Dün, 5 Ağustos öğlen saatlerinde, İdil Kültür Merkezi işkenceci, yağmacı, talancı polis tarafından basıldı. Aynı saatlerde, başka bir işkenceci güruh, Grup Yorum üyelerinin prova yaptığı sahneye saldırdılar. Güruh, Grup Yorum üyelerini sahneden aşağıya fırlatarak gözaltına aldı. Talancılar, İdil Kültür Merkezi’nde girdikleri her odayı kırıp döktüler. Herşeyi birbirine kattılar. Camları, çerçeveleri, kapıları, rafları kırdılar. Raflardaki herşeyi yere attılar, yerlerde buldukları her şeyi masaların üzerine çıkardılar.
En çok düşman olduklarına en çok saldırdılar; kitapları ve enstrümanları yırttılar, kırdılar, dağıttılar. Neden “arama” değil, yağma yapıyorlar? Bu öfke, bu tahammülsüzlük, neden? Sanılmasın ki, bu öfke, tahammülsüzlük üç beş polisin marifetidir. Öfke, faşist devletin öfkesidir. Tahammülsüzlük, AKP iktidarının tahammülsüzlüğüdür.
Peki neye? Neye olacak; Bu öfke ve tahammülsüzlük, Grup Yorum’un, Grup Yorum üyelerinin bir türlü teslim alınamayışınadır. Bunca yıl süren baskılar, yasaklar Grup Yorum’u teslim alamamıştır. Teslim alamadığı gibi, Grup Yorum gelişmeye, türküleriyle daha geniş kesimleri etkilemeye devam etmiş, milyonlara konserler verme noktasına gelmiş, bu toprakların sanat ve sanatçılığında en ileri noktayı temsil etmeye başlamıştır. O noktada da kalmamış, Helin’le, İbrahim’le dünyayı ayağı kaldırmıştır. Ve de şimdi konser yapmaya soyunmuştur.
Peki… İdil Kültür Merkezi’ndeki talan, işkenceli gözaltılar, bu tarihi gelişimi ve tarihin bu akışını değiştirebilecek mi.. Tarihin cevabı, Grup Yorum’un cevabı belli:
HAYIR! Baskının ardından şöyle dedi Grup Yorumcular: “Katil polis yıkmayı, kırmayı, saldırmayı, gözaltına almayı, işkence etmeyi iyi bilir. Bizlerde yeniden var etmeyi, sanat yapmayı, direnmeyi iyi biliriz!
Her koşulda 9 Ağustosta Yenikapıdayız!” Kültür merkezindeki talan, AKP’nin geleceğidir. Halkların öfkesi altında son zerrelerine kadar talan olup gidecekler.
