Halkın Hukuk Bürosu’ndan iki avukatın yargılandığı davaya bir çok Baro başkanı katıldı bazı baro başkanları da temsilciler gönderdiler.
Baro Başkanları’nın duruşmadaki sözleri, AKP faşizminin Halkın Hukuk Bürosu avukatlarına yönelik karalama ve demagojilerinin de iflasının göstergesiydi.
Baro başkanları net bir sahiplenme gösterdiler.
Düzenin yargısını ve düzenin avukatlığını yargılayıp, halkın avukatlığının meşruluğunu ilan ettiler.
Aşağıda Baro Başkanlarının konuşmalarından bölümler sunuyoruz:
İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu:
“Siz nasıl karar verirseniz verin biz yine bildiğimiz avukatlığı yapacağız.”
Bugün burada bulunanların çok büyük bir bölümü avukat. Pek çok baro başkanı burada. Bu dava avukatlığa karşı açılmış, yargının avukatlık pratiği tartıştığı bir dava.
İlk celse verilen tahliye kararında suç vasfı değişebilir denildi, bunlar avukat, avukatın tutuklanabilmesi için çok özel koşulların olması gerekir dedi. Yüksek mahkeme kararlarına atıf yapıldı
Bir yargıca ne yapılmış olabilir ne devreye girmiş olabilir de ilk kararından saatler sonra dönebilir. “Yaptığınızı temizleyeceksiniz” deyip karardan döndürdüler. Siyasal güç müdahale etti. Yargılama o gün bitti. Bize bizim dışımızda kimse avukatlık yapmayı öğretmesin.
Her sanığın yanında avukat olmalı deyip yargının kurucu unsurlarından bu mesleği tanıyıp yola devam etmelisiniz. Siz nasıl karar verirseniz verin biz yine bildiğimiz avukatlığı yapacağız. Sizin kararınız sadece yargının bakış açısını ortaya koyacak.
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel:
“Soma Davası’nda neden avukatlık yaptığını soracak kadar alçakça bir tarz içindeler.”
Bir avukatlık tarzını gölgede, sinik bir tarzı bize dayatmak istiyorlar. Soma Davası’nda neden avukatlık yaptığını soracak kadar alçakça bir tarz içindeler.
Bu dosyada savunmalar alınmadı, mikrofonlar kapatıldı. Gölgede kalmayı kabul etmeyen insanlardır avukatlar. Konfüçyüs, güneşi görmek istiyorsanız gölgeden çıkın demişti.
Bizden susmak biat etmemiz isteniyorsa hep söylediğimiz gibi susmayacağız biat etmeyeceğiz teslim olmayacağız.
Marx ondan yüzyıllar sonra “Başkalarını özgürleştirebilmek için kendimizi özgürleştirmek zorundayız.” demişti.
Antalya Barosu’ndan Münip Ermiş:
Dün dosyaya tüm sanıkların sabıka kayıtları 8 sene sonra girdi. Bunu hayra yormadık. Sabıka kaydını neden istediniz,ne işinize yarayacak. Birbirimizi kandırmayalım. Bize dosyayı karara çıkaracağınızı söylüyorsunuz.
Bu dosyanın savcıları hep utangaçtı. Savcıların ne söylediğini anlamıyorduk. Yine bugün de aynısı yaşandı. Dün atanan savcı bugün nasıl mütalaa hazırlamaya kalkışabilir. Nasıl davayı bitirebiliriniz. Dosyanın kapağını açmadan nasıl bunu söyleyebilirsiniz.
Duruşma savcısı dosyaya dün öğleden sonra atandığını söylüyor. Buna rağmen kolayca tutukluluk halinin devamı mütalaası verdi.
Duruşma başlarken Savcılık dosyaya delil sunmuş. Yeni tanık delilleri girmiş. Savcılık soruşturmanın genişletilmesini istiyor,delil sunuyor. Duruşma savcısı nasıl mütalaa sunmak isteyebilir.
