Halk Cephesi’nden Çağrı: “NATO ÇADIR KENTLERİ
HEMEN KAPATILSIN! NATO ÜLKEMİZDEN DEFOL!”

6 Şubat depreminden sonra, özellikle Hatay bölgesinde halkın sorunlarının çözümüne önderlik eden devrimcileri, bölgeden çıkarmak için baskıya, teröre başvuran devlet, NATO’yu bölgeye davet etti.
Emperyalizmin eli kanlı askeri örgütü NATO,
İskenderun, Antakya ve Defne’de 3 çadırkent kurdu.
Emperyalizmin işgal örgütü NATO, acılarımızı
kullanarak topraklarımıza daha fazla yerleşmek ve kendisini halkların gözünde meşrulaştırmak istiyor.
Bir “YARDIM” örgütü değil, HALKLARA SALDIRI örgütü olan NATO’nun çadırkentleriyle ilgili olarak Halk Cephesi tarafından bir açıklama yapıldı.

“NATO ÇADIR KENTLERİ HEMEN KAPATILSIN!” denilen açıklamada,
deprem katliamından ABD’nin, NATO’nun da sorumlu olduğu belirtiliyor.
Açıklamada “ABD SERMAYESİNİN İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ ETKİSİ“ne dikkat çekilerek, Rönesans, Limak, Kolin, Enka vs. bütün inşaat tekellerinin ABD sermayesiyle içli dışlı olduğu belirtiliyor.

NATO’nun çadırkentlerle amacının hem NATO’nun katliamçcı yüzünü gizlemek, hem de bölgede yeni bir NATO üssü kurmak olduğunun belirtildiği açıklamanın sonunda, halka şu çağrı yapılıyor:
“Tüm halkımızı NATO’nun ajan kentlerine karşı eyleme ve topraklarımızdan NATO’yu kovmaya çağırıyoruz!”

AŞAĞIDA Halk Cephesi açıklamasının tam metnini yayınlıyoruz.

EMPERYALİZMİN ELİ KANLI ASKERİ ÖRGÜTÜ NATO
İSKENDERUN, ANTAKYA VE DEFNE’DE KURDUĞU
ÇADIR KENTLERLE KENDİNE HATAY’DA BİR ÜS HAZIRLIYOR
NATO’YU TOPRAKLARIMIZDA İSTEMİYORUZ!
NATO’NUN ÇADIR KENTLERİNİ İSTEMİYORUZ!
DÜNYANIN EN BÜYÜK TERÖR ÖRGÜTÜ ABD’NİN VE
NATO’NUN HİÇBİR HALKA YARARI, YARDIMI YOKTUR!
ONLARIN SADECE EMPERYALİST ÇIKARLARI VARDIR
NATO ÇADIR KENTLERİ HEMEN KAPATILSIN!
NATO ÜLKEMİZDEN DEFOLSUN!

Üzerinden 8 ay geçmesine rağmen hala 6
Şubat depreminin acısını yaşıyoruz. Resmi
rakamlara göre 50 bin insanımız deprem
yıkıntıları arasında can verdi. Ki, bu sayı gerçeğin çok
altındadır. 6 Şubat bir kez daha gösterdi ki, bu
düzende insan canının hiçbir kıymeti yok.
Bu düzenin sahipleri, yoksulluğumuzun, çürük
binalarda oturmak zorunda kalışımızın sorumlusu
ABD emperyalizmi ve NATO, şimdi de acılarımızı
kullanarak topraklarımıza daha fazla yerleşmek,
kendilerini gözümüzde meşrulaştırmak istiyor.
Emperyalizmin eli kanlı askeri örgütü NATO
İskenderun, Antakya ve Defne’de kurduğu 3 çadır
kentle kendine Hatay’da bir üs hazırlıyor. NATO
emperyalizmin işgal örgütüdür. NATO’nun elinde
milyonların kanı vardır. ABD emperyalizminin ve
NATO’nun halklara bir yardımı olmamıştır, olmaz.
Tersine ABD emperyalizminin ve NATO’nun girdiği
yerde halkların kanı dökülür, NATO halklara sadece
sömürü, açlık ve yoksulluk, ölüm, işkence ve tecavüz
götürür.

