Halkın Avukatları Deprem Bölgesinde: “DEPREMDE KATLEDİLENLERİMİZ ADINA BİR CEZA İSTEMEYE DEVAM EDECEĞİZ!”

Halkın Hukuk Bürosu’ndan avukatlar, 9-13 Haziran tarihleri arasında deprem bölgesi Maraş, Antep ve Hatay’da idiler.
Avukatlar, üç şehirde, süren soruşturmalarla ilgili bilgi aldılar. Moloz dökme, kamulaştırma konularında yaşanan sorunları incelediler.
HHB Avukatları, bölgedeki çalışmalarının sonucunu bir açıklama ile halka duyurdular.

Halkın Hukuk Bürosu avukatları tarafından 17.06.2022 tarihinde
yapılan açıklamanın tam metnini aşağıda yayınlıyoruz (Altbaşlıklar GHA tarafından konulmuştur):

“13 HAZİRAN TARİHLERİ ARASINDA DEPREM BÖLGESI OLAN MARAŞ’TA, ANTEP’TE ve HATAYDAYDIK!
HALKIN AVUKATLARI OLARAK DEPREMZEDE HALKIMIZIN YANINDA OLMAYA ve DEPREMDE KATLEDİLENLERİMİZ ADINA BİR CEZA İSTEMEYE DEVAM EDECEĞIZ!

6 Şubat 2023 tarihinde Maraş’ın Pazarcık ve Ekinözü ilçelerinde gerçekleşen depremde ve 20 Şubat 2023 tarihinde Hatay’ın Samandağ ilçesinde gerçekleşen depremde toplamde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. Depremin gerçekleştiği ilk günden itibaren halkın avukatları olarak bölgeye gitmeye çalıştık.
7 Şubat 2023 tarihinde Maraş’ta ve Adıyamandaydık. Daha sonra da Hatay ve Malatya’ya gittik.

En son ise 9-10-11-12 ve 13 haziran’da deprem bölgesine giderek yıkılan binalar hakkında yürütülen soruşturmaların akıbetini öğrenmeye çalıştık. Ayrıca bölgede yaşanan moloz dökme, kamulaştırma, hak sahipliği başvurularına ilişkin ve yaşanan hak ihlallerine karşı hukuki başvurularda bulunmak için depremzede halkımızla görüştük.

MARAŞ:
9 Haziran tarihinde halkın avukatları olarak Maraş’a geldik. Yakınlarını 6 Şubat depreminde yakınlarını kaybeden müvekkillerimizin müşteki olarak yer aldığı soruşturma hakkında Maraş Adliyesine gelerek bilgi almaya çalıştık. Soruşturmanın savcısı ile görüştük ve dosyadan örnekler aldık.
Buna göre şu an yürütülen Hacı Ömer Apartmanı soruşturması kapsamında tutuklu hiç bir şüphelinin olmadığı, savcılık tarafından söz konusu binanın müteahhiti olarak bilinen Atilla Öz’ün söz konusu soruşturma kapsamında dosyada şüpheli olarak yer almadığı ve Adana’da yürüyen başka bir binanın soruşturmasından tutuklu olduğunu öğrendik. Geçtiğimiz günlerde gazetelerde tutuklandığı haberi yer alan Ebrar Sitesinin müteahhidi olan Tevfik Tepebaşı; Hacı Ömer Apartmanı soruşturmasına da şüpheli olarak yer aldığı ve önümüzdeki hafta bu soruşturma kapsamında da ifadesinin alınacağı bilgisini aldık. Ayrıca savcılık tarafından belediyelere yazılan yazılara çok geç cevap verildiği ve eksik evrak gönderildiğini tespit ettik.

ANTEP
Aynı gün Antep’in Islahiye ilçesine geçtik. Burada depremde torunlarını ve kızının eşini kaybeden emekli bir öğretmenle görüştük. Bu görüşmeler neticesinde Islahiye’de kooperatif şeklinde yapılan apartmanların soruşturmalarmda; kooperatifte yönetim kurulunda yer alan insanların tutuklandığını veya soruşturmalara şüpheli olarak eklendiğini öğrendik. Ayrıca kurtarma çalışmaları sırasında; belediyeye ve diğer kamu kurumlanna ait vinçlerin AFAD’tan talimat gelmediği için 3 gün boyunca şehir girişinde bekletildiği bilgisini depremzede halkımızdan aldık.

HATAY:
10 Haziran tarihinde Antep’ten Hatay’a doğru yola çıktık. Yol üzerinde depremde yakınlarını kaybetmiş bir aile ile görüştük. Elektrik faturalanmn gelmeye başladığını ve geçmişe dönük olarak çok yüksek rakamların faturalara yansıtıldığı ve Hatta elektriğini kurtarma çalışmaları yapan insanlarla paylaşan kişilere bile çok yüksek şekilde fatura kesildiği bilgisini aldık.

10 Haziran tarihinde Hatay’a geçerek; depremzede aileleri ziyaret ettik. Yaşamlarını kaybetmeyen ve hayata tutunmaya çalışan ailelerin en büyük sorunu; yıkılan evlerin yerine ne yapılacağı konusu idi. Hatay’da da elektrik faturalarının gelmeye başladığını ve geçmişe dönük olarak yüksek bir şekilde fiyatlandırıldığını öğrendik.