Vicdanınıza seslenmiyorum. Buna gerek yok. Yasalara saygınız varsa uymalısınız. Halen tutuklu şekilde yargılama sürdürülmesi her şeyden önce yasalara aykırı.
Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan:
“tutuklama nedenleri ortada yokken 2 avukat tutuklu.”
Bundan önceki hukuksuzlukları özetledik. Bütün Türkiye biliyor bu hukuksuzlukları. Sizlerden de talebimiz adil yargılanmanın sağlanması. Duruşmanın başlangıcında çok büyük bir beklentiye girmemizi anladık.
Savcılık makamı mütalaasında hiçbir neden belirtmedi tutuk devam isterken. 5 yıldır tutuklama nedenleri ortada yokken 2 avukat tutuklu. En azından tutuklama nedenleri tartışılsın ki bizim hukuka zerre kadar umudumuz kalsın.
Adana Baro Başkanı Semih Gökayaz:
“Biz Selçuk Kozağaçlı ve arkadaşlarını davet edip bu işi nasıl yapıyorlarsa öğrenmek istedik.”
Bu davada avukatlığın yapılış şekli yargılanıyor. Biz yıllarca Selçuk Kozağaçlı ve arkadaşlarını şehrimize davet edip onlar nasıl bu işi yapıyorsa öğrenmek istedik. Eğer bu pratik suçsa biz de eşlik ettik ama sanık olmayı başaramadık.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren:
“Diyarbakır Barosu’nun yarısı Selçuk Bey ve arkadaşlarından CMK eğitimi almıştır.”
Bazen biz sanık kürsüsündeydik, Selçuk Bey bizi savunuyordu. Bugün yer değiştirdik. Tahir Elçi ile yargılanırken avukatları müvekkilimiz bize söz bırakmadı derdi. Selçuk Bey de öyle bir avukat.
Diyarbakır Barosu’nun yarısı Selçuk Bey ve arkadaşlarından CMK eğitimi almıştır.
Savcı kendini savunmak için dosyaya dün atandığını söyledi. Vay babam! Mesele bu zaten. 5 yıldır tutuklu iki avukat için tutukluluk istiyorsunuz dosyayı bilmeden.
Ülkenin yargılama pratiği senelerdir aynı. Sizden önceki hakimlere de anlattık. Şimdi yargılanıyorlar ve avukat arıyorlar. Biz artık avukatları yargılarken bu hukuksuzluğa son verilmesini istiyoruz. Adil bir yargılanma istiyoruz.
Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun:
“meslektaşlarım salıverilmelidir.”
Şunu söylemek isterim, avukatlar hakkında da yargılama yapılabilir. Ama bu davada birbirine zıt tanık ifadeleri ve çeşitli usulsüzlükler gördük. Bundan 3 yıl 1 gün önce tahliye edilmiş meslektaşlarım salıverilmelidir.
Batman Barosu Başkanı Erkan Şenses:
“meslektaşların beyanlarına katılıyorum.”
Burda benden önceki meslektaşların beyanlarına katılıyorum. Dün anneme Selçuk Kozağaçlı’nın fotoğrafını gösterdim. Bu iyi bir insan onun avukatlığını yap dedi. Annem de avukatların beyanlarına katılıyor. Ben de bu yüzden buradayım.
Şanlıurfa Baro Başkanı Velat İzol:
“Burada avukatlık mesleği yargılanıyor.”
Ben avukat kamuoyunun bir parçası olarak bu dosyanın üzerinde gölge düştüğünü görüyorum. Burada avukatlık mesleği yargılanıyor. Meslektaşlarımızı serbest bırakın.
Van Barosu Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi:
“Adil bir yargılama yapılmadı, bu uğurda Ebru Timtik canını verdi.”
Avukatlık Kanunu en başta meslek onurunu korumayı ilke sayar. Yargıtay kararını meslek onurunu ayaklar altına almak isterken biz ise buna karşı durmak için buradayız.
Adil bir yargılama yapılmadı, bu uğurda Ebru Timtik canını verdi. Onu saygıyla anıyorum.
