Düzenin hamur gibi yoğurup, kendi istediği şekli vermeye çalıştığı,
yozlaştırıp, düşünemez, sorgulayamaz,
ve dolayısıyla isyan edemez hale getirmek istediği,
ama yine de tam teslim alamadığı gençlere merhaba!
31 Aralık Gençlik Saati Başlıyor
=========
Merhaba!
“Okul nasıl gidiyor?”
Büyüklerimiz bizimle karşılaşınca, nedense hemen bu soruyu soruyorlar.
Onlara göre yaşamımızdaki en önemli şey bu olsa gerek!
Gerçekten nasıl gidiyor okul?
Aslında iyi gitmiyor.
Bir genci
günde 9 saat okulda tutup
buna rağmen,
hiçbir şey öğretmemek
sizce normal mi?
Yıllarca okula gidip gelip
meslek yapıp
sonra okul bitince,
pratikte hiçbir şey bilmediğini görmek,
normal mi?
Mesela..
Tıp fakültesini bitirip,
iğne yapmasını bilmemek gibi..
Mühendislik yüksek okulunu bitirip
sigorta değiştirmesini bilmemek gibi…
Okul bizi hayata hazırlamıyor.
Bizi kendi şirketlerine köle, hizmetçi yapmak için eğitiyorlar.
Dolayısıyla orada ne istiyorlarsa, bize de onu öğretiyorlar.
Ama ilk ve esas öğrettikleri şu;
öğretmene, okul müdürüne, okul yöneticisine, işyerindeki amire, şirket yöneticisine BOYUN EĞMEK.
Kuzu gibi herşeye boyun eğen,
dersten başka bir şey düşünmeyen öğrenci,
“İyi öğrenci” oluyor.
Siz iyi bir öğrenci misiniz?
Ben mi?
Ben bu tanıma göre iyi bir öğrenci sayılmam.
============
BİZE NE KADAR DEĞER VERİYORLAR?
“Gençlik gelecektir” sözünü hepimiz biliriz.
Evet böyledir.
Biz gençler, buna gerçekten inanıyoruz.
Bu zaten hayatın ve doğanın kanunu.
Ama Türkiye’yi ve Avrupa’yı yönetenler, buna inanıyor mu?.
“Gençlerimiz geleceğimiz” derken gerçekten samimiler mi?
Hiç sanmıyoruz.
Bakın şimdi sunacağımız haber,
yönetenlerin gençlere ne kadar değer verdiğini çok açık biçimde gösteriyor.
==========
ÜNİVERSİTE BÜTÇELERİNİN
NE KADARI ÖĞRENCİLERE AİT?
Bir soruyla başlayalım bu haberimize:
Soruyoruz:
“Üniversite bütçelerinin ne kadarı öğrencilere ait?”
Sizce?
Yüzde 70=80 olabilir mi?
Öğrencilere karşı o kadar cömert değiller
kesinlikle.
Peki, yüzde 50 olabilir mi?
Üniversite bütçesinden sözettiğimize göre, en azından bütçenin yarısı öğrencilere ayrılmıştır diye düşünebiliriz değil mi..
NE YAZIK Kİ HAYIR!
O kadar da yok.
Bütçeden 129 üniversite ve YÖK için toplam 428 milyar TL ayrıldı.
Fakat bu bütçenin 285,4 milyar TL’si, personel giderleri için ayrılmış. Yani bütçenin % 66’sı personel giderlerine gitti.
Yani bütçenin yalnızca 3’te 1’i, öğrencilere ayrılıyor.
Ancak oradan da bir çok ek harcama yapılıyor ve öğrencilere ayrılan bütçe düştükçe düşüyor.
ARAŞTIRMA VE ÖĞRENCİLERİN EK İHTİYAÇLARI İÇİN AYRILAN BÜTÇE İSE SADECE YÜZDE 2
“araştırma, geliştirme ve yenilik programı” için bütceden ayrılan pay ise, adeta komik.
4,5 milyar TL’lik bütçenin yalnızca 90 milyon lirası araştırma, geliştirme ve öğrencilerin yeni ihiyaçlarına ayrılmış.
