Gazi olayları mı? Halk ayaklanması mı?
Yada bu soruyu daha güncel olarak “Gezi olayları mı yoksa Gezi halk ayaklanması mı” şeklinde de sorabiliriz
Evet iki ifade arasında çok fark var. Daha Gazi olayları dediğimizde o gün orda yaşananları baştan bulanıklaştırmaya başlamışız demektir.
Saldıran kimdi ölen kim? Alevi sünni çatışması mıydı yaşanan.. Yani sünni halk gidip alevi halka mı saldırmıştı? Elbette böyle değildi. Devletin beslediği kontrgerilla, alevilerin yoğun olduğu ama her inançtan her milliyetten halkların birarada yaşadığı bir mahallede katliama girişmişti…
Yanlız bu mahalleyi diger mahallelerden ayıran şey devrimcilerin kurduğu, halkının örgütlü olduğu bir mahalle olmasıydı. Bugün de öyledir ve öyle olduğu için de her zaman hedeftedir. Mesala Haziran ayaklanması sonrası hemen her yerde konuşulmaya başlanan halkın meclisler aracılığiyle kendi sorunlarını tartışıp, kendi kendisini yönetmesi fikrinin ilk nüvelendiği ve hayat bulduğu yerlerden birisi Gazi mahallesidir. Toplumsal mücadelede öncüdür, örnektir yani Gazi.
12 mart 95’te kontrgerilla katliama başvurduğunda halkı sindirip, örgütlülüklerini dağıtabileceklerini ummuşlardı. Bu kötü örnek bitirilmeliydi. Gazi halkının ve İstanbul’un çeşitli mahallerinden gaziye akan halkın buna verdiği cevap ayaklanma olmuştur. Bu gerçeği örtmek için bugün gazide yaşanan katliam ve ona cevaben halkın ayaklanmasına “gazi olayları” deniliyor…
Gazi’de ne olmustu?
12 Mart 1995 akşamı, saat 20:45 kontrgerilla elemanlari , gasp ettikleri bir taksi ile Gazi Mahallesinde bulunan Öntaş, Yavuz ve Dostlar kahvehaneleri ile Sarıoğlu pastahanesini silahla taradı. Saldırı sonucu 76 yaşındaki Alevi dedesi Halil Kaya öldürüldü, 5’i ağır 25 kişi yaralandı.
Olayın duyulmasının ardından halk ayaklanarak, bu saldırıya tepki gösterdi. Aynı akşam Mehmet Gündüz adlı mahalleli, polis kurşunu sonucu hayatını kaybetti.
13 Mart sabahı Gazi Mahallesi, yaşanan katliamı protesto etmek için tekrar sokaklara çıktı. Cemevi önünde toplanan halk karakola yürümek isterken polis silah kullandı ve bir kişi daha hayatını kaybetti. Barikatlar oluşturuldu, sert çatışmalar yaşandı. Olayların ikinci gününde, özel timlerin bölgeye sevkedilmesi, daha sonradan kontrgerillanın aktörlerinden olduğu anlaşılan ağır silahlı sivillerin mahalleye girmesiyle sadece o gün 15 kişi hayatını kaybetti.
15 Mart’ta Ümraniye’de Gazi halkıyla dayanışma icin barikatlar kuruldu ve burada da 5 kişi devlet tarafından katledildi.
Halk ayaklanması; cenazelerin teslim edilmesi, sokağa çıkma yasağının kaldırılması, gözaltına alınanların serbest bırakılması, asker ve polisin mahalleden çekilmesi taleplerinin kabul edilmesiyle sona erdi.