MÜVEKKİLLERLE GÖRÜŞME:
11 Haziran tarihinde depremden zarar görmüş ve yakınlarını kaybetmiş müvekkillerimizi ziyaretlerde bulunduk. Hukuki sorunlarının çözümüne dair yardımcı olmaya çalıştık.
Aynı gün depremde kızlarını ve damatlarını kaybetmiş bir aileyi ziyaret ettik. Aile, haftalar boyunca enkaz başında beklemesine rağmen; kızlarının naaşım tam 68 gün sonra ulaşabilmiş, damatlarımn naaşına ise henüz ulaşamamıştı. Aile ile ertesi gün adliyede buluşmak üzere sözleştik. 12 Haziran tarihinde deprem soruşturma dosyalarının ne aşamada olduğunu adliyeye giderek öğrenmek istedik. Ancak dosyaların daha tasniflerinin bile yapılmadığını ve bu nedenle fiziki olarak dosya inceletilmeyeceği tarafımıza söylendi.
Dün görüştüğümüz damatlarının naaşını henüz bulamayan aile ile tekrar buluşarak; depremde ölenlere ilişkin soruşturma savcılarının bulunduğu Hatay Açık Hapishanesine gittik. Burada halen DNA eşleşmesinin gerçekleşmediği tarafımıza söylendi.
Ardından ise Hatay Adli Tıp Kurumu Başkanlığı binasına gittik. Burada bulunan savcı ile yapılan görüşmeler neticesinde; ailenin kayıp damatlannın naaşlarının bir başka kişi ismiyle kaydedildiğini öğrendik. Hızla İstanbul Adli Tıp Kurumuna rapor için müzekkere yazıldı ve savcılık ailenin numarasını alarak cenaze teslimi için 2-3 gün içinde işlemlere başlayacağını tarafımıza söyledi.
AİLELERİ ZİYARET:


13 Haziran tarihinde depremzede aileleri ziyaret ederek güne başladık. Ardından adliyeye giderek Elçiler Apartmanı soruşturması hakkında bilgi aldık. Dosya kapsamında hiç bir ilerleme olmadığını ve halen ölü olan kişilerin bile bilgilerinin dosyaya birleştirilmediğini öğrendik.
Aynı gün Dikmece köyüne gittik. Dikmece köyünde; Toki evleri yapılacağı gerekçesiyle kamulaştırma işlemleri yapıldığı bilgisini aldık. Bölge halkı yapılacak kamulaştırma işlemine karşı basın açıklamaları düzenlemişti ve halk toprağına sahip çıkmak istiyordu. Bölge halkı tarafından söz konusu kamulaştırma işlemlerinin arap alevi köylerinde çok daha fazla yapıldığını tarafımıza iletildi. Dikmece köyünden tekrar buluşmak ve bilgilendirme toplantısı düzenlemek üzere sözleşerek ayrıldık.

SORUŞTURMALAR YAVAŞ İLERLİYOR:
Görüleceği üzere; Maraş’ta, Antep’te ve Hatay’ da deprem soruşturmaları halen çok yavaş bir şekilde ilerlemektedir. Bu durum mevcut dosyalar kapsamında tutuklu bulunan müteahhitlerin tahliye olma olasılığını ve dosyaların üzerinin kapatılmasını gündeme getirmektedir. Ayrıca yapılan soruşturmalann tamamında müteahhit ve yapı denetim sorumluları dışında hiç kimsenin şüpheli olarak yer almaması da soruşturmaların eksik yürütüldüğünün en büyük göstergesidir. Bir binanın yapımında ve denetlenmesinde mevcut kanunlara göre çeşitli kamu kurumlarına 20’den fazla sorumluluk tarifi yapılmıştır. Buna rağmen; dosyalarda sadece müteahhit ve fenni mesul olarak gösterilen kişiler şüpheli olarak yer almaktadır.
Bu durum da söz konusu soruşturmalarda Belediye Başkanlıklarının, AFAD il yönetimlerinin, Valilerin ve Kaymakamların korunmak istendiğini göstermektedir.

SORUNLAR DEVAM EDİYOR
Ayrıca deprem bölgesinde yaşanan kamulaştırma işlemleri, elektrik faturalarının kesilmeye başlanması, kaldırılan enkazların halkın yaşadığı mahallelere dökülmek istenmesi gibi sorunlar artarak devam etmektedir.

BİR CEZA İSTİYORUZ!
Tüm bunlara karşı halkın avukatları olarak mücadele etmeye devam edeceğiz.
Ne yaparsanız yapın; aylar değil yıllar geçse de halkımıza karşı yapılan bu kitlesel katliamı unutmayacağız! İlk günkü öfkemizle halkımızla birlikte olmaya ve adalet mücadelesi vermeye devam edeceğiz!
6 ŞUBAT DEPREMLERİNDE ÖLENLERİMİZ İÇİN BİR CEZA İSTİYORUZ! ADALET İSTİYORUZ, ALACAĞIZ!
HALKIN HUKUK BÜROSU

Sosyal ağlarda paylaşın