17 Kasım 2021 Çarşamba günü Halkın Tutsak Avukatlarından Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik’in duruşması var.
Bundan önceki duruşma 15 Eylül’de idi.
15 Eylül duruşmasına Türkiye’den ve yurtdışıdan çok geniş bir katılım oldu. Türkiye’den 11 Baronun başkanları bizzat katıldılar. Yurtdışından avukat heyetleri katıldı. Yakınları, yoldaşları, arkadaşları, oradaydılar.
Çağlayan Adliyesi’nde yapılan duruşmada, salonun önünde, içinde izdiham vardı.
AKP iktidarı, bu sahiplenmeden korkarak, 17 Kasım duruşmasını, Silivri Hapishaneler Yerleşkesi içindeki bir duruşma salonuna aldı. Belirlenen duruşma salonu “orta boy” bir salon.
Davaya İstanbul 18’nci Ağır Ceza Mahkemesi bakıyor.
Duruşmanın Çağlayan Adliyesi’nden DAHA KÜÇÜK VE DAHA UZAK bir salona alınması, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın mı, Adalet Bakanlığı’nın mı, İstanbul Polisinin bir kararı mı, bilinmiyor. Ama duruşma salonu değişikliğinin bir KORKUNUN sonucu olduğu kesin.
Halkın avukatlarının güçlü bir biçimde sahiplenilmesinden duydukları korkuyu salon değişikliğiyle bastırmaya, gizlemeye çalışıyorlar.
BU KARARI ALALANLAR; salonu küçültmekle, davayı küçültürüz mü sanıyorlar?
BU KARARI ALANLAR; duruşmayı ulaşılması daha zor bir yere almakla, adaletsizliklerini, hukuksuzluklarını gözlerden gizleyebiliriz mi sanıyorlar?
Yanıldıklarını görecekler.
EBRU TİMTİK’İN SON DURUŞMASINA ÇIKTIĞI SALON!
Halkın avukatı, ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, yaptığı açıklamada, Silivri hapishane yerleşkesi içinde belirlenen bu salonun bir önemli özelliğine dikkat çekti:
“Salon, yıllar içinde avukat, sanık, tanık, izleyici sıfatlarıyla birçok defa girip çıktığım tanıdık bir mekan. Dövülerek atıldığım da oldu, slogan atarak terk ettiğim de.
…
Bizim için salonun bir anlamı daha var. Sevgili Ebrumuz, Avukat Ebru Timtik, son duruşmasına bu salonda katılmıştı. Onun sesini arayacak ve asla kaybolmayacak sözüne sahip çıkmaya çalışacağız. Gelin, beraber yapalım.”
