Hasan Ferit Gedik’in katilinin devlet olduğu resmi kayıtlarla belgelendi.

Türkiye(GHA)
Kendi aralarında gerçekleşen kanlı hesaplaşmada, Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in cinayetinde, İstanbul’un Gülsuyu Mahallesinde katledilen Hasan Ferit Gedik’in katilleri ile Sinan Ateş’in tetikçilerinin aynı olduğu ortaya çıkmıştı. Hasan Ferit Gedik gecekondu mahallelerinde, yıkımlara, kentsel talana, uyuşturucuya ve çeteleşmeye karşı halkıyle birlikte mücadele eden bir devrimci genç idi. Çeteleşmeye ve uyuşturucuya karşı yapılan bir eyleme çetelerin saldırısında hayatını kaybetmişti. Katiller kaçarak karakola sığınmış, ön kapıdan girip arka kapıdan kaçmıştı. AKP’nin katil polisinin zaten Hasan Ferit Gedik’in katili olduğu yaşananlardan alenen biliniyordu. Hasan Ferit’in katillerine, verilen mücadeleler, avukatların ısrarlı ve kararlı çalışmaları sonucunda katillere cezalar verilmişti. Bu katillerden Doğukan Çep birebir tetikçi olduğu bilinmekle beraber aldığı cezaya rağmen yakalanamamıştı. Sinan Ateş cinayetinde de ‘Kasten öldürme” suçundan 25’er yıl hapis cezasına çarptırılan Doğukan Çep adlı çete artığının devlet tarafından korunduğu ve tetikçi olarak diğer pis işlerinde kullanıldığı ortaya çıktı.

Sinan Ateş’in cinayetinde hazırlanan iddianamede devletin katilleri sakladığı ve gerektiğinde farklı dönemlerde bu çete artıklarını farklı cinayetlerde kullandığı bir kez daha resmi belgelerce ispatlandı. Sinan Ateş cinayetinde, polislerin, MHP’nin ve AKP’nin organize içinde olduğu görülüyor. Bu bir devlet infazıydı. El altında tuttukları çete artıklarını çakarlı polis araçlarıyla infaz yapacakları yerlere taşındıkları ortaya çıkan bilgiler arasında. Cinayeti yaptıktan sonra gene çakarlı arabalarla saklanacakları yerlere götürüldüler. MHP’li milletvekilleri ve parti yöneticilerinin çiftliklerinde saklandılar. Öldürecekleri Sinan Ateş’in nerede olduğunu öğrenmek için anlık yer tespiti yapılması isteği Ülkü Ocakları genel başkanı tarafından bizzat polis şeflerinden istendiği iddianamede yazılı.
Evet güya cinayet masası polisi ama cinayet masası polisi bir cinayetin işlenmesi için çetelere yer tespit ediyor, istihbarat topluyor!

Ortaya çıkan bu ilişki pisliği devletin ne kadar çürüdüğünü ve çeteleştiğini, devletin insanları katletmek için bu çete üyelerini kullandığı, kullandıktan sonra bir sonraki cinayet için sakladıkları bir kez daha ortaya çıkmış oldu.

Hasan Ferit Gedik’in katledenler arasında olan ve 25 yıl hapis cezası almasına AKP devleti ve onun ortağı olan MHP’nin bizzat Doğukan Çep gibi katilleri kullandığı ve saklayarak bir sonraki cinayet için kullandığı iddianeme resmi olarak kayıtlara geçti.

Çete Üyesi Doğukan Çep devlet destekli bir suç makinesi

Doğukan Çep’in bir çok silahlı suça karıştığı ortaya çıktı. Çep, 3 Eylül 2013 tarihinde Gülensu Mahallesi’nde Bektaş Aslan’ın silahla yaralanması; yine 4 Eylül’de Maltepe Güzelsu Mahallesi’nde bulunan Titiz Halı Yıkama adlı işyerinin kurşunlanması; 12 Eylül’de Maltepe Esenkent Mahallesi’nde Mehmet Zeki Diken’in yaralanması; 14 Eylül’de İzzet Kurubal’ın silahla yaralanması ve 29 Eylül’de Mesut Aktürk’ün yaralanması. İddianamede yer alan olaylara bakıldığında; Doğukan Çep ve arkadaşlarının özellikle 2013 Eylül ayında bu mahallelerde çok sayıda saldırı düzenledikleri görülüyor.

Dava dosyasında Doğukan Çep’in lakabının “Dodo” olduğu belirtilmişti. Çep, 4 Eylül 2013’te bir iş yerine silahlı saldırı düzenlemişti. İş yeri sahibi, emniyette verdiği ifadesinde kamera görüntülerinden teşhis ettiği Doğukan Çep’i işaret ederek, “Kendisine Dodo olarak hitap ediliyor” demişti. Ayrıca, Çep’in gasp amacıyla gittiği bir başka iş yerinde kendisini ‘Yakup Kutlu’ olarak tanıttığı da iddianamede yer almıştı.

HHB “SİYASİ VE POLİS BAĞLANTILARI VARDI”

Hasan Ferit Hedik davasına bakan Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Oğuzhan Topalkara, Doğukan Çep’le ilgili bilgileri daha önce şöyle anlatmıştı; ‘Hasan Ferit Gedik cinayeti davasında yargılananların birden fazla yaralama eylemleri vardı. Ancak tüm yargılama süreci boyunca bunların serseri olduğu ve eylemleri siyasi saikle değil, husumet ile yaptıkları gösteriliyordu. Hiyerarşik bağ ve emir komuta ile hareket eden bir örgüt vardı. Ama mahkeme bunları suç örgütü olarak yorumlamaktan uzak durdu. Örgütü açığa çıkarmaya çalışmadı. Doğukan Çep’in siyasi ve polis bağlantıları olduğu belliydi. Kullanılan bir örgüt olduğu açık. Bugün Doğukan Çep olayında ortaya çıkan şey bu. Birilerinin bunları kollamış, saklamış olduğu da açığa çıktı. Belki açığa çıkmayan çok fazla şey var. ‘Bunlar silahlı örgüttür, hiyerarşik ve siyasi bağlantıları vardır’ demedikçe bugün Doğukan Çep yarın başka biri kullanılmaya devam edecek.”
GHA

Sosyal ağlarda paylaşın