AKP terör örgütü söylemi doğru bir söylemdir. Halkı korkutmayı sindirmeyi amaçlayan her türlü faaliyet içindedir çünkü. Gözaltı, işkence, tutuklama, katliam… gibi her yöntemi halkı sindirmek, AKP politikalarına karşı olan ve olabilecek muhalefeti susturmak için kullanılır. Ayrıca bu artık kendi kurmaylarının da ağızlarından kaçırdıkları bir gerçektir.
AKP üniversiteleri ele geçirmek amacıyla tüm üniversitelere kayyum atamaya devam ediyor. En son geçen hafta Boğaziçi üniversitesine atadığı kayyum rektör protestolara yol açmıştı. Üniversite öğrencileri kitlesel eylemler düzenleyip atanan rektörü protesto etti ve etmeye devam ediyor.
Keyfiliği, bilim tanımazlığı, despotluğu ayyuka çıkan AKP faşizminin yayın organları saldırıya geçti. Kara propaganda yapmak, öğrenci eylemlerinin meşruluğunu gölgelemek için olmadık iftiralar olmadık yalanlara başvurdular.
Yıllardır ağızlarından düşürmedikleri “düğmeye basıldı” yalanını tekrar piyasaya sürdüler.
En ilginç olanıysa eylem esnasında öğrencileri marş söylerken görüntüleyip söylenen marşın DHKP-C marşı gibi göstermeleri. Bir Ruhi Su bestesi olan “bu meydan kanlı meydan” marşını Grup Yorum da seslendirmişti. Ancak bu AKP medyasının umurunda değil. Onun derdi kara çalmak.
Burada bir itiraf da açığa çıkmış oluyor ki; o da nerde bir haksızlık nerede bir adaletsizlik varsa orda devrimcilerin olduğunun, olabileceğinin itirafı.
Can hıraş köşeye sıkışmış faşist terör örgütü AKP’yi ve elebaşısı Erdoğan’ı rahatlatmak için çırpınan faşist medya kontrolünü kaybetmiş durumda. AKP sadece faşist medyayı kullanmıyor, harekete geçirdikleri troller ile sosyal medyadan başlattıkları karalama kampanyası ile direnişe saldırıyor.