DEPREMDE GÖÇÜK ALTINDA CAN VERMEMİZİN BAŞ SORUMLULARI DA
İŞBİRLİKÇİ AKP İKTİDARI KADAR, AYNI ZAMANDA ABD VE NATO’DUR!

Burjuvazinin kâr hırsı, deprem kuşağında yer alan
ülkemizi çürük inşaatlardan ibaret bir şantiyeye
çevirdi. Özellikle AKP ile özdeşleşen müteahhitlik
mesleği “parayı vurmanın” en kısa yolu haline geldi.
Sermayenin kudurmuşçasına inşaat sektörüne
girmesi barınma sorununu çözmek şöyle dursun,
bizleri barınamaz hale getirip sorunu daha çok
büyüttü. Türkiye’de “ev” kavramı inşa edilen evlerin
pahalı ve çürük olmasına ithafen “milyonluk mezar”
benzetmesiyle özdeşleşti. Üç kuruşluk kâr için
malzemeden çalınarak inşa edilen evlerde yaşamaya
mecbur bırakıldık, önce yıkıntılar arasında kalarak can
verdik. Sağ kalanlarımız enkaz altında kurtarılmayı
beklerken açlıktan, susuzluktan, soğuktan donarak
öldü.

BUNUN SORUMLUSU KİM?

Evet, müteahhitlerden belediyelere, AFAD’dan
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ve en sonunda AKP
hükümetinin kendisine kadar birçok sorumlu
sayabiliriz. Hepsi de daha fazla kâr uğruna on binlerce
insanımızın katledilmesinden sorumludur.
Fakat sorumlular onlarla sınırlı değil. O
müteahitleri ve onların çalışma tarzını oluşturan da
ABD’nin ve işbirlikçilerinin bu sömürü düzenidir.
Bu bir sistem sorunudur. Bu aşağılık düzende her
şey “kâr” odaklı oldukça sistemin suç üretmeye
devam edeceğini unutmamak gerekir.
Türkiye 1947’lerden bugüne ABD emperyalizminin
bir “yeni sömürgesi”dir. Bunun anlamı, “tırnağımız
taşa değse sorumlusu emperyalizmdir”.
Depremin kitlesel bir katliama dönüşmesinde ABD
emperyalizminin doğrudan ve dolaylı rolü vardır.

ABD SERMAYESİNİN İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ ETKİSİ

Türkiye’deki son 10-15 yıllık inşaat çılgınlığının en
önemli sebebi pazar alanı yetersiz kalan ABD inşaat
sermayesinin daha fazla kâr elde etme hırsıdır.
Ülkemizdeki Rönesans, Limak, Kolin, Enka vs.
bütün inşaat tekelleri ABD sermayesiyle içli dışlıdır.
Örneğin “Türkiye-ABD karşılıklı ticaret hedefine,
inşaat malzemesi sanayisi önemli katkı sağlayacak”
başlıklı Ekim 2019 sektör raporunda;
“Türkiye ile ABD arasında karşılıklı ticaretin 100
milyar dolara çıkarılması hedefi bulunuyor.” Yani
Türkiye’deki inşaat sektörü de ABD emperyalizminin
inşaat sektörü ile iç içedir. Bu kadar çok ve çürük
yapılaşmada ABD emperyalizminin doğrudan da payı
vardır. Bu bir sömürü çarkıdır ve bu çarkın başını
tutan “Dünyanın en büyük inşaat malzemesi
ithalatçısı ABD” ve ABD emperyalist tekelleridir.
Öte yandan inşaat sektörünün büyümesinin ve
insanların sürekli konut almaya teşvik edilmesinin bir
diğer kâr alanı da bankacılık sektörüdür. Son 20
senede bankaların belki de en büyük kredi alanı konut
kredileridir.
Senelerini, aldıkları konut kredisinin faizini
ödemekle geçiren halkımız, bir gecede o milyonluk
evlerin altında can vermiştir. İşte kapitalist üretim
biçiminde halka sunulan yaşam budur.
Ülkemiz sömürülüyorsa, halkımız yoksulsa ve
çürük evlerde yaşamaya mecbur bırakılıyorsa,
emperyalist tekeller ülkemiz doğasını katlediyorsa,
dere yatakları imara açılıyorsa, AKP faşizmi deprem
sırasında halkımızı enkazdan kurtaramamışsa tüm
bunların asıl sebebi öncelikle ABD emperyalizmidir.
Çünkü günümüz dünyasında temel çelişki dünya
halklarıyla emperyalizm arasındadır. Emperyalist
kampın bayraktarı ise ABD’dir. Türkiye NATO’ya
girdiği 1952 yılından beri emperyalizme her anlamda
göbekten bağlıdır. AKP hükümeti dahil bütün
hükümetler NATO kararlarının uygulayıcısı oldukları
müddetçe iktidarda kalabilmişlerdir.
ABD emperyalizminin suçları ve deprem
konusunda ki sorumluluğu ortadayken emperyalizmin
eli kanlı askeri örgütü NATO İskenderun, Antakya ve
Defne’de üç ayrı çadır kent kurdu. Bu utanmazlık,
arsızlık ve yeni kirli hesaplar yanında SUÇLARINI
UNUTTURMA çabasıdır.

NATO NEDİR?

Açılımı Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü olan
NATO, “Komünizm tehlikesi”ne karşı Avrupa ve Kuzey
Atlantik ülkelerini yani kapitalist dünyayı savunmak
adına 1949 yılında kurulmuştur. Emperyalistler arası
askeri güç birliğini, ittifakı temsil eder.
Dünyanın dört bir köşesinde 75 senedir
milyonlarca insanı katleden, terör politikalarıyla
halklara baskı ve zulüm getiren eli kanlı bir örgüttür.
NATO, halkalara karşı baskı ve sömürünün ana
karargâhıdır.
Kontrgerilla örgütlenmelerinin, gerici grupların
örgütleyicisidir. NATO’nun bayraktarı ise ABD’dir.
NATO, İskenderun’da 1600, Antakya’da 2400 ve
Defne’de 4000 kişilik olmak üzere toplamda 8 bin
kişilik 3 ayrı çadır kent kurdu ve bu çadır kentlere
“sıradan” depremzedeler değil kamu personelleri
yerleştirildi.
Ayrıca Defne’de ki çadır kentte artan yemekler için
depremzedelerin 1 kilometrelik kuyruk oluşturması
ve bunun medyaya yansıması sonrası Hatay Valiliği
“çadır kentte 1165 kamu personelinin kaldığı, 2000
kişilik yemek çıktığı ve talep halinde artan
yemeklerin komşu depremzedelere dağıtıldığı”
açıklaması yapmıştır. Yani halkımızın Hatay’da
barınma sorunu yokmuş gibi 4000 kişilik çadır kente
1165 kamu personeli yerleştirilmiştir.

AMAÇ NEDİR?

Amaç yeni bir NATO üssü kurmaktır. Hatay; NATO
üslerinin bulunduğu İstanbul, İzmir, Adana, Malatya
gibi şehirlerden farklı olarak Suriye’nin yani Orta
Doğu’nun yanı başında bulunuyor.
NATO kurduğu bu çadır kentlerle kendine Hatay’da
bir üs hazırlıyor. Öte yandan NATO, çadır kent kurarak
yardımseverlik maskesiyle suçlarını unutturmak
istiyor. Çünkü Anadolu halkının ABD emperyalizmine
duyduğu öfke ve nefreti ne yaparlarsa yapsınlar yok
edemiyorlar. Ellerindeki kanı hiçbir şekilde
temizleyemiyorlar.
Çünkü dünya halklarının dökülen kanları katillerini
boğmadıkça hiçbir elden temizlenemez.
Dünyanın en büyük terör örgütü NATO, çadır kent
kurarak kendini Anadolu halkının gözünde
meşrulaştıramaz.
Buna müsaade etmeyeceğiz.
Antakya’da gizli saklı bir ABD üssü, NATO
karargâhı oluşturulmasına izin vermeyeceğiz.
Deprem’in katliama dönüşmesinin asıl sebebi
emperyalizmdir.
Tüm halkımızı NATO’nun ajan kentlerine karşı
eyleme ve topraklarımızdan NATO’yu kovmaya
çağırıyoruz!”

Sosyal ağlarda paylaşın