“Kazanırsak canımızı, yenilirsek ruhumuzu kaybedeceğiz, seçim sizin.”
Futbolun sadece futbol olmadığını, futbolun umut ve direnişin bir simgesi olabileceğini göstermiş bir takımdır FC Start.
Takımın kuruluşu Kiev’in Alman işgaline girmesiyle başlıyor. Sovyetler Birliği’nin en önemli şehirlerinden biri olan Kiev 1941 yılında işgal ediliyor. İşgal sırasında halk büyük bir sefalet içinde yaşamaya başlıyor. Mykola Trusevych, işgalden önce Dynamo’nun efsane kalecisiydi. İşgalden sonra ise, bir fırında yerleri süpüren bir işçi olarak çalışmaya başlamıştı.
Mykola Trusevych’un patronu bir gün, futbol takımı kurmasının halka moral vereceğini söylüyor. Bu düşünce efsane kalecinin aklına yatıyor ve şehirde tanıdığı eski futbolcuları aramaya başlıyor. Birkaç hafta sonra fırıncının takımı kurulmuştu. 8 oyuncusu Dynamo Kiev’lilerden, üç oyuncusu ise Lokomotiv Kiev’li oyunculardan oluşuyordu. FC Start’ın ilk rakibi, işgalci yönetimle iş birliği halinde olan Georgi Şvetsov’un kurmuş olduğu Rukh takımı olmuştu.
7 Haziran 1942 tarihinde oynanan maçta FC Start, rakibini 7-2 yenmeyi başarmıştı. Ardından sırasıyla Macar Garnizonu’nun takımını 6-2, Alman topçu birliklerinin takımını 7-1, Ukrayna Spor Derneği’ni 8-2, Alman demiryolu işçilerinin takımını 6-0, Alman ordusundaki Macar karması bir takımı 5-1 ve son olarak Alman ordusundaki bir başka Macar karması takımı 3-2’lik skorlarla mağlup etmiş, bir anlamda yenilmez olduğunu göstermiştir. Almanlar bu durum karşısında oldukça öfkeliydiler.
Halk, FC Start’ın karşılaşmalarını büyük bir ilgiyle takip ediyordu ve FC Start, karşısına çıkan tüm işgal kuvvetleri takımlarını hem halkın hem de işgalci komutanların gözleri önünde olağanüstü oyunuyla adeta rezil ediyordu. Öyle görünüyordu ki Almanların “üstün ırk” olma iddiası Kiev’de gerçekleşen futbol liginde karşılık bulmuyordu.
“Ya yenilin, ya öleceksiniz” maçı!
Almanlar, yerlerinde oturup insanların alaycı söylem ve bakışlarına maruz kalamazdı.
Yaşanan hezimetten 3 gün sonra, 9 Ağustos 1942 tarihinde oynanmak üzere, derhal yeni bir maç ayarladılar. Maç günü gelip çatmıştı. Oyuncular soyunma odasında son hazırlıklarını yaparken FC Start’ın soyunma odasına giren Nazi komutanı, Ukraynalı oyunculara maçtan önce yapılacak olan seremonide Nazi selamı vermelerini ve maçın başında bir iki gol atıp seyirciler anlamadan maçı Almanların kazanmasına izin vermelerini söylemişti. Bu bir rica değil emirdi.
Tam soyunma odasından çıkarken de kuşkuya yer bırakmayacak biçimde niyetini belli etmişti. Ukraynalı oyunculara maçı kazanmaları durumunda “kurşuna dizileceklerini” söylemişti. Bu söz FC Start soyunma odasında buz gibi bir hava yarattı. Ölüm sessizliğini bozansa takım kaptanı Truseviç oldu.
Arkadaşlarına, “Kazanırsak canımızı, yenilirsek ruhumuzu kaybedeceğiz, seçim sizin.” dedi.
Bunun ardından oyuncular galibiyet yemini ederek sahaya çıktılar. Almanların 3 gün önce yaşanan hezimete rağmen maça yine seyirci kabul etmesinin tek nedeni, yenilmez olarak görülen FC Start’ın Flakelf tarafından nasıl yenildiğini bütün Kiev halkına göstermek ve halk içinde filizlenebilecek bir direniş hareketini tümüyle sindirmekti. Maç öncesi seremonide Flakelf takımı oyuncuları tribündeki Alman komutanlara Nazi selamı verirken FC Startlı oyuncular Nazi selamı vermeyi reddederek iki ellerini havaya kaldırıp seyircileri selamladılar. Skor 5-3 iken FC Start takımı oyuncusu Klimenko, kaleci dahil 4 kişiyi çalımlamış ve kale çizgisine geldiğinde topu boş kaleye göndermek yerine geri dönüp orta sahaya vurmuştu. Takımın en genci olan Klimenko’nun yaptığı bu hareket Almanları öylesine aşağılamıştı ki bu pozisyon sonrasında Alman hakem, tribündeki komutanından gelen emir üzerine maçın süresinin dolmasını beklemeden son düdüğü çalmış ve maçı bitirmişti. FC Start, tüm tehditlere rağmen, tüm adaletsizliklere rağmen maçı 5-3’lük skorla galip tamamlamıştı.
MAÇIN ARDINDAN FUTBOLCULARA NAZİ TERÖRÜ
Maçtan 9 gün sonra Almanlar sahada alınan yenilginin intikamı için harekete geçtiler. FC Start takımı oyuncuları farklı nedenlerden dolayı birer birer gözaltına alınıyor, her birine işlemedikleri suçlarla iftira atılıyordu. İlk katledilen Mykola Korotkykh olmuştu. Gizli bir örgüte üye olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Daha karakolda iken katledildi.
Polis tutanakları yıldız oyuncunun sorgulama sırasında kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiğini söylüyordu. Yine Chachenko, Naziler taarfından hemen maç sonrası katledilen bir diğer FC Start oyuncusuydu. Polis, Chachenko’nun kaçmaya çalışırken vurulmak zorunda kalındığını ve öldürüldüğünü söylemişti. Balakin, Melnik ve Suharec dışındaki oyuncular, “Babi Yar Katliamı’nın gerçekleştiği” Syrets Toplama Kampı’na gönderildi. Almanların cephede almaya başladığı yenilgilerin acısını tutsaklardan çıkarmaya başlamasıyla birlikte de buradaki birçok futbolcu infaz edildi.
“Ölüm Maçı”nda sahada olup savaş sonrasında hayatta kalan 3 oyuncu vardı: Tyutchev, Svyridovskiy ve Honcharenko. Hepsine madalya verildi ve her biri halk kahramanı ilan edildi. FC Start, ölüme gittiklerini bile bile halkın umudunu hep canlı tutmaya çalışan halk kahramanlarının hikayesidir…