Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin askeri kanadı olan Ebu Ali Mustafa Tugayları sözcüsü Ebu Cemal, Quds Haber Ağı’na verdiği röportajda;
direnişlerinin yalnızca bir tepki, sadece bir protesto olmadığını, stratejik hedeflerinin tüm Filistin topraklarının kurtuluşu ve özgürleştirilmesi olduğunu belirtti.
Ebu Cemal, röportajda şunları söylüyor:
“Direniş, yalnızca bir tepki değildir, demek istiyorum ki biz yalnızca düşman Cenin’de, Um el Fehm’de, Nasıra’da suç işlediğinde karşılık vermek için burada değiliz. Evet, bu da bizim görevimizin bir parçasıdır, düşmanın işlediği tüm suçlara karşılık vermek ve düşmana büyük bir bedel ödetmek, düşmanın yüzüne güçlü bir tokat atmak ve ona darbe vurmak, kanını akıtmak, bunlar görevimizin yalnızca bir kısmıdır.
Fakat biz yalnızca onların eylemlerine tepki vermek için burada değiliz; bizim varlığımız, toprağı özgürleştirmek amacını taşıyan bir stratejik projedir.
Mesele şu: Düşman suç işlediğinde karşılık verecek miyiz? Şöyle ki düşman, 1948’de Nekbe’de, halkımız sürüldüğünde suç işledi. Bundan önce, topraklarımızı çalmaya karar verdiğinde de suçlar işledi, toprağımız üzerinde çarpık varlığını dayatmak için sosyal yapımızı tahrip ettiğinde de suç işledi.
Filistin toprağına ilk Siyonist ayak bastığında tarihsel bir suç işlendi. Suç, burada başlamıştır ve direnişimiz de.
İşte burada başlayan direnişimiz, tüm ulusal topraklarımızın tamamen kurtuluşuna kadar sürecektir.
Cemal: “Düşmanın işlediği her suça karşılık vermek görevimizdir. Fakat bizim projemiz stratejiktir”
Direniş, bu suça bir tepkidir; bu suçu ortadan kaldırma girişimidir; bu suçun izlerimi silmek ve onu çiğneyip yıktıktan sonra kalıntıları üzerinde kendi devletimizi kurmak için bir kavga, mücadele ve çabadır.
Bu yüzden bu açıya odaklanın. Yeniden: Bizim mücadele projemiz yalnızca bir tepki değildir; ancak düşmanın işlemeye muktedir olduğu her suça karşılık vermek görevimizdir. Fakat bizim projemiz stratejiktir, toprağı ve halkı özgürleştirmek amacındadır ve düşman Gazze’de halkımızı öldürsün ya da öldürmesin, Gazze’yi kuşatsın ya da kuşatmayı kaldırsın, Cenin’e saldırsın ya da saldırmasın devam edecektir.
Düşman, Gazze’deki kuşatmayı kaldırdığını, 67’de işgal ettiği topraklardan çekildiğini ya da ’67’de işgal ettiği Doğu Kudüs’ü bize verdiğini söylerse bizim sessiz kalacağımızı ya da savaşmayı bırakacağımızı asla beklemesin.
Tüm Filistin kurtarılsa fakat El Celil’de küçük bir toprak parçası işgal altında kalsa dahi direniş devam edecektir.”