Öğrencilere, gençliğe verdikleri değer işte bu kadar!
===================
MİLYONLARCA ÇOCUK,
“ÇOCUK İŞÇİ” OLARAK ÇALIŞTIRILIYOR
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022 verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 26,5’ini çocuk nüfus oluşturmaktadır.
Yani 80 milyonluk nüfusun 20 milyondan fazlası çocuk.
Bu çocuk oranının % 18,7’sini ise çocuk işçiler oluşturuyor.
Bu ise, resmi kayıtlara geçmeyen çocukları da hesap edersek,
Türkiye’de 4 milyondan fazla çocuğun ÇALIŞTIRILDIĞI anlamına geliyor.
===========
Sevgili arkadaşlar,
gençliğe değer vermemenin
çocukların yaşadığı zorlukların
sadece Türkiye’ye özgü olduğunu sanmayalım.
Farklı düzeylerde ve biçimlerde artık Avrupa’da da bu sorunlar var ve sorunlar giderek artacak. Bunu bilelim.
Mesela Almanya’da;
Bertelsmann Vakfı tarafından yapılan bir araştırma,
“Almanya’da beş çocuktan birinin yoksulluk riski altında olduğunu” ortaya koyuyor.
============
Ajans Saati’ne Avrupa Dev-Genç’den haberlerle devam ediyoruz.
============
Belki duyanlarınız da, duymayanlarınız da vardır.
Almanya’da 9 aydır bir açlık grevi sürüyor.
Dört kişi, 9 aydır süresiz açlık grevinde.
İki talepleri var:
Bir: baskıcı, faşist, insanları haksız yere hapishanede tutmaya yarayan bir yasanın, 129 AB yasasının kaldırılmasını istiyorlar.
İki: Faşist 129 yasasına dayanılarak tutuklanan ve birbuçuk yıldır hapishanede tutulan dört kişinin özgürlüğünü istiyorlar.
Avrupa Dev-Genç’liler de bu haklı talepleri desteklemek, süresiz açlık grevindekileri sahiplenmek için destek açlık grevleri yapıyorlar.
Fransa Dev-Genç’liler, 13 Kasım’dan bu yana, 43 gündür dönüşümlü Açlık Grevi ile direnişe destek veriyorlar.
Avrupa’nın bir çok ülkesindeki Dev-Gençliler de zaman zaman 30 günlük, 45 günlük açlık grevleri yaptılar.
Avrupa Dev-Gençliler, süresiz açlık grevindeki Eda’yı, Sevil’i, Lena’yı ve Ilgın’ı yalnız bırakmıyorlar.
==========
BİZİM GENÇLİK DERGİSİNİ TANIYALIM
Bu haberimizde Avrupa’da yayınlanan bir gençlik dergisini tanıtmak istiyoruz.
Derginin adı, BİZİM GENÇLİK.
Avrupa’da Bizim Gençlik dergisi, “Avrupa’da yaşayan gençliğin sorunlarını, ve bu sorunların nedenini ve çözümünü anlatma” iddiasında bir dergi.
Bizim Gençlik Dergisi, bizler için çok önemli konuları ele alıyor.
43’ncü sayısından bazı başlıkları örnek verelim.
43’ncü sayıda derginin başyazısı ESRAR konusunda. Yazının başlığı şöyle:
“Herşey Esrar İle Başlar!”
Yazıda, Almanya’da esrarın yasallaştırılması ele alınıyor.
Dergideki bir diğer önemli yazı, Almanya’daki polis şiddeti üzerine.
Bu yazıdan, Almanya’da 1990’dan 2022 yılına kadar 320 kişinin polis tarafından katledildiğini öğreniyoruz.
Dergide “değerlerimiz” diye bir bölüm var. Bu sayının konusu kolektivizm.
Bize hayatın her alanında bencilliğin, bireyciliğin öğretildiği bir zamanda, çok gerekli bir yazı.
Dergide bazı yazıların Almancaları da yer alıyor.
==========
Sevgili arkadaşlar,
Bu gençlik saatini burada bitiriyoruz.
Tüm gençlere selamlar sevgiler.
hoşcakalın.
Bir dahaki gençlik saatinde buluşmak üzere.