilir.
Halkımız! Sevgi Parkı’nı sahiplenelim. Sevgi Parkı’nı yaşatalım